Renkler küskün
Türk resminin duayen isimlerinden Yüksel Arslan, dün sabah saatlerinde Paris’te organ yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede, 84 yaşında yaşamını yitirdi.
cumhuriyet.com.trKendi geliştirdiği teknikle çeşitli doğal malzemeleri kullanarak ürettiği ve “Arture” adını verdiği resimlerle, özellikle de Karl Marx’ın “Kapital” eserinin etkisiyle çizdiği aynı adlı serisiyle bilinen duayen ressam Yüksel Arslan (84), organ yetmezliği sebebiyle bir süredir tedavi gördüğü Paris’teki bir hastanede yaşamını yitirdi. 1933 yılında İstanbul’da doğan Yüksel Arslan’ın babası ve annesi fabrikada işçiydi. Dört kardeştiler. Arslan, ortaokula giderken yaz tatillerinde gazete sattı, fabrikada çalıştı. İstanbul Lisesi’nde okurken cep harçlığını çıkarmak için, yaz aylarında bir yandan manavlık yapıyor, diğer yandan resim çalışmalarını sürdürüyordu.
Bu çalışmalarını öylesine ciddiye aldı ki, ilk yapıtlarını, resim hocasının da desteğiyle, okulun koridorunda sergiledi ve yaşamının en önemli kararını verdi: “Ressam olacaktı!” Tüplerden çıkan boyalar onun için öylesine yapay, “doğakarşıtı”ydı ki birkaç ay içinde bir düzine tuvalini yırtıp attı ve Güzel Sanatlar Akademisi yerine İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Enstitüsü’nde okumaya karar verdi (1953). Garip bir düşünceden kaynaklanıyordu bu yönelim: Daha önce gidilmiş yollardan gidilmeden de resim yapılabilir, ressam olunabilirdi. O yıllarda yapay boyaları değil doğal olanı tercih etti, Arslan. Resimlerini çiçekleri, yaprakları, otları, taş, tuğla, kömür, sabun, kav parçacıklarını kâğıt üzerine sürterek yaptı. 20 kadar resimden oluşan ilk sergisini Adalet Cimcoz’un İstanbul’daki Maya Galerisi’nde sıradışı bir isimle açtı: “İlişki, Davranış, Sıkıntılara Övgü”. Bir gazetenin “Eyüplü manav Maya’da sergi açtı” başlıklı haberle duyurduğu sergi, sanat çevresinde ilgi gördü.
Kapital’i resimlemek Ferit Edgü ile “Phallisme” adını verdikleri cinselliği, yabanıllığı, doğallığı öne çıkaran, entelektüel söylencelere karşı bir akım tasarladılar. Edgü’nün Türkiye’den aniden ayrılmasıyla bu düşünceyi sürdürmek Arslan’a kaldı. Adını buradan alan 1958 tarihli “Pahallisme” sergisindeki bu erotik, otobiyografik resimler ortalığı birbirine katacaktı (1958 - 1961). Arslan 1966 - 1969 yılları arasında büyük boyutta ‘Arture’lara yöneldi. Paris, Galerie Jacques Desbieres’de 30 Arture’luk bir sergi açtı. Ankara sergisinde Cumhuriyet savcılığı 10 yapıtına el koydu. Suçu “genel adaba aykırı eserler üretmek”, yani pornografiydi...
4 Temmuz 1969 günü, Marx’ın “Kutsal Aile” kitabını okurken yeni bir karar aldı Arslan; Kapital’i resimlemek! Kapital dizisi sanatçının girişimleriyle Tony Philippart (Moloine Yayınevi) tarafından yayımlandı. Sergisi ise kitaptan dört yıl sonra gerçekleşti (196975). Arslan 1981 yılında İlhan Koman’la birlikte Sedat Simavi Görsel Sanatlar Ödülü’nü aldı. 1982’de ise, Fransa’da verilen Humour Noir Grandville kara mizah ödülünü aldı. 1984-86 yılları arasında, kendi hayatından hareketle “Autoarture” serisini çizdi. 1986’da “Etkiler” dizisi Fransa’da kitap olarak yayımlandı. 1986’da, Aleksandr İvanoviç Oparin’in “Yaşamın Kökeni” isimli eserinden hareketle “İnsan” dizisine başladı ve 2000’e kadar bu diziye ait arture’ler üretti. Bu resimler üç cilt olarak 1990, 1995 ve 1999 yıllarında yayımlandı.
Karl Marx
Fransa sergisi yolda
2000’den itibaren, “Etkiler” dizisinin devamı niteliğindeki “Yeni Etkiler” dizisine başlayan Arslan, Türkiye’de ve yurtdışında birçok kişisel ve karma sergiler açtı. Yaşamını ve çalışmalarını 1961 yılından beri Paris’te sürdüren sanatçı, 2009 yılında İstanbul’daki santralistanbul’da açılan retrospektif sergisiyle Türkiye’ye gelip dostlarına ve sanat izleyicisine yeniden “merhaba” demişti. Son yıllarda üzerinde çalıştığı “Journal” dizisini ise geçen sene aynı isimle kitaplaştırmıştı. Arslan, 2012 ve 2013 yıllarında Zürih, Viyana ve Dusseldorf’ta açılan sergilerine bu haziran ayında Fransa’daki Lille Modern Sanat Müzesi’nde açılacak sergisiyle devam edecek...
Sanatçının cenaze töreniyle ilgili bilgiler henüz açıklanmadı.