S-400 neye yarar?

Bir kere daha kuralı anımsatarak başlayalım: Dış politika bir al-ver işidir. Çıkarlar yarışır, ülkeler birbirin âşık olmaz. Bu çerçeveden hareketle S-400 sistemlerini Türkiye açısından incelemeye çalışacağız, kamuoyundaki yaklaşımları değerlendireceğiz.

Sertaç Eş

1. S-400’ler Türkiye’nin daha ileri savunma sistemleri geliştirmesine katkı sağlar.
S-400 sisteminin üreticisi ve tüm teknolojisini elinde bulunduran Rusya. Zaman zaman Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rus yetkililerden benzer imalar geliyor. Ama nasıl yaşama geçirileceği konusu çok belirsiz. Bir örnek verelim: Nurettin Canikli Milli Savunma Bakanı olarak bütçe görüşmelerine katılmış ve şu cümleyi kurmuştu: “S-400 sistemlerini kullanabilmemiz için bazı kodlar bize verilecek.”

Biz de bunu haberleştirmiştik. Ardından Rusya’dan bir açıklama geldi:
“S-400 yazılım kodlarının ikinci bir tarafa verilmesi söz konusu değildir.”

Ortak geliştirme öyle uzun bir yol ki, Türkiye bunu, F-35 savaş uçakları ve A400M kargo uçakları projesinden bilir.

Bir diğer konu, Türkiye S-400’lerin hazır alımını müttefiklerine anlatmakta zorlanıyor. F-35 ortak üretiminden çıkarılması yakın risk iken ve ABD yaptırımlarının şekli tartışılırken Rusya ile kısa vadede ortak geliştirme-üretime geçme hedefi hayli iddialı.

Savunmanın motoru
2. S-400’ler savunmamızda bağımsızlık sağlar, tek kaynağa bağımlılığı önler.
Dışarıdan aldığımız hiçbir sistem bağımsızlık sağlamaz. Tek kaynağa değil farklı kaynaklara bağımlılığı getirir. Örneğin savunma sanayiimizin ciddi bir “motor” sorunu var. Mevcut kara ve deniz platformlarımızın motorları, zaman zaman ikili ilişkilerimizin de bozulduğu Almanya kökenli. Hava platformlarından örneği ise ATAK helikopterinden verelim. ABD ve İngiltere motor konusunda uzlaşmadığı için, gözbebeğimiz, ana görev bilgisayarını, yazılımlarını Aselsan’ın geliştirdiği ATAK’ı dost Pakistan’a satamıyoruz.

ABD’nin S-400’e tepkisinin stratejik olmanın yanında başka kaygıları da var. Geliştirdiği uçağın kritik bilgilerinin rakipleri tarafından ele geçirilmesi konusunda çok kıskanç davranıyor. Biz ATAK ve motorunu da yapmaya başladığımız, rüştünü Afrin harekâtında ispatlamış Anka’nın yazılımlarına ne kadar titizleniyoruz acaba?..

3. S-400’ler Türkiye’yi bölgesel olarak güçlendirir.
Şüphesiz, böyle bir sistem bulunduğu ülke için ciddi bir araçtır. Radarının menzili 600, hedefi vuruş menzili ise azami 400 kilometre. Tamam ama menzili 400 kilometre olan füzelerin tek kaynağı Rusya. Yani bir yeni bağımlılık durumu gelişiyor.
Çözüm mü? Kolay değil tabii. Durup ellerimize bakacağız, bu eller neler yapabilir, onu sorgulayacağız. Aselsan’ı, Roketsan’ı, Havelsan’ı, TUSAŞ’ı düşüneceğiz, planlayacağız. YÖK, temel bilimlerin önemini anladı. Fizik, kimya, biyoloji programlarını özendiriyor. Buna Türkçe bölümünü, dil bilimlerini, mantık, felsefeyi eklemeli. Çin, ABD ile uzay teknolojisi alanındaki açığını 20 yılda kapatabildi. Planlayıp hemen çalışmaya başlamalıyız.
Yoksa talihin elinde oyuncak oluruz...