Rus seyirciye ‘Suç ve Ceza’ oynadılar
Devlet Tiyatroları (DT) Rus edebiyatının önde gelen isimlerinden Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” adlı eserini, Rusya’da sahneye taşıdı. DT’nin oyunu Rusların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Ankara DT oyuncusu Tuncer Yığcı, “Turnemizi duyan meslektaşlarımızın yarı şaka yarı ciddi, ‘Tereciye tere mi satmaya gidiyorsunuz’ yollu sorusunun cevabı etkileyici bir biçimde karşımızdaydı. 70 yıllık Cumhuriyet projesi DT’nin, rüştünü zorlu bir deplasmanda ispat etmesinin zevki anlatılmaz, yaşanır” değerlendirmesinde bulundu.
Selda GüneysuDT’nin eseri “Suç ve Ceza”, 2019 Türkiye-Rusya Kültür ve Turizm Yılı kapsamında, 8 Kasım’da, Rusya’nın Veliky Novgorod şehrinde gerçekleştirilen 23. “Dostoyevski Oyunları Festivali”nde Rus seyircilerin karşısına çıktı. Bozkurt Kuruç’un yönetmenliğini üstlendiği oyunda, “Marmeladov” rolüyle sanat kurumunun “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü” alan Yığcı, turneyi şöyle anlattı:
“Suç ve Ceza’yı oynayacağımız Novgorod’a varmak üzere içinde olduğumuz otobüsün camının ardındaki Petersburg’un, şiir gibi bir şehir olduğunu anlamak zor değildi. 12 saatlik uzun bir yolculuğun ardından teknik ekibimiz dekor ve teknik malzemeyi konuşlandırmak üzere tiyatronun yolunu tuttu. Prova yapmak üzere tiyatroya gittiğimizde dışarıdan yorgun düşmüş görünen bir binayla karşılaştık. Bin kişilik bir salon, kusursuz bir akustik, konuklarını ağırlamaya hazır, şıkır şıkır, bal dök yala bir fuaye. Provamızı yaparken, elde kameralar, alet edevat basın resmen bastı kulisi. Aramızda öyle Rusya’da tanınan meşhur biri de yok. Ne çekecek bunlar? Olay mı var, ne oluyor demeye kalmadı, sanatsal etkinliklerin buralarda hayatın vazgeçilmez unsuru olduğunu söyleyenlerin uyarısıyla yüzümüzdeki buruk gülümsemeyle kalakaldık.”
‘SADECE SİZİN DEĞİL, AYNI ZAMANDA BİZİM’
Oyuncularla konuşmak üzere gelen TV muhabirlerinden birinin “Neden Dostoyevski” sorusunu yönelttiğini anlatan Yığcı, “‘Neden olmasın? Dostoyevski sadece sizin değil bizim de yerli yazarlarımızdan biridir’ diyerek cevapladım. Oyunun başlamasına yarım saat kadar kala, salondaki arkadaşlarımızdan seyircinin bizimkinden farkını sordum. Herkesin fuayedeki devasa vestiyere kaban, palto gibi fazlalığı bırakıp salona girmiş olmasına bayıldım. Bir Rus yazarın oyununu Türklerin nasıl algıladığını ve yorumladığını merak eden Rusların oyuna ilgisi doğal olarak üst düzeydeydi. Sahnenin iki yanına konan ekranlarda eşgüdümlü akan Rusça metne çok da ihtiyaçları yoktu” görüşünü dile getirdi.
‘EN İYİSİ CÜMLESİ ONUR VERDİ’
İzleyicilerin oyunu “nefes almadan, keyifle izlediğini” belirten Yığcı, oyun bitimi bütün salonun kendilerini ayakta alkışladığını kaydetti. Yığcı, “Turnemizi duyan meslektaşlarımızın yarı şaka yarı ciddi, ‘Tereciye tere mi satmaya gidiyorsunuz’ yollu sorusunun cevabı etkileyici bir biçimde karşımızdaydı. 70 yıllık Cumhuriyet projesi DT’nin rüştünü zorlu bir deplasmanda ispat etmesinin zevki anlatılmaz, yaşanır. Başkonsolosumuzun ‘Buralarda izlediğim Suç ve Ceza oyunları içinde en iyisiydiniz’ cümlesi onur vericiydi” dedi.