''Romanlar Türk kültürünün renkli motifi"
Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Roman vatandaşlarımızın, karşı karşıya kaldığı yüzyıllara varan dışlanmışlıklarla, hoşgörüsüzlüklerle, haklarında üretilen ön yargılarla, fiilen maruz kaldıkları her türlü ayrımcılıkla mücadele etmeyi ahlaki bir görev olarak telakki etmekteyiz'' dedi.
cumhuriyet.com.trConrad Otel'de düzenlenen ''Birinci Roman Çalıştayı''nda konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, kamuoyunda geniş bir ilgiyle izlenen açılımlar sürecinin bir halkasını da bugün gerçekleştirdiklerini belirtti.
İktidara geldiklerinden bu yana sorunları ötelemek yerine, onlarla yüzleşmek ve kalıcı çözümler üretmek amacıyla yoğun bir gayret içerisinde olduklarını ifade eden Çelik, ''İhmaller ve gözardı etmeler neticesinde bugüne kadar sarkmış ve birikmiş pek çok sorunun ele alınarak çözüme kavuşturulması hususunda Hükümetimizin ortaya koyduğu samimiyet ve kararlılık hepinizin malumudur. Dini, ırkı, inancı, düşüncesi, sosyal statüsü ne olursa olsun 72 milyon vatandaşımızın tamamının mutluluğu ve huzuru çalışmalarımızın temel dinamiğini oluşturmaktadır'' diye konuştu.
Bakan Çelik, her türlü siyasi riski alarak gelecek nesillere daha huzurlu ve müreffeh bir Türkiye bırakmak için ''milli birlik ve kardeşlik projesini'' hayata geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
''Bu proje yürütülürken, elbette ki ülkemizde dezavantajlı gruplar sıralamasında en önlerde yer alan Roman vatandaşlarımızın çözüm bekleyen sorunlarını görmezden gelemezdik. Bu amaçla Roman vatandaşlarımızın başta insan hakları alanında olmak üzere gündelik hayatlarını sıkıntıya sokan pek çok konudaki sorunlarını anlamak ve çözüm yolları bulmak amacıyla belli bir müzakere ve müşavere bilinci etrafında bir araya gelmiş bulunuyoruz. Tarih içinde talihsiz bir şekilde varlıktan yokluğa savrulan Roman kardeşlerimizin yaşadıkları tüm acı ve sıkıntılara rağmen bugün hale metaneti elden bırakmamış olmaları, her türlü takdirin üzerindedir. Anadolu'muzda var oldukları ilk günden beri kavga, çatışma, huzursuzluk yerine barış, dostluk, kardeşlik ve birliği esas almış olmaları üzerinde de ciddiyetle durulması gerekmektedir.''
''Romanlar Türk kültürünün renkli motifi"
Faruk Çelik, Romanların aile ve dayanışmayı her şeyin önünde tutmaları, sanat ruhlu yapıları, neşe ve sevinçlerini her koşulda koruyup herkesle paylaşmalarıyla her zaman için Türk milletinin zengin ve köklü kültürünün en renkli motifini oluşturduğunu söyledi.
Uzun göç süreçlerinin Hindistan'dan dünyanın dört bir yanına savurduğu Romanların bugün daha iyi bir yaşam ve çocuklarının geleceğini garanti altına alma konusunda başta devlet olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden destek beklediğini vurgulayan Çelik, ''Yer yer tamiri imkansız sorunlarla boğuşmak zorunda kalan Roman yurttaşlarımızın, eğitim, sağlık, çalışma, konut gibi belli başlı sorunları çok kere ihmal edilmiş, hatta hiçbir şekilde bu sorunlara el atılmamıştır. Böylece onlar için dezavantajlı grup olmak bir rastlantı olmaktan çıkmış adeta bir yazgıya dönüşmüştür. Bizim bu gidişata bigane kalmamız düşünülemez'' dedi.
Çelik, Hükümet olarak mağduru, mahrumu ve masumu kollayan ve koruyan bir politikayı savunduklarını ifade ederek, demokratik açılımın hareket noktasının da bu duyarlılıklara dayandığını söyledi.
''Ayrımcılığa göz yummamız düşünülemez"
Ön yargıların ve ihmallerin yerini sahiplenmenin, kucaklaşmanın ve dayanışmanın almasını istediklerini dile getiren Çelik, ''Şu ya da bu nedenlerle kendini dış dünyaya kapatmak durumunda kalmış bir toplumun dertlerini açık yüreklilikle paylaşmak istiyoruz'' dedi.
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Roman vatandaşlarımızın yüzyıllara varan dışlanmışlıklarla, karşılaştıkları hoşgörüsüzlüklerle haklarında üretilen ön yargılarla fiilen maruz kaldıkları her türlü ayrımcılıkla mücadele etmeyi ahlaki bir görev olarak telakki etmekteyiz. İlkesel olarak vatandaşlarımız arasında ne etnik ve kültürel, ne de mezhebi ve dinsel bir ayrımcılığa göz yummamız düşünülebilir. Eşit yurttaşlık hakkı her vatandaşımızın olmazsa olmaz hakları arasında yer almaktadır. Vatandaşlarından bir bölümü huzursuz, dertli ve sıkıntılı olan bir devletin güçlenmesi mümkün değildir. Bu çerçevede Roman yurttaşlarımızla gerçekleştireceğimizin bu toplantının ülkemizin gelecek ufkunun belirlenmesinde çok olumlu bir sayfa olarak değerlendirileceğini düşünüyorum.''
AKP Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ile İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan'ın da katıldığı çalıştay, daha sonra basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
"Tapulu yerlerimizi elimizden alındı"
Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük ise yaptığı konuşmada ''Kentsel dönüşüm'' kapsamında Sulukule'de tapulu yerlerinin ellerinden alındığını belirtti.
''Sulukule ile ilgili taleplerimiz olacak. Sulukule yıkıldı, evler kalmadı, ama daha geç kalınmış bir olay yok. Çünkü bizim alternatif bir projemiz var. İnşallah burada sorunlarımızı anlattıktan sonra Fatih Belediyesi ve Bakanlar Kurulu da buna imza atar ve yeniden buraya Sulukule'yi inşa edebiliriz. Alternatif projemiz bizim yaşayabileceğimiz standartlarda evler, yapabileceğimiz işlerle ilgili iş kolları, ortak kullanım alanları, müzik okulları, rehabilitasyon merkeziyle ilgili. Bunu TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'a sunduk, ama kendisi görmemezlikten geldi. Ancak belki bu açılımla beraber bunlar yeniden hayat kazanabilir. Kazanabilirse biz çok memnun oluruz. Çünkü biz Türkiye'nin renkli kişiliklerindeniz, neşesi de hüznü de biziz. Ben Romansız, müziksiz ve danssız bir dünya düşünmüyorum.''
Apartman kültürüne uyumsuzluk
Bursa Roman Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Orçun Zolun da bugün Türkiye genelindeki Romanların sorunlarının ortak olduğunu belirterek, bunların başında, barınma, eğitim, iş ve dışlanma geldiğini söyledi.
Zolun, söyle devam etti:
''Barınma ile ilgili Sulukule ve Bursa'da Kamberler yıkıldı. Öncelikle mahalle yıkımlarına karşıyız. Apartman kültürü bizim kültürümüze çok uygun değil. Biz daha çok restorasyon ve iyileştirmeye gidilmesinden yanayız. İnsanlara biraz daha ekonomik açıdan destek verilerek, istihdama yönlendirilmesini istiyoruz. Sulukule ve Kamberler'i mümkünse tekrar isteyeceğiz. Böyle bir düşüncemiz var. O kültür kolay kurulmuyor. Kültürünü en iyi koruyanlar Romanlar. Birlik sağlamak açısından Roman mahalleleri bizim için önem taşıyor.''
Toplum tarafından dışlanmaları konusuna da değinen Zolun, ''İnsanların kafasında tek tip bir Roman portresi var. Sadece illegal işleri yapanlar ön plana çıkıyor. Bunda herhalde bizim de hatamız var, kendimizi fazla tanıtamadık'' dedi.
Türkiye genelinde yaklaşık 30 Roman derneğinden temsilcilerin katıldığı çalıştayda, ''Geçmişle gelecek arasında Romanlar'', ''Romanlar ve sivil toplum örgütleri'', ''Birlikte yaşama, çok kültürlülük ve Romanlar'' ile ''Ortak akıl ve çözüm arayışları'' başlıklı konular ele alınıyor.
Fotoğraf: Cumhuriyet