Rusya-İran pürüzü

Moskova, Astana toplantısına katılması için Trump yönetimine açık davette bulundu. Tahran: ABD’yi davet etmedik, karşıyız.

cumhuriyet.com.tr

Rusya-İran-Türkiye’nin garantörlüğünde 23 Ocak’ta Astana’da başlaması planlanan Suriye barış görüşmelerine ABD’nin katılımı konusu, Moskova ile Tahran arasında pürüz çıkardı. Obama döneminin bitip, Trump yönetiminin geldiği bir tarihe ayarlanması dikkat çeken Astana görüşmeleriyle ilgili Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Trump yönetiminden temsilcilerin davet edilmesini doğru buluyoruz ve geleceklerini umuyoruz. Rusya ile Trump yönetiminin ilk resmi teması Astana’daki görüşmelerde gerçekleşebilir” dedi.

Trump’ın nükleer anlaşmayı iptal etmekle tehdit ettiği İran’dan ise farklı görüş geldi. Tasnim ajansına göre İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif “ABD’nin varlığına karşıyız. ABD’yi davet etmedik ve orada bulunmalarını da istemiyoruz” dedi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de, Astana görüşmeleri için üç garantörün büyük çaba sarf ettiğini belirterek şunları söyledi: “Türkiye, İran, Rusya’nın birlikte Halep ve Suriye’de ateşkes sağlayabilmesi, bu üç ülkenin etkin güç olduğu ve bu işi birlikte çözebileceğinin göstergesi.”

Rus Dışişleri’nin geleneksel yıllık değerlendirme toplantısında 460 gazetecinin sorularını yanıtlayan Lavrov, “ABD ile ilişkilerimizin geleceği, Trump yönetiminin göreve gelmesinin ardından anlaşılacak. Trump’ın terörle mücadeleye öncelik veren açıklamalarını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi. “Suriye’de Trump’la Obama ile yaptıklarından daha etkili işbirliği” temennisinde bulunan Lavrov, Astana süreci için “Batılı ülkelerin, kendilerini dışlanmış hissettikleri için Suriye’deki barış anlaşmasını bozmayı değerlendirdiklerine ilişkin bilgiler var. Umarım bunu yapmazlar” uyarısında bulundu.

“ABD ile müttefiklerinin, IŞİD ve Nusra’yı, Esad’ı zayıflatıp nihayetinde devirmek amacıyla kullandığını gösteren pek çok örneğin olduğunu, bu yüzden ilan ettikleri terörle mücadele hedefini hayata geçirmekte çok çekinceli davrandıkları” eleştirisini dile getiren Rus bakan, ABD’nin 1980’lerde mücahitlere yardımının Kaide’yi, 2003 Irak işgali ve Suriye’yi karıştırmasının da IŞİD ve Nusra’yı yarattığını söyledi.

‘Ankara ile önemli adım’

“Suriye görüşmelerinde eksik olan, sahadaki durumu gerçekte belirleyenlerin katılmıyor oluşuydu. Bunlara isterseniz silahlı militan, isterseniz silahlı muhalif deyin. Rusya ile Türkiye’nin, bunları sürece çekme girişimleri ve Suriye hükümetinin sahadaki komutanlarıyla ateşkese varmasıyla ileriye doğru önemli bir adım attık” değerlendirmesini yapan Lavrov şöyle devam etti: “Astana görüşmelerinin amacı, Suriye’deki ateşkes rejimini güçlendirmek ve muhalif saha komutanlarının siyasal sürece katılmasını sağlamak.” Rus bakan “Suriye’nin federalleşip federalleşmeyeceğine sadece Suriyeliler karar verebilir. Ben değil” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Astana ile ilgili “Şu anda BM, Türkiye, Rusya, İran ve ABD’nin katılması kesin gibi. PYD/YPG ise kesinlikle masada olmayacak” açıklaması yaptı. ABD’de 20 Ocak’taki başkanlık devir-teslim törenine Türkiye adına Çavuşoğlu’nun gideceği belirtildi.

AHRAR UZAKTAN DESTEKLİYOR, ENKS DAVETLİ

Ankara’da Suriyeli muhalifler arasında yapılan müzakerelere yakın kaynaklar, Nusra’nın kardeş örgütü Ahrar-uş Şam’ın Astana görüşmelerine destek verdiği, ama katılmayacağını söyledi. Riyad destekli Ceyşul İslam (İslam Ordusu), Ankara destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Sultan Murad Tugayı, Feylak eş Şam ve Riyad’da kurulan Yüksek Müzakere Komitesi Astana’ya katılmayı kabul etti. PY D’ye zıt, Barzani’ye yakın Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) de Astana daveti aldığını ve üç kişiyle katılacağını duyurdu.