Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi?
17 Aralık yolsuzluk dalgasının AKP'li Fatih Belediyesi ile ilgili iddianamesinde şüpheli sanıklar arasında geçen ilginç bir "rüşvet diyalogu" göze çarpıyor. Rüşvet almakla suçlanan davanın bir numaralı şüphelisi Ali Tunç arkadaşına "Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi Ahmet" diye soruyor. Ahmet'in "Valla zor gider" yanıtı da iddianamede yer alıyor.
Aykut Küçükkaya/Cumhuriyet17 Aralık yolsuzluk dalgasının AKP’li Fatih Belediyesi’yle ilgili iddianameye şüpheli sanıklar arasında geçen ilginç bir “rüşvet diyaloğu” damga vurdu. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede davanın bir numaralı şüphelisi Ali Tunç’un, “Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi Ahmet?” diye sorduğu, Tunç’un sorduğu isimden “Valla zor gider” yanıtını aldığı 38 sayfalık iddianamede kayıt altına alındı. İddianameyi hazırlayan savcı Ekrem Aydıner rüşvet diyaloğuyla ilgili iddianameye “manidar bir soru” notu düştü. İddianamede Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile AKP’li Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in yönetiminde yer aldığı TÜRGEV için Fatih’te sit alanına yaptırılan yurt inşaatıyla ilgili iddialara yer verilmemesi ise dikkat çekti.
AKP’li Fatih Belediyesi’ye ilgili yolsuzluk iddianamesi 17 Aralık dalgasıyla kabul edilen ilk iddianame olma özelliğini taşıyor. İddianamede şüpheli sanıklara “rüşvet almak ve vermek”, “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama”, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” ve “ruhsatsız silah bulundurma” suçlaması yöneltiliyor. Daha önce bir kez iade edilen Fatih iddianamesinde haklarında dava açılan sanıklar şöyle sıralanıyor:
Ali Tunç, Bakan Balki, Celalettin Basatemur, Günseli Aybay, Hasan Soyal, Hüseyin Başçetinçelik, İmren Özbey, Kader Demir, Mehmet Ak, Murat Akagündüz, Mustafa Bayhan, Nesrin Çiçek Akçıl, Oğuz Ceylan, Özcan Toplar, Raşit Şentürk, Ramazan Özyıldız, Sebahattin Demir, Sevinç Doğan, Şenol Şirin, Yener Çavdar ve Zeki Koçhisarlı.
Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner’in hazırladığı iddianamede yer alan bir rüşvet diyaloğu ise dikkat çekiyor. İşte İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede rüşvet davasına damga vuracak diyalog aynen şöyle yer alıyor:
4- Tarihi binada usulsüz olarak çalışma yapılabilmesi için KTVK görevlilerine rüşvet verilmesi, KTVK muhalefet edilmesi
Muhammed AKARSU’ya ait ilimiz Beyoğlu ilçesi Merhamet Sokak No: 17 ve No: 24 bulunan dört adet tarihi bina üzerinde tadilat, tamirat ve yıkım işlemleri yaptırılmak istendiği, tadilat, tamirat ve yıkım işlemlerinin Özcoşkunlar İnşaat tarafından yürütüldüğü, bu tarihi binalarda gerekli tadilat ve tamirat işlemlerinin yapılabilmesi için İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurul Müdürlüğü’nden rapor alınması gerektiği,
Rapor alınması hususundaki işlemlerin takibini Beyoğlu Belediyesi’nde görevli mimar Murat Akagündüz’ün talebi doğrultusunda 175.000 TL karşılığında Tunç Mimarlığın sahibi Ali Tunç’un takip ettiği, bu paranın bir kısmının tadilat ve tamirat çalışmalarında kullanılacağı, geri kalan kısmının da raporun istedikleri şekilde tanzim edilebilmesi için Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nda görevli memurlara rüşvet olarak verileceği,
….
Gizli izleme esnasında Murat Akagündüz’ün bina sahibinden aldığı 50.000 TL olduğu değerlendirilen parayı 17.10.2012 günü Ali Tunç’a verdiği, Ali Tunç’un parayı aldıktan sonra uğradığı handa çalışan Ahmet isimli şahsa “Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi Ahmet?” diyerek manidar bir soru sorduğu, aynı gün Ali Tunç’un, Hasan Soyal’ı aradığı görüşmede, Ali’nin, “Bende emanetin var onu şey yapacam, bekle beni bir yerde, handa, buluşalım halledelim” dediği…
Tunç tutuklanan isimlerden birisiydi...
Şüpheli sanık Ali Tunç 17 Aralık yolsuzluk dalgası kapsamında 20 Aralık 2013 tarihinde tutuklanmış, 13 Şubat 2014 tarihinde tahliye edilmişti. İddianamede Tunç’a, “2863 Sayılı Yasaya Muhalefet, Rüşvet Vermek” suçlaması yöneltiliyor.