Rakipsiz şampiyon
Nurullah Kart, 38 yaşında, Türkiye’nin ilk bacak protezli para atleti. 100 ve 200 metrede Türkiye rekorlarının sahibi. O, Türkiye’de kendisini zorlayacak bir rakibi olmadığı için bitiş çizgisini hep tek başına geçen “rakipsiz bir şampiyon.”
Vedat ArıkNurullah Kart, doğuştan ortopedik engelli. 17 yaşında tekerlekli sandalye basketboluna, 33 yaşında atletizme başladı. Çocukluğundan beri koşmak isteyen milli atletin yaşamı; iş, antrenman, basketbol ve atletizm yarışları arasında geçiyor. Nurullah ile İzmir’de sıcak bir sonbahar günü 7 - 15 Kasım 2019 tarihleri arasında Dubai’de yapılacak Dünya Para Atletizm Şampiyonası’na hazırlandığı Seha Aksoy Atletizm Pisti’nde buluşuyoruz.
Finalde koşmak ve iyi bir derece elde edip hem kendisine ait Türkiye rekorunu kırmak hem de olimpiyat barajını geçerek 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na katılmak istiyor. Basketbol oynamasına ve sporun içinde olmasına rağmen atletizme ilk başladığı zaman adaptasyon zorluğu yaşadığını dile getiren Nurullah, daha iyi koşabilmek için Almanya’da uzun süre çalışmış. Avrupa şampiyonalarında 100 metrede iki kez dördüncü oldu. Londra’da düzenlenen 2017 Dünya Şampiyonası’nda final koştu. Olimpiyat barajını geçti ama teknik aksaklıklar nedeniyle gidemedi.
‘BEN PROTEZİ KOŞTURUYORUM’
Çocukluk hayali atletizme neden bu kadar geç başladığını sorduğumda, “Türkiye’de koşu protezi yok, dışarıdan almak zorundasınız ve çok pahalı. Sizi destekleyen bir sponsorunuz da yoksa iyi bir proteze kavuşmanız zaman alıyor” yanıtını veriyor.
İlk protezine ABD’li bir hayırseverin hediye etmesiyle 2013 yılında kavuşan milli atlete ikinci protezini ise dünya ve olimpiyat şampiyonu Alman rakibi vermiş. O da eskiyince yeni protez almak için sosyal medyadan çağrı yapmış. Proteze alışmanın ve uyumun zaman aldığını anlatan Nurullah, “İstediğim gibi bir proteze atletizme başladıktan 5 yıl sonra kavuşabildim. Protezi takınca da hemen madalya gelmiyor. Protez beni koşturmuyor, ben protezi koşturuyorum. Bunun için de çok çalışıp kendimi güçlendirmem gerekiyor” diyor.
O DA HEDİYE ETMİŞ
Atletizme büyük bir tutkuyla bağlı olduğunu, zorluklarını iyi bildiğini ve kendisine güvendiğini söyleyen Nurullah, Türkiye’de rakibinin olmamasının kendisi için başka bir handikap olduğunu dile getiriyor. Bu yüzden eski protezini başka bir sporcuya hediye etmiş. Bugünlere hep kendi çabası ve birikimleriyle geldiğini anlatıyor.
Nurullah, “Kendimle yarışıyorum, kendimi geçtiğim zaman rekor kırıyorum. Para atletizm konusunda dünyanın en iyi ekiplerinden biri olan Alman milli takımı antrenörleri, sporcuları ve teknisyenleriyle çalıştım. Doğru antrenman ve protez tekniklerini biliyorum. Genç sporcuların benim yaşadığım sıkıntıları yaşamaması için maddi kaynak bulup yeni sporcular yetiştirmek istiyorum” diye ekliyor.
Toplumun engelli sporculara bakış açısının da değişmesi gerektiğinin altın çizen milli atlet “Bizler profesyonel sporcuyuz, bu işi rehabilitasyon veya şov için değil performans için yapıyoruz” diyor.
‘SPONSORUM YOK’
Nurullah, zorlu atletizm mücadelesini, “Protez pahalı ve kullandıkça yıpranan bir ekipman. Maddi olarak beni destekleyen bir sponsorum yok. Haftada 6 gün antrenman yapıyorum. Bir yandan profesyonel bir sporcu gibi yaşamam ve beslenmem gerekirken bir yandan da çalışmak zorundayım. Uluslararası rakiplerimle aramdaki en büyük zorluk bu” diye anlatıyor.