Rock’n Roll böyle bişii...
Hafta boyu fasıla vermeyen yağmur, İmam Adnan Sokak’ta, Taksim’in rock’n roll kalesi Dorock’un önünde Objektif konserinin başlamasını sigara içerek bekleyenleri ıslatıyor, bu dondurucu cuma akşamında. İki katlı ince uzun karanlık mekânın dibindeki sahneden yükselen gümbürtü dışarıdaki son insanları çağırdığında saatler 22.30’u vuruyor.
Murat BeşerFotoğraf: Emre Taban
Solist Vecdi Yücalan, Castro şapkası, güneş gözlüğü ve devrimci sakalıyla simsiyah görünse de, apaydınlık bir figür.
Kim der Objektif 30 yıl öncesinde kalmış külüstür bir topluluk! Zamanı tersine çevirmişçesine, volkan gibi patlayan diri, dinamik ve metalik bir sound ile çalıyorlar; old-school olduğu kadar günümüze de Fransız değil. Klasik şarkı formatı ile eskileri, modern sounduyla yeni kuşakları mutlu ediyor. Objektif’in kanı genç elemanlar sayesinde yenileniyor.
Hepsi sağlam rock’n roll’cu: basçı Murat Tükenmez ile gitarcı Çağlar Abanoz’un oluşturduğu duvar göğe kadar yükselirken, davulcu Onur Akça topluluğun kızgın ve agresif yüzünü temsil ediyor. Blues Mlues topluluğundan tanıdığımız Umut Mutku ise muazzam bir solocu; gitarı duvardaki tüm delikleri kapatıyor. Aldığı pasaj ve sololarla irtifayı yükseltiyor.
İlk dakikalarda fırlayan biteviye deri giysili Dövmeci Engin, sahneyi tavaf ediyor, kalabalığa selam veriyor; Vecdi’nin Samsun’dan kadim dostu, emektar roker Taksim’in sembol figürlerinden.
Mekânın seyir konforu yüze yakın insanın yarısı sahne önünde canhıraş eşlik ettirirken, diğer yarısını gerilere doğru serpiştirilen masalara ve barın önüne tünetiyor.
Vecdi’nin ses rengi, tarzı ve dünyaya baktığı penceresinde tam bir adanmışlık ve Cem Karaca ruhu hissediliyor. Güven Erkin Erkal, Aptülika ve bendenizi sahneye davet edişindeki ahde vefa duygusu, onun centilmen ruhunu sergiliyor. Objektif bu konserle, rock tarihimizin kesintili tarihinin tuğlaları dökülmüş köprüsünü inatla tamir etme isteğini ortaya koyuyor. Bir yandan da yeni kuşaklara geleneğin ehemmiyetini hissettiriyor.
Vecdi bu topluluğu, şarkıların biçemi ile oynayarak ve tınıyı geliştirerek sürekli güncelliyor, modernleştiriyor. “Fosforlu” adlı şarkının hikâyesini anlatıyor, orijinal adı “Fahişe” olan. Zamanında denetim kurulundan geçmeyen parçayı orijinal haliyle okuyorlar. Umut’un “Otobüs” parçasındaki ifade yüklü solosu seyirciden alkış alıyor. “Aç” tam bir pogo şarkısı. “Yorgunsan Vazgeç”te mikrofonu sahne önünde metalci işareti yaparak tepinenlere uzatıyor Vecdi; içeriyi ısıtıyor, samimiyeti artırıyor. Son perdede gitarcı Çağlar’ın annesi Aydan Hanım sahneye davet edilerek öğretmenler günü kutlanıyor. Elindeki Arjantin ile yanıma yaklaşan (bir başka Taksim sembolü) Köstebek Fahri “burada izlediğim en iyi konserlerden biri” deyince duygu ve düşüncelerimiz pekişiyor.
İki saatlik performansta tık demeyen Vecdi, bir gün önce gripten kırılıyordu. Adam haklıymış: “rock’n roll böyle bişii” imiş. Biz mi? Davulcunun topluluğu Killing çıkacakken, son enerjimizle evin yolunu tutmak üzereyiz, anca gideriz!
Murat Beşer (muratbeser@muratbeser.com)