Rize İdari Mahkemesi'nden yürütmeyi durdurma kararı

Rize İdare Mahkemesi, Salarha Vadisi'nde yapılması planlanan Ambarlık 1-2 Regülatörü ve HES projesi için Çevre ve Orman Bakanlığı'nın verdiği ''ÇED olumlu'' kararının yürütmesini durdurdu.

cumhuriyet.com.tr

Salarha Vadisi'nde yapılması planlanan Ambarlık 1-2 Regülatörü ve HES projesi için Çevre ve Orman Bakanlığınca ''Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir'' kararı verildi. Bunun üzerine yöre halkından bazı kişiler, Rize İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması amacıyla dava açtı.

Mahkeme süreci devam ederken projeyi üstlenen firmanın değişmesinin ardından ÇED süreci yeniden başlatıldı. Bunun üzerine Çevre ve Orman Bakanlığı proje için ''ÇED olumlu'' kararı verdi. Rize İdare Mahkemesi, devam eden yargı süreci sonunda Ambarlık 1-2 Regülatörleri ve HES projesi için Çevre ve Orman Bakanlığının ilk olarak verdiği ''ÇED gerekli değildir'' kararının yürütmesini durdurdu.

Çevre ve Orman Bakanlığının firma değişikliğinden sonra verdiği ''ÇED olumlu'' kararını da yargıya taşıyan çevrecilerin başvurusu üzerine, Rize İdare Mahkemesi bu kararın da yürütmesini durdurdu.

Mahkeme kararında, Çevre ve Orman Bakanlığından, yapılması planlanan HES projesinin bulunduğu vadi üzerinde ÇED kararı alınmadan önce su havzasının korunması ve üzerinde inşa edilmesi planlanan yatırımların denetim, kontrol ve programlanması amacıyla bütüncül havza çalışmasının yapılıp yapılmadığının sorulmasına, bu amaçla yapılan çalışmaların istenmesine karar verdi.

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, yaptığı yazılı açıklamada, Rize İdare Mahkemesinin kararının, HES projelerindeki sürecin ne denli hukuksuz, yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğunu gösterdiğini savunarak, HES projelerindeki amacın, elektrik üretmek veya yatırım yapmak değil, suyun kullanım hakkını alarak sulara el koymak olduğunu iddia etti.

Projenin yapılmasının planlandığı Salarha Vadisi köylülerinden Kazım Delal'in platform avukatlarından Remzi Kazmaz aracılığıyla Rize İdare Mahkemesine iki dava açtığını belirten Şan, Kazım Delal'in, açtığı davaların bilirkişi ücretini yatırabilmek için ahırında, sütü için beslediği ineğini sattığını ifade etti.

Şan, bölgede bugüne kadar 115'e yaklaşan HES projesine karşı açılan davalar sonucunda 60 davada ''yürütmeyi durdurma'' ve ''iptal'' kararı çıktığını ancak buna rağmen projelerin sürdürülmesinin düşündürücü olduğunu kaydetti.

Davanın avukatı Remzi Kazmaz ise mahkeme kararının HES projelerinin hukuksuzluğunun, yasa ve yönetmeliklere uygunsuzluğu ve gelişigüzel yapıldığının bir göstergesi olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

''HES projelerine karşı yerelde köylülerin başlattığı bu hukuksal sürecin görmezden gelinmesi, bu projeler konusunda iktidarın ve ilgili bakanlığın ne kadar gelişigüzel davrandığının açık bir göstergesidir. Yargı kararlarının hiçe sayılarak hukukun üstünlüğü ilkesinin görmezden gelindiği bir ortamda yerel halkın tepki ve isteklerine kulak tıkayan yöneticilerin hukuk, yasa ve yönetmelik dışında işlemler tesis etmeye çalışması, maddi ve manevi büyük yükümlülükler doğuracaktır. Bu süreçte hukuk dışı uygulamaları görmezden gelen, yargı kararlarına karşı işlem tesis eden görevliler suç işlemektedir. Bu kişiler hakkında bundan sonra her türlü yasal ve hukuksal işlemi başlatma ve suç duyurularında bulunmaya başlayacağız.''