Rize'de, gözyaşı kanal tıkanıklığı ameliyatı lazer yöntemiyle yapılıyor

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türkyılmaz: "Bizim lazer DCR yönteminde başarı oranımız yüzde 85 civarındadır" "Kliniğimizde bulunan lazer DCR cihazı sayesinde bu yöntem için hastaların büyük şehirlere gitmesine gerek kalmıyor"

AA

Doğu Karadeniz'de sadece Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bulunan Multidiode Lazer DCR cihazı ile genel anestezi gerekmeden gözyaşı kanal tıkanıklığı (dakriyosistorinostomi) ameliyatı yapılabildiği bildirildi.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, gözyaşı kanal tıkanıklığının doğumdan itibaren her yaşta görülebilen bir rahatsızlık olduğunu belirtti.

Gözlerde sulanmanın en önemli şikayet olduğunu, hastalığın ileri evrelerinde gözyaşı kesesinde şişlikle seyreden gözyaşı kesesi iltihaplanması olabileceğini dile getiren Türkyılmaz, "Bir yaşına kadar olan çocuklarda günde 30-40 defa masaj yapılmasını ve gerektiğinde antibiyotikli damlalar öneriyoruz. Bir yaşına kadar düzelme olmazsa sondolama yöntemiyle gözyaşı kanalını açıyoruz. 2-3 yaşındaki çocuklarda gözyaşı kanalı açıldıktan sonra kapanmaması için ayrıca kanal içeresine silikon bir tüp koyuyoruz" dedi.

İleri yaşlarda gözyaşı kanal tıkanıklıklarında iki şekilde cerrahi tedavi uygulandığını anlatan Türkyılmaz, "Biri açık yöntem ve bunda cilt kesisi yapıldığı için dikiş atılması gerekiyor. Burun bölgesinde bir pencere açtığımız için orada bir şekil bozukluğu oluyor. Ayrıca açık yöntem için genel anestezi gerekiyor. Bu da özellikle yaşlı hastalarda bir risk getiriyor" diye konuştu.

Türkyılmaz, son zamanlarda sıkça kullanılan lazerle gözyaşı kanal ameliyatı sayesinde tıkalı kanalları açabildiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"Lazer yönteminin diğer yönteme göre avantajları var. Bunlardan biri işlemi bölgesel anestezi ile yapabiliyoruz. İkinci bir avantajı ise kanama riskinin bulunmaması. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar ve tansiyon yüksekliği olan hastalarda kanama, ameliyatın seyrini ve başarısını etkilemektedir. Bu yüzden kan sulandırıcı ilaç kullananlarda ameliyattan günler önce hasta için oldukça gerekli bu ilaçları kesmek gerekebiliyor. Genç hastalarda ise önemli bir sorun cilt kesisi yapılması. Göz çevresi insanın dikkat çeken bir bölgesi olduğu için cilt kesisi ve dikiş sonrası bu bölgede iz kalıyor. Lazer yönteminde ise kesinlikle iz kalma ihtimali yok. Lazer yöntemiyle ameliyat olan hasta operasyondan hemen sonra normal hayatına dönebiliyor. Diğer yöntemde ise iyileşmesi için belli bir dönem gerekiyor."

"Başarı oranımız yüzde 85 civarında"

Lazer DCR cihazını 2013 yılı başında bir proje ile hastaneye kazandırdıklarını, cihaz alındığı dönemde göz doktorları arasında bir takım çekincelerinin olduğunu ancak zamanla başarılı ameliyatlarla bu çekincelerin yersiz olduğunun farkına varıldığını kaydeden Türkyılmaz, şöyle devam etti:

"Açık anestezi yöntemiyle bu ameliyatın hala yapılıyor olmasının ana sebebi başarı yönteminin daha yüksek olmasıdır. Başarıdan kasıt kanalın tekrar tıkanmamasıdır. Genel olarak lazerle yapılan ameliyatların başarı oranı yüzde 75 iken açık anestezi ile yapılan ameliyatlarda daha geniş bir kanal açıldığı için bu oran yüzde 95 civarındadır. Bizim lazer DCR yönteminde başarı oranımız ise yüzde 85 civarındadır. Sonuç olarak her iki yöntemin de avantaj ve dezavantajları söz konusudur. Bununla birlikte açık yöntem yapılan ve tekrar kanal tıkanması olan hastalara bile rahatlıkla lazer DCR yapmaktayız."

Gelin ameliyatını oldu, ardından düğüne gitti

Türkyılmaz, evlenmek üzere olan bir kadın hastamız, her iki gözünde kanal tıkanıklığı olduğunu ve devamlı gözü sulandığı için ağlamaklı göründüğünü, ameliyattan çekindiği için bugüne kadar beklediğini belirterek, "Ama düğünde bu durumun kendisi için sorun olacağını ve ameliyat olmak istediğini söyledi. Biz de lazer yöntemiyle ameliyatını yaptık, ardından hastamızı düğüne gönderdik" dedi.

Türkyılmaz, yakın zamanda çevre illerden birinde gözünde sulanma nedeniyle uzun zamandır rahatsız olan bir hastanın genel anestezi uygulanamadığı için laser DCR yapılan büyük illerden birine yönlendirildiğini anlatarak, "Ankara'da bu ameliyatı yaptırmak için bir merkez ararken Rize'de yapılabildiğini duymuş ve oldukça şaşırmışlar. Bizimle bir şekilde irtibata geçen hastanın ameliyatını gerçekleştirdik ve hastamız memnun ve sağlığına kavuşmuş şekilde bizden ayrıldı. Kliniğimizde bulunan lazer DCR cihazı sayesinde bu yöntem için hastaların büyük şehirlere gitmesine gerek kalmıyor" ifadelerini kullandı.