Sabah'tan 'Kabataş yalanı' gibi haber: Her şey çocuklu bir kadına laf atmakla başlamış

Yandaş Sabah Gazetesi'nde yazan Nazif Kahraman, Cihangir’de yaşanan gerici saldırıya, "Plakçı önünde toplanan kalabalığın mahallede ikamet eden çocuklu bir kadına laf attığı..." sözleriyle sahip çıktı.

cumhuriyet.com.tr

<video:553269>

Gezi eylemleri sırasında MOBESE görüntüleri ve polis raporuyla çürütülmesine rağmen Kabataş ‘yalanı’nı sahiplenmekte ısrar eden iktidara yakın medya, bu kez Firuzağa’daki ‘plakçı baskını’nın ardında da benzer bir ‘hikaye yakaladı’.

Sabah gazetesi, Cihangir’de dünyaca ünlü müzik grubu Radiohead için ‘Velvet Underground Records’ isimli mekanda düzenlenen etkinliğe “Ramazan’da alkol tüketiliyor” gerekçesiyle düzenlenen saldırının aslında çocuklu bir kadına laf atıldığı için başladığını ileri sürdü.

Önceki gece yaşanan olayda çok sayıda kişi darp edilmiş, bir kişi de başına aldığı darbelerden ötürü yaralanmıştı. Saldırganlardan biri “Sizi içeride yakarız” diye etkinliğe katılanları tehdit etmişti. Bir saldırgan da “Kapat burayı kapat. Ramazanda utanmıyor musunuz lan! Seni öldürürüm!” diye ölüm tehdidinde bulunmuştu. O sırada şans eseri plakçıdan yapılan Periscope yayını olayın başından itibaren nasıl cereyan ettiğini gözler önüne sermişti.

Ancak iktidara yakın medya durumu kabullenmekte zorlandı.

Sabah’tan Nazif Karaman’ imzalı haberde, olayın video görüntülerinde bu iddiayı destekleyecek tek bir an olmamasına rağmen plakçı önünde toplanan kalabalığın mahallede ikamet eden çocuklu bir kadına laf atması üzerine çıktığı iddia edildi. Haberin içeriği şu şekilde:

O kadına atılan laf üzerine olaylar başladı

Mağdur kadın Z.B., 17 Haziran günü akşam 18.30-19.00 sularında Tophane'de oturan annesinin evinden çıktığını, oturduğu mahalleye geldiğinde plakçının önünden geçerken kalabalık ile oradan geçen bir araba arasında sıkıştığını belirtti. Bu sırada kalabalıktan bir kişinin kendisine hakaret ve küfür ettiğini kaydeden Z.B., "Ne haliniz varsa görün" diyerek olay yerinden ayrıldığını, olaya mahalle bakkalı ve bina görevlisinin de şahit olduğunu kaydetti. Evine geldiğini ve iftara gelen eşinin moralinin bozuk olduğunu fark edince kızının babasına olayı anlattığını, kendisinin de yaşadıklarını eşine söylemek zorunda kaldığını belirten Z.B., "Eşim onları uyarmak için evden çıktı. Sonrasına şahit olamadım" dedi.

Amacım işyerinin önündeki rezaleti göstermekti

Z.B:'nin eşi D.B. ise ifadesinde iftar için eve geldiğinde eşinin moralinin bozuk olduğunu görünce eşinden neler yaşadığını dinlediğini belirtti. Eşine yapılanların zoruna gittiğini ve konuşmak üzere söz konusu plakçıya gittiğini kaydeden D.B, plakçı önündeki insanlara eşinin yaşadıklarından bahsedince küfür ettiklerini, kendisinin de iş yeri sahibini sorduğunu, bu sırada içeri doğru itildiğini söyledi. İş yeri sahibini dışarıdaki manzarayı göstermek üzere plakçı önüne çıkardığını bu sırada ortalığın karıştığını anlatan D.B, "Ben plakçıya giderken kimseye haber vermedim ama mahallem olduğu için beni tanıyıp olay yerine gelenler olmuş olabilir. Tanıdık kimseyi görmedim. Kimseyi darp etmediğim gibi hakaret ve küfür de etmedim" diye konuştu.