RTÜK böyle tanımladı: '12 yaş dişi karakter'
RTÜK, çocuk kanalında yayımlanan çizgi filmdeki öpüşme sahnesine ceza keserken filmdeki çocuğu böyle tanımladı.
Sinan TartanoğluYaşları 7 ile 11 arasında değişen kız çocuklarının şortlu dans gösterisini cezalandıran RTÜK yine skandal bir karara imza attı. Çocuk kanalında yayımlanan bir çizgi filmdeki 12 yaşındaki bir kız çocuğu “dişi karakter” olarak nitelendirildi. Çocuğun, babası ile öğretmenini öpüşürken görmesi ise “çocukluğun yok oluşu” kavramı ile açıklandı ve kanal AKP’lilerin oyları ile cezalandırıldı. Planet Çocuk kanalında yayımlanan “Spirit” isimli yabancı çizgi film RTÜK’ün “Çocukların ahlak ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek içerik” filtresine takıldı. Lucky isminde 12 yaşındaki bir kız çocuğunun başından geçen maceraları konu edinen çizgi filmin mart ayında yayımlanan iki bölümü RTÜK tarafından incelendi.
RTÜK uzmanlarının hazırladığı raporda Lucky; arkadaşı Javier ile binicilik becerileri üzerine çalışırken, belediye başkanının şımarık kızı Maricela’nın onların beraber çalışmalarını ve yakınlaşmalarını engellemek için bayılma numarası yaparak, Javier’ı Lucky’den uzaklaştırdığı anlatıldı. Raporda bu sahne, “Söz konusu yapımda, dişi karakterin erkek karaktere duygusal yakınlık hissetmesi sonucu yalandan hal ve hareketlerin tasvir edildiği görülmektedir. Kadın-erkek ilişkilerine dair yapılan tasvir sırasında, çocuk dünyasının saflığına tezat niteliğindeki öğelerin, sosyal öğrenci araçlarından biri olan çizfi filmlere konu edilmesi, çocukların ahlaki ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkilemesine neden olabileceği değerlendirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Çocukluğun yok oluşu
Çizgi filmin diğer bölümü ile ilgili olarak da raporda Lucky’nin babasını ve öğretmeni duygusal olarak yakınlaşırken (öpüşürken) gördüğü ve şoka girdiği belirtildi. Bu sahne ile ilgili olarak da RTÜK raporunda, “0-18 yaş arasında olan bireyler tüm toplumlarda çocuk olarak kabul edilirler. Yaşlarına uygun olmayan içerikte yayınlarla baş başa kaldıkları zaman, benlik ve kimlik gelişimlerinde geri döndürülemez hasarlara yol açacaktır. Çocukluklarının yeterince sindirilmeden, doya doya yaşanmadan ellerinden alınıvermesi bir yana, yaşlarına uygun olmayan içeriklerle, geleceklerinin de çalınma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadılar. Neil Postman, çocukların böyle teknolojik iletişim araçları ile kuşatılmasını, “çocukluğun yok oluşu” kavramıyla açıklar” denildi.
Raporda, “Çocukların dünyasına bu türden bir kurgunun dahil edilmesi, çocukların doğasından gelen masumiyetlerine zarar verebileceği ve söz konusu kurgunun kadın-erkek ilişkileri açısından çocukların kendi nezdinde inşa ettiği gerçeklik algısının, ahlaki ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği düşünülmektedir” değerlendirmesi yapıldı.