RTÜK üyeleri isyan etti: Değerlendirmeler tarafsız değil
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri Hülya Alp ve Üst Kurul'un seçime yönelik yayınların değerlendirilmesinde tarafsız davranmadığını söyledi.
cumhuriyet.com.trRTÜK Üyeleri Alp ve Alemdar yaptıkları ortak açıklamada, seçim dönemine ilişkin olarak radyo ve televizyon yayınlarını, YSK'nin belirlediği ilkeler doğrultusunda sağlıklı bir biçimde değerlendirme şansı bulamadıklarını söylediler.
Seçim dönemlerinde radyo ve televizyon yayınlarının denetim görevinin YSK'ye verildiğini, YSK'nin da bu görevi RTÜK ve İzleme Değerlendirme Dairesi uzmanlarının hazırladıkları raporlar aracılığı ile yaptığını hatırlatan üyeler, "Bu raporlardan bugüne kadar ülke çapında yayın yapan 43 televizyon kanalından 32'si ve TRT'nin hiçbir kanalı ile ilgili değerlendirme ya da bilgi notu yer almamıştır. Buna karşılık on kadar yayın kuruluşu ile ilgili raporlar defalarca Üst Kurul'a sunulmuştur. Bu nedenle YSK'nın seçim dönemi yayınlarında ihlal olup olmadığını izleme olanağı bulamadığı kanaatindeyiz" dediler.
Sınırlı raporlar üzerinden yapılan değerlendirme ile seçim dönemi yayınlarının bütünü konusunda bir fikir sahibi olmanın, başka bir deyişle resmin bütününü görülemeyeceğini ifade eden üyeler, bu olmadan sağlıklı bir değerlendirmenin yapılamayacağını savundu.
Kuşkusuz RTÜK'ün görevi ve amacının yayın kuruluşlarına ceza yağdırılmasına aracılık yapmak olmadığını belirten üyeler şöyle devam etti:
"Üst Kurul'un, seçime yönelik yayınların değerlendirilmesinde bütün televizyon kanallarına karşı eşit duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak mevcut koşullarda YSK'nın radyo ve televizyon kuruluşlarının tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacağı, siyasi partiler arasında fırsat eşitliği sağlanmasının zorunda olduğu, yayınların tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkeleri doğrultusunda yapılması gerektiği yönündeki kararının işletilmediğine inanıyoruz ve yapılmakta olan sağlıksız değerlendirmelerin bir parçası olmak istemediğimizi kamuoyuna bildirmeyi, taşıdığımız sorumluluğun bir parçası olarak değerlendiriyoruz."
Çıplak: Yayınlarda adalet sağlanmıyor
Bir diğer RTÜK üyesi Esat Çıplak ise yaptığı açıklamada, özellikle iktidar partisinin mitingleri olduğunda 7-8 ulusal ölçekli yayın yapan kuruluşun birden canlı yayına geçmelerinin ve bu mitingleri uzun süre vermelerinin, diğer muhalefet partilerinin mitinglerini ise çok kısa bir süre vermelerinin ya da hiç vermemelerinin, tartışma programlarında muhalefet söz konusu olduğunda moderatörlerin bir tartışmacı gibi konuya dahil olarak ilgili partili ve faaliyetlerini sürekli olumsuzlamalarının tarafsızlığın kalmadığının somut delili olduğunu ifade etti.
İzlenirliği fazla olan karasal, ulusal kanalların "farklı seslere" kulaklarını kapadığının kamuoyunca bilindiği belirten Çıplak, "Bir haftada ulusal ölçekli yayın yapan kanalda, 20 saat bir siyasi partiye, 1 saat diğer siyasi partiye, 23 dakika da başka bir siyasi partiye imkan sağlayan anlayışın adalete, adilliğe, hakkaniyete, fırsat eşitliği ilkesine, çoğulculuğa bakışı ve cezaya muhatap olmaması ile, 21 saat 23 dakika tek siyasi partiye yer veren izlenilirliği tartışmalı ama öldürücü cezaya muhatap kanallar arasındaki farkı kendime edemediğim gibi kamuoyuna da izah edemeyeceğimi düşünüyorum" dedi. Algı yanıltılmasıyla her tür inanç ve ideolojinin, ortak değerlerin içinin boşaltılarak sunulduğunu ifade eden Çıplak, "Seçim süreci neticesinde de yayınlarda adaletli, adil, hakkaniyete uygun, fırsat eşitliği ve çoğulculuğun sağlandığı algısı oluşturacak bir durumun olmadığını saygıdeğer kamuoyu ile paylaşmayı görev sayıyorum" dedi.