Renault, 2013'ü rekorla kapattı
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, "Renault Grubu, 2013 yılında 144 bin 700 adet araç satışı ve yüzde 17 pazar payı ile tarihinin en yüksek satış adedini gerçekleştirerek rekora imza attı" dedi.
cumhuriyet.com.trİbrahim Aybar, Renault Grubu'nun 2013 yılı değerlendirme toplantısında, geçen yılı başarılı bir şekilde tamamladıklarını belirterek, Renault'nun dünyada satışlarının yüzde 3,1 artarak 2,6 milyonu aştığını, Avrupa'da ise yüzde 2,4 artışla 1,3 milyon satış yaptıklarını ifade etti.
Renault'nun Avrupa dışındaki pazarlarda da satışlarının arttığını dile getiren Aybar, 2013 yılında toplam satışlarının yüzde 50,5'ini Avrupa dışında gerçekleştirdiklerini söyledi.
Renault pazarları içerisinde Türkiye'nin satış adediyle beşinci sıraya yükseldiğine işaret eden Aybar, Avrupa'da ise Türkiye'nin en çok satış yapan üçüncü Renault ülkesi olduğunu kaydetti.
Aybar, "Renault Grubu (Renault ve Dacia), 2013 yılında Türkiye'de 144 bin 700 adet araç satışı ve yüzde 17 pazar payı ile tarihinin en yüksek satış adedini gerçekleştirerek rekora imza attı" dedi.
Türkiye'de sattıkları her 10 otomobilden 7'sinin yerli üretim olduğunu vurgulayan Aybar, geçen yıl Renault'da 7 lansman, Dacia'da 3 lansman olmak üzere toplam 10 lansman yaptıklarını, 2014 yılı içerisinde de 6 yeni modeli lanse edeceklerinin bilgisini verdi.
"Makroekonomik değerlerimizde endişeli bir bekleyiş içerisindeyiz"
Türkiye'nin makroekonomik değerleri açısından şu anda endişeli bir bekleyiş içerisinde olduklarını ve bu sene otomotiv pazarının 2013'e göre daha düşük geçeceğini tahmin ettiklerini belirten Aybar, "Rakam, iyimser olarak 700 bin düzeyinde gözüküyor. Bu aşağı doğru inebilir ama pek bunun yukarısına çıkacağımızı göremiyoruz" diye konuştu.
İbrahim Aybar, otomobil satışlarındaki kredilere yönelik düzenlemeler ve kur artışının sektöre etkisine ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:
"Kendi satış teşkilatımız açısından değerlendirecek olursak, istihdam konusunda şu an için herhangi bir azaltım planı içinde değiliz. Satış fiyatlarımızda avro son derece etkili. Dolayısıyla avro üzerindeki herhangi bir oynama belli ölçüde bizim maliyetlerimize de etki yapıyor. İthalatçı distribütörlere göre bizim avantajımız, 10 otomobilden 7'sini yerli olarak satan taraf olarak bu konudaki hassasiyetimiz daha az. Kendi maliyet hesaplarımızın gerektirdiği ölçüde fiyat ayarlaması yapıyoruz. Umuyoruz ki insanların daha fazla bedeller ödeyerek otomobil alacakları fiyatlar oluşmaz."
Aybar, sektör üzerindeki vergi yüküne ilişkin soruyu ise şu şekilde yanıtladı:
"Vergi konusu Hükümet'in makro hesaplarıyla geliştiği için o konuda çok fazla bir şey değişmiyor. Oldukça yüksek bir vergi dilimi içerisinde devam ediyoruz. Bu tamamen makroekonomik dengelerin unsuru. Şunu net görüyoruz ki, vergi arttığında, otomobilin fiyatı yükseldiğinde satışlar düşüyor. Vergi yükü azaldığında pazar büyüyecek. Türkiye, ekonomik büyüklüğü ve insanların satın alma gücü itibariyle kendine eşdeğer ülkeler içerisinde 1 milyonun üzerinde pazar büyüklüğüne gelmeyi çoktan hak etmiş bir ülke. Pazarın büyümesinin makroekonomik dengeye ters etki yapmaması için yeni yatırımların olması lazım. Ülke olarak daha fazla markayı, daha çeşitli modeli Türkiye'de üretebileceğimiz şartları oluşturmalıyız. Çözüm bu olacaktır."
"Hafif ticari araçta Türkiye'de üretim düşünmüyoruz"
Oyak Renault Genel Müdürü Ales Bratoz ise Oyak Renault için 2103'ün bir gelişme ve rekor yılı olduğunu belirterek, "331 bin 694 araç ürettik, bu bizim tarihi rekorumuzdur. İhracatta da bir rekor kırarak 266 bin 508 otomobil ihraç ettik. Oyak Renault tek başına Türkiye'de üretilen binek araçların en büyük ihracatçısıdır. Oyak Renault'nun ürettiği araçların yüzde 80'i ihraç edilmiştir" dedi.
Türkiye pazarının Oyak Renault için bir numaralı pazar olduğunu dile getiren Bratoz, Bursa'da son 16 yılda 2 milyar doları aşan yatırım yaptıklarını da kaydetti.
Renault'nun 2011'den bu yana Bursa'da ürettiği yerli elektrikli otomobil Fluence Z.E'nin üretiminin sona erdirilmesine yönelik bir soru üzerine Bratoz, "Renault, geçen sene kasım ayında Fluence Z.E'nin üretimini durdurmaya karar verdi. Nedeni de Better Place'ın iflasıydı. Özellikle Avrupa'daki satışlar çok zayıfladı. Bu satış düzeyi ile devam edemedik. Ama bu, tabii ki hiçbir şekilde bizim elektrikli araçlarla ilgili stratejimizi etkilemiyor" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin, Oyak Renault'nun sanayi faaliyeti açısından birinci sırada olduğuna işaret eden Bratoz, "Eğer bu pazar bu sene etkilenecekse doğal olarak Oyak Renault'nun sanayi faaliyeti de etkilenecektir. Biz bunları belki daha fazla ihracat gerçekleştirerek kısıtlamaya çalışacağız" diye konuştu.
Bratoz, Renault'nun hafif ticari araçlarının Türkiye'de üretimi konusuna ilişkin soruya ise "Halihazırda Avrupa'da yeterince kapasitemiz mevcut. Bu konuda bütün taleplere cevap verebiliyoruz. Dolayısıyla bu segmentte Türkiye'de üretim yapılması gerekmiyor" yanıtını verdi.
Üretim ve ihracat lideri
Verilen bilgiye göre, Renault markası 2013 yılında, 96 bin 761 adet satış ve yüzde 14,6 pazar payı ile 15. kez binek otomobil pazarında liderliğini devam ettirdi. Binek otomobil pazarında 1.46 puan ile pazar payını en çok artıran marka Renault oldu. Renault toplam pazarda 1.22 puan ile pazar payını en çok artıran marka oldu.
2013 yılında 331 bin 694 adet otomobil üretimiyle Türk otomotiv sanayisi toplam üretiminin yaklaşık üçte birini, otomobil üretiminin ise yarısından fazlasını gerçekleştiren Oyak Renault, üretim rekoru kırmasının yanı sıra otomobil üretiminde liderliğini 16. yılda da sürdürdü. Ayrıca Oyak Renault 2013 yılında 274 bin 327 motor ve bir rekora daha imza atarak 279 bin 656 adet vites kutusu üretimi gerçekleştirdi.
2013 yılında en çok ihracat yapan otomobil üreticisi de Oyak Renault Otomobil Fabrikaları oldu. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 266 bin 508 adet otomobil ve 118 bini aşan motor ihracatıyla ihracat rekoru da kırmasının yanı sıra Türk otomotiv sanayisinde bir kez daha liderliği elde ederek Türkiye'nin en büyük ihracatçıları arasında yer almayı sürdürdü.
Ayrıca, Symbol 27 bin 988 satış adedi ve yüzde 49,3 segment payı ile segmentinin lideri olurken, Captur, yılın ikinci yarısında lanse edilmesine ve tüm versiyonlar pazara sunulmamış olmasına rağmen ilk kez girdiği segmentte ikinci sırada yer aldı.
Dacia markası ise 2013 yılında Türkiye'nin en hızlı büyüyen hafif ticari araç markası oldu. Marka, toplam pazarda kaydettiği 36 bin 395 adet satışla yüzde 26 büyüyerek pazar payını yüzde 4,3'e yükseltti. Türkiye, dünya Dacia satış sıralamasında 4. ülke, en fazla Duster satışı gerçekleştiren ülke sıralamasında ise 3. sırada yer aldı.