"Rize Meydanı'ndan Haberal'a selam gönderiyoruz''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Rize Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingden Prof. Dr. Mehmet Haberal'a selam gönderdi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rize Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, siyasette zenginleşmeyeceklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ise bunun tam aksi davrandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Kendisi siyasete atıldığında her zaman saygı duydum. Siyasette zenginleşmek bizim kitabımızda yoktur. Siyaset halka hizmet etme sanatıdır. Eğer siyasete siz Tayyip Bey olarak girseydiniz ve öyle kalsaydınız bizim başımızın üstünde yeri vardı. Ama siyaseti zenginleşme aracı olarak görüp köşeyi dönerseniz, Recep Bey olursanız ben de sizi Rizelilere şikayet ederim'' dedi.
Bugüne kadar boğazından haram lokma geçmediğini, bunu iddia edeceklerin geçmişinde hiçbir şey bulamayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Rize Meydanı'ndan sesleniyorum. Yedi değil yetmiş yedi sülalemi araştırmazsanız namertsiniz'' diye konuştu.
Çay üreticisinin sorunlarını bildiklerini belirten, CHP iktidarında bu sorunları mutlaka çözecekleri sözünü veren Kılıçdaroğlu, kaçak çayı engelleyeceklerini, ÇAYKUR'u üreticinin kara gün dostu yapacaklarını söyledi.
CHP'nin hedefinin yalnızca halka hizmet olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan, biz siyasette zenginleşmeyeceğiz, siyasette zenginleşmek bize haram olsun. Biz havuzlu villalarda oturmayacağız, halkla yürüyeceğiz'' dedi.
Anayasa değişiklik paketinde dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme olmamasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında dokunulmazlıkların kalkacağını söyledi.
"Haberal'a selam gönderiyoruz"
Kılıçdaroğlu, Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın ''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu bulunmasına da değinerek, şöyle konuştu:
''Sizin bir hemşehriniz var, dünya çapında, adı Mehmet Haberal. Binlerce hayat kurtardı, binlerce kişiyi ameliyat etti, üniversite kurdu ve içeride. Kendisine bir tek soru bile terörle ilgili sorulmadı. Yazık günah değil mi bu insana? Yurt dışına mı kaçacak, başka yere mi kaçacak? Hayır. Buradan Rize Meydanı'ndan Haberal'a selam gönderiyoruz.''
AKP yöneticilerinin her zaman ''darbe edebiyatı yaptığını ve 12 Eylül 1980 darbesinin hesabını soracaklarını'' söylediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ancak uygulamalarının bu yönde olmadığını ileri sürdü.
12 Eylül 1980 darbesini yapanların yargılanmasına imkan tanıyan düzenlemenin TBMM'de AK Parti milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''27 Nisan e-muhtırası'' sonrasındaki gelişmeleri de eleştirdi.
''27 Nisan e-muhtırasını'' yazdığını söyleyen dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a emekli olduktan sonra zırhlı araç alınmasını ve Bakanlar Kurulu kararıyla üstün hizmet madalyası verilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Şimdi ben soruyorum; muhtıra veren adama üstün hizmet madalyasını niye verdiniz? Size söz, bizi iktidar yapın darbecilerden hesap nasıl sorulurmuş görün'' diye konuştu.
CHP iktidarında yeni bir anayasa yapılacağını da söyleyen Kılıçdaroğlu, halkın iktidarında yapılan anayasaya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bile ''evet'' oyu vereceğini söyledi.
Onurlu bir Türkiye isteyen herkesi CHP çatısı altında toplanmaya çağıran Kılıçdaroğlu, ''Siyasete yırtık ayakkabı ile girip mal varlığının hesabını veremeyenler kul hakkı yemekle suçlanırlar. Onları sizin vicdanınıza bırakıyorum'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Rize mitinginden önce, Yomra, Arsin, Araklı, Sürmene ve Of'da da esnaf ziyaretlerinde bulundu ve yurttaşlara hitap etti.
Rize'de bir çay bahçesine girerek ürün toplayan Kılıçdaroğlu, iki çeşit çay filizinden düşük kaliteli olanını göstererek, ''Bu Ali Bayramoğlu'nun çayı'' dedi. Kılıçdaroğlu, diğer filizin ise gerçek ve kaliteli çay olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri gülüşmelerle karşılandı.
''Muhtırayı verdi, kendilerini iktidara taşıdı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon ziyareti kapsamında Of ilçesinde, parti otobüsünde beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''eski Genelkurmay Başkanlarından Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a üstün hizmet madalyası verilmesi ile 27 Nisan e-muhtırası arasında bir bağlantı olup olmadığına'' ilişkin sorusu üzerine, şöyle konuştu:
''Ben orada bir çıkar işbirliği olduğunu söylemiştim. 27 Nisan'da bildiri veriliyor, e-muhtıra, 28'inde bakanlar toplanıyorlar, 'bu e-muhtıraya karşı ne yapacağız' diye. Ve hükümet de bir bildiri yayınlıyor. Sonra Dolmabahçe Sarayı'nda 2.5 saatlik görüşme oluyor. Erdoğan çağırıyor görüşmeye ve o görüşmeden sonra yapılan açıklamada Erdoğan, 'bu bir özel görüşmedir' diyor. Daha sonra Büyükanıt yaptığı açıklamalarda, 'devletle ilgili konuları konuştuk' diyor. Kimse bilmiyor içeriğini. Daha sonra emekli olunca kendisine zırhlı bir araç alınıyor ve sonra da üstün hizmet madalyası veriliyor.
Baktığımız zaman AKP'yi iktidara taşıma sürecinde Büyükanıt'ın kullanıldığını görüyoruz. Darbelerden mağdur olan, buna karşılık halkın desteğini isteyen bir AKP. Bu işbirliğinin sonucu AKP oylarını artırıyor. Şimdi '12 Eylülcülerden hesap soracağız' diye yola çıkıyor. Önünde 27 Nisan muhtırası var. Muhtırayı veren belli. 'Muhtırayı ben yazdım, koydum' diyor ve bugün öğreniyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın zaten önceden haberi varmış bundan. 'Bizim haberimiz vardı' diyor. Şimdi bu nedir? Milleti kandırmak için işbirliği yaptılar. Muhtırayla darbe çağrışımı yaptılar ve milletin temiz duygularını sömürdüler. İnanç sömürüsü vardı, etnik kimlik sömürüsü vardı. 27 Nisan darbe sömürüsünün de bütün belgeleriyle, bütün kronolojik yapıya baktığınızda darbe sömürüsünün de çıkar işbirliği içinde ortaya konulduğunu görürsünüz.
Üstün hizmet madalyasını hangi gerekçeyle verdiler? Şu ana kadar çözmüş değilim. Tek bir gerekçesi var. Muhtırayı verdi, kendilerini iktidara taşıdı, buna karşı AKP'nin minnet borcu vardı ve ona üstün hizmet madalyası verdi, Bakanlar Kurulu kararıyla.''
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ya da Orgeneral Büyükanıt'ın Dolmabahçe'de ne konuştuklarını çıkıp anlatmaları gerektiğini savunarak, ''(Görüştüğümüz konular bizimle beraber mezara gider.) Böyle bir şey devlet anlayışında yok. Sadece Türkiye Cumhuriyeti'nde değil, Osmanlı'da da böyle bir anlayış yok'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, ''27 Nisan e-muhtırası karşılığında üstün hizmet madalyası aldı diyebilir miyiz'' sorusuna da ''Evet, muhtıra verdi, üstün hizmet ödülü aldı, Bakanlar Kurulu kararıyla. 12 Eylül'ün türevi olan bir AKP'den zaten daha fazla bir şey bekleyemezsiniz. Bununla 12 Eylül'ün türevi olduğunu da ispat etmiştir'' karşılığını verdi.
CHP milletvekili Eşref Erdem'in bugün bir gazetede yer alan açıklamalarıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Keşke e-muhtıra ile ilgili açıklamaları genel başkan yardımcısı olduğu zaman yapsaydı'' dedi.
Erdem'in referandumda ''evet'' oyu kullanacağı iddialarının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, herkesin düşüncelerini özgürce söyleyebileceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Erdem'in ihracının söz konusu olup olamayacağına ilişkin soru üzerine de ''Hayır, herkes düşüncelerini açıkça söyleyebilir. Yedisu Belediye Başkanı'nın disipline sevk edilmesinin nedeni, 'evet' veya 'hayır' oyu kullanacağını açıklamasından değil, AKP'nin siyasetine malzeme olmasıdır'' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu Rize'de
Kılıçdaroğlu, partisince düzenlenen mitinge katılmak üzere geldiği Rize'de Tek Gıda-İş Sendikası Bölge Başkanlığını ziyaret ederek, 3 Nolu Şube Başkanı Ziya Aksoy ve diğer sendika üyeleriyle görüştü, sorunlarını dinledi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, işçilerin çalışıp emek harcadıklarını belirterek, ''Hükümetin görevi bütün sendikalara eşit yaklaşmaktır. Çalışanlara eşit şekilde haklarını vermelidir. Demokrasiden, eşitlikten bahsediyorlar ama işçileri sürmekten çekinmiyorlar, bu yanlıştır'' dedi.
Tek Gıda-İş Sendikası'nın geçen yılın sonunda Ankara'da yaptığı eylemi anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Başbakan bu işçilere 'kul hakkı yiyorlar' demişti. Böyle bir şey olabilir mi? Soruyorum buradakilere, kul hakkı mı yiyorsunuz? Biz emekten yana bir partiyiz. İşçinin, çiftçinin, esnafın, sanayicinin emeğinin, üretenin, çalışanın yanındayız'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Tek Gıda-İş Sendikası'nın Rize'deki hukuki sorunlarını da bildiğini, sorunları çözmek için gayret göstereceklerini söyledi.