Rusya, Abdullah Gül'ü bekliyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önümüzdeki ay Rusya'yı ziyaret etmeye hazırlanırken, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler ekonomik, siyasi ve kültürel alanda her geçen gün daha da gelişiyor. Rus ''Haber ve Analiz ajansı MİK'' Gül'ün ziyareti öncesi iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda derinleştiğini yazdı.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Aralık sonunda yapmayı planladığı Moskova ziyareti öncesinde Türk-Rus ilişkileri konusunda bir analiz yayımlayan Rus ''Haber ve Analiz ajansı MİK'', Gül ve Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in bu yıl Kazakistan'ın başkenti Astana'nın başkent oluşunun 10. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde burada bir araya geldiklerini hatırlattı ve Gül'ün Rusya ziyareti kararının bu görüşmede alındığını belirtti.

Gurev imzasıyla yayımlanan analizde, ziyaretin sadece iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi için değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve istikrar için de çok önem taşıdığına dikkati çekildi.

Türk diplomasi çevrelerinin, Türk-Rus ilişkilerinin mevcut durumunda üzerinde konuşulamayan, tabu sayılabilecek herhangi bir konu olmadığını belirttiği ifade edilen yazıda, ''İki ülke arasındaki üst düzeydeki güven her sorunu müzakere masasında çözebilme imkanı sunuyor. İki ülke arasındaki karşılıklı diyalog gerek zirvelerde, gerek iki ülke dışişleri bakanlarının düzenli görüşmelerinde, gerek diğer bakanlar ve diğer kurumların yetkilileri arasında, gerekse iki ülke liderleri arasında yapılan düzenli telefon görüşmelerinde hemen hemen her alanda mevcut'' denildi.

Rus ve Türk liderlerinin son 3 yılda 9 kez üst düzeyde bir araya geldiği belirtilen analizde, iki ülke arasındaki bu sıkı diyaloğun haliyle tüm alanlardaki ilişkilere yansıdığı ifade edildi.

Türkiye'nin Rusya ile ticaret hacminde bugün Almanya, Japonya, İngiltere, Fransa, Hindistan ve Güney Kore gibi ülkeleri geride bıraktığı vurgulanan yazıda, Rusya'nın da tarihte ilk kez Türkiye'nin birinci ticari ortağı haline geldiği kaydedildi.

 

"Doğal gaz alt yapısı ihaleleri"

Gül'ün ziyaretinde ele alınacak konulardan birinin, Rus şirketlerinin Türkiye'deki doğal gaz depolarının yapımı ve gaz dağıtımı altyapısı ihalelerine katılması konusunun oluşturacağı ifade edilen analizde, Türkiye'nin de Rusya'nın dünyaca bilinen nükleer enerji alanındaki deneyiminden ve yüksek teknolojisinden yararlanmak, bu alandaki işbirliğini geliştirmek istediği ifade edildi.

Enerji konusunun iki ülke işbirliğindeki mihenk taşını oluşturduğu kaydedilen yazıda, Türkiye'nin iç piyasada tükettiği gazın yaklaşık yüzde 70'inin Rusya'dan sağlandığı belirtildi.
Gazprom'un da Türkiye'ye karşı dengeli bir fiyatlandırma politikası izlediği ifade edilen analizde, Gazprom'un İhracat Bölümü Başkanı Sergey Komlev'in bu ay Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında petrol fiyatlarının bu seviyede kalması halinde gelecek yıl Türkiye'ye verilecek gaz fiyatında yüzde 20 indirim yapılabileceğini söylediği vurgulandı.


Yüksek seviyede çalışma grubu ihtiyacı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyareti sırasında iki ülke liderlerinin Rusya Federasyonu ve Türkiye arasında Avrasya'daki işbirliğinin geliştirilmesiyle ilgili Ortak Eylem Planının uygulanmasını ''olumlu bir şekilde'' değerlendirebilecekleri kaydedildi.

Zirvede, Rus elektrik şirketi ''UES Russia''nın Ermenistan'daki şirketleri üzerinden Türkiye'ye elektrik satması konusunun yanı sıra, Rus şirketlerinin Türkiye'deki gazın tüketiciye ulaşması için gerekli dağıtım ve altyapı şebekesinin inşası projelerine katılma isteğinin de dile getirileceği kaydedildi.

 

Nükleer santral ihalesi

Analize göre, Gül'ün ziyareti sırasında, Rus şirketlerinin eski Sovyetler Birliği tarafından inşa edilen İskenderun'daki metalürji ve Seydişehir'deki alüminyum tesislerine, demir yolu ve hidrosantral inşaatlarına yönelik ilgileri Türk tarafına iletilecek.

Yazıda, Türkiye'nin nükleer santral ihalesine katılanlardan sadece Rus Atomstroyexport'un teklif verdiği, diğer firmaların ihalenin ertelenmesini talep ettiği belirtilerek, ''İhaleyi kazanan firmanın henüz resmen ilan edilmemesi Rus tarafına daha önce Rusya'nın kazandığı helikopter ihalesini hatırlatıyor. Nitekim bu ihaleyle ilgili daha sonra Moskova'nın lehine olmayan siyasi bir karar alınmıştı. Rus tarafı bu konuda Türkiye'de lobi çalışmasını da başka ülkelerde yaptığı inşaatları örnek göstererek yapmalı. Özellikle siyasi alanda ve Türkiye'deki Rus enerji şirketleri temsilcilerinin bu konudaki lobi faaliyetlerini artırması gerekiyor. Bunun için de yeterince zaman var. Ancak ondan sonra nükleer enerjinin Rusya ve Türkiye arasında başka bir önemli işbirliği alanını mı oluşturduğu sorusunu yöneltebiliriz. Bu konudaki önemli adımlardan biri Gül'ün ziyareti sırasında atılabilir'' denildi.

 

Kuzey Irak ve Kıbrıs

Gül'ün ziyareti sırasında ''Kürt sorunu'' ve özellikle kuzey Irak'ta üslenen terör örgütü PKK ile mücadelenin de gündeme gelecek önemli konulardan olduğu belirtilen analizde, şu görüşler dile getirildi: ''Türkiye, sadece kendisinin değil aynı zamanda Irak, İran ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü etkileyebilecek son derece önemli konuda Moskova'nın desteğine güveniyor. Moskova Kuzey Irak'taki durum konusunda Ankara'nın endişelerini paylaşıyor. Bugün bu karmaşık sorunun sadece ikili düzeyde değil aynı zamanda uluslararası kuruluşlar içinde çözmek için iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek için her türlü koşul hazır.''

Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Rusya ile pozisyonlarının yakınlaştırılmasına büyük önem verdiği kaydedilen yazıda, ''Çözülmemiş bir Kıbrıs sorunu Türkiye'nin AB üyeliğinin önündeki en ciddi engel haline geldi. Rus tarafından Kıbrıslı Türklerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi ve onlara yönelik ambargoların kademeli olarak kaldırılması yönünde birçok açıklamada bulunuldu. Ankara ve Moskova'nın bu konudaki politikaları örtüşüyor: Ekonomik katkıyla iki toplumun aynı seviyeye çıkartılarak birleştirilmesi. Rusya adadaki tarafların ortak şekilde kabul edebilecekleri bir çözüm konusunda destek vermeye hazır'' ifadesi kullanıldı.