Putin'i ikna edemediler

Kuzey İrlanda'nın Enniskillen kentinde yapılan ve dünyanın en büyük ekonomisine sahip 8 ülkesinin liderlerinin katıldığı G8 Zirvesi'ne Suriye krizi damgasını vurdu ancak liderler Esed'in gitmesi için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ikna etmeyi başaramadı.

cumhuriyet.com.tr

Avrupa Birliği'nin Suriye'ye silah ambargosunun kaldırılması kararına tepki gösteren Rusya'nın, Esad rejimine silah sağlamaya devam ederek misilleme yapması, Suriye krizinin çözümü için gözlerin G8 zirvesine çevrilmesine neden oldu. Ancak iki gün süren zirvede, ikili ya da tüm devlet başkanlarının katıldığı yuvarlak masa toplantılarında Putin'i ikna çalışmaları sonuç vermedi.

Suriye konusunda Rusya'nın muhalefetini aşamayan G8 liderlerinin anlaşmaya vardığı 7 nokta arasında "Esad'e görevini bırakma" çağrısının bulunmaması dikkati çekti. Rusya'nın "Esad'in görevinden ayrılması ve yerine geçici bir hükümetin kurulması gerektiği" ifadesinin yer aldığı bir sonuç bildirisine imza atmayacağı uyarısında bulunması üzerine, bildiride Esad'le ilgili bir madde yer almadı.

Putin'i Suriye konusunda ikna etmek için pazar gününden itibaren liderler yoğun çaba harcadı. Zirvenin başlamasından bir gün önce başkent Londra'ya giden Putin, İngiltere Başbakanı David Cameron ile bir araya geldi. Görüşme sonrasında basın toplantısı düzenleyen liderlerden Cameron, "Suriye konusunda görüş ayrılıklarımızın olduğu sır değil" diyerek başladığı konuşmasında, Esed için "eli kanlı" ifadesini kullanırken, Putin her iki tarafından da "eli kanlı" şeklinde bahsederek Suriye tutumunun değişmediği mesajını verdi.

Zirvenin ilk gününde ABD Başkanı Barack Obama ile Putin arasında yapılan ve yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ana gündem maddesi de Suriye oldu. Görüşmeden sonra açıklama yapan Putin, görüş ayrılıklarının devam ettiğini ancak Cenevre Konferansına Suriye yönetiminin ve muhalif güçlerin temsilcilerinin katılması için çalışacaklarını söyledi.

Enniskillen kentindeki zirvenin ardından bir kez daha kameraların karşısına geçen İngiltere Başbakanı Cameron, iki gün önceki sözleriyle basın toplantısına başladı ve "liderlerin çok farklı görüşlerin olduğunu herkes biliyor" diyerek Suriye krizinin çözümü noktasında somut bir adım atılamadığını kabul etti. Cameron, zirvede Suriye halkına 1,5 milyar dolarlık yeni yardımda bulunmanın yanı sıra geçici bir yönetimi sağlayacak Cenevre sürecini destekleme kararı aldıklarını kaydetti.

Bu arada 25 Haziran'da İsviçre'de Rusya, ABD ve Birleşmiş Milletler'in yapacağı 3'lü zirvenin Cenevre sürecindeki önemine dikkat çekiliyor.


"Asıl mücadele diplomatik sahada, askeri olarak düğüm çözülemedi"

Cambridge Üniversitesi ve Londra merkezli Dış Politika Merkezi'nde araştırmacı olan Ziya Meral, konuyla ilgili  yaptığı açıklamada, "G8'in sınırları belli, onun kendi içindeki dinamikleri belli. Cenevre Konferansının ertelenmesinin ardından Rusya'nın sertleşen Suriye politikasıyla beraber maalesef Esed'in eli diplomatik pazarlıklarda hala güçlü. Son dönemdeki raporlarda gördüğümüz kadarıyla kritik yerlerde askeri saha gücünü yeniden sağlayabiliyor. Bunun da getirdiği diplomatik bir çözümsüzlük var" diye konuştu.

G8 toplantısından Suriye ile ilgili bir şey beklemenin çok doğru olmadığını belirten Meral, "Eğer G8, Cenevre sürecine açık destek veren güçlü bir irade gösterebilseydi bunun bir anlamı olurdu. G8'in kendi siyasi limitleri içerisinde çok ciddi somut bir destek de görmedik. Ancak Cenevre toplantısı ne zaman olacak, olduğu zaman siyasi olarak Suriye için ne anlama gelecek, o hala soru işareti" dedi.

Suriye'de hafif silahlara sahip olan muhalif güçlere gelişmiş silahları vermeye kimsenin yanaşmadığını ifade eden Meral, ABD'nin silah yardımından söz etmesinin daha çok siyasi bir adım olduğunu savundu. Ziya Meral, Suriye konusunda askeri olarak düğümün açılamadığını, asıl mücadelenin diplomatik sahada devam ettiğini sözlerine ekledi.