Referandum sonuçlarını protesto ettiği için soruşturma açılan Şen: Yurttaşlık hakkım
Referandum sonuçlarını protesto etmek için Ankara’ya yürüyen Dr. Şen, açılan idari soruşturma kapsamında savunma yaptı.
Zehra ÖzdilekReferandum sonuçlarını protesto ederek İstanbul’dan Ankara’daki Yüksek Seçim Kurulu (YSK) merkezine yürüdükten sonra hakkında idari soruşturma açılan 25 yıllık hekim Hülya Şen, savunmasını yaptı. Şen, kendisine yöneltilen sorulara, “Bugün de aynı fikirleri savunurum. Bu benim yurttaşlık hakkımdır. ‘Evet’ demek kadar ‘hayır’ demek de milli iradedir. Milli iradeye saygı ve sahip çıkmak esastır. YSK yanlış ve çelişkili kararlar vermiştir” yanıtını verdi. Sağlık Bakanlığı’nın soruşturması kapsamında Şen’e, sosyal medya paylaşımları, gazetelere verdiği demeçlerle ilgili düşüncesinin ne olduğu soruldu. Şen ise sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili, “Anayasa değişikliği halkoylamasıyla ilgili yaptığım paylaşımların o günün koşulları gereği herkes tarafından yapılabilecek paylaşımlardan farklı olmadığını düşünüyorum. Tercihini açıkça ifade edebilmek hakkına sahip olduğum gibi evet demek kadar hayır diyebilmenin de doğal olduğunu düşünüyorum. Halkoylamasının asıl amacı bu değil midir?” dedi.
‘Anayasaya aykırı’
Şen, gazetelere demeç vermesiyle ilgili ise şöyle konuştu: “Bu ortamda oylara sahip çıkmayan hem iktidar hem muhalefet görevini eksik yapmıştır. Tüm bu olanlara itirazım üzerine bir tepki olarak yürüyüşe başladım. Ancak devlet memurluğu kimliğim ile yaptığım eylemlilik örtüşmeyeceği için en doğru olanın istifa etmek olduğuna karar verdim. Önce istifa ettim. Sonra sıradan bir yurttaş kimliği ile bu açıklamaları yaptım. Ama Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü istifamı işleme koymamış. Tarafıma yöneltilen sorular ve bu soruşturma anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır.”
OHAL’de seçim olmaz
Soruşturmayı gazetemize değerlendiren Şen, OHAL’de yapılan hiçbir seçimin meşru olmadığını dile getirerek, “Anayasalar toplumsal uzlaşı ile yapılır. Toplumsal uzlaşı yoksa anayasanın varlığından söz edilemez. Bu yüzden değiştirilen anayasa kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Ortada tartışmalı bir anayasa ve tartışmalı bir rejim değişikliği varken şimdi de genel seçimlerden bahsetmek tüm yanlışları doğru saymak, rejim değişikliğini kabul etmek ve ‘tek adam’ iktidarını onaylamak demektir” dedi. “OHAL’de seçim konuşmaya hayır diyoruz” diyen Şen, şöyle devam etti: “OHAL koşullarında seçimden bahsedenler, iktidarı ve muhalefeti ile bizim oy vererek seçtiklerimiz, bizim temsilcilerimizdir. Fakat siyasi partiler toplumun dönüşümüne ayak uyduramayıp toplumdan kopmuş; sorun çözmek bir yana üyelerine bile umut vermekten uzak, tabanları olmayan tuhaf örgütler şeklinde havada sallanıyorlar. Yakından bakınca tüm partilerin yönetim kadrolarının gizli ya da açık ‘OHAL ittifakı’ yaptığı görülecektir. Bunun ispatı, seçim ittifak yasasının Meclis’ten geçmesidir.”