Protokollerin yankısı devam ediyor

Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokoller Amerikan basınına konu olmaya devam ediyor.

cumhuriyet.com.tr

Washington Post gazetesi, "Bir Sınırı Açmak" başlıklı başyazısında, iki ülkenin, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın yardımıyla, yakınlaşmaya doğru bir adım daha attığı yorumunda bulundu.

"Türk ve Ermeni liderler, aralarındaki ilişkilerin normale döndürülmesi ve sınırlarının açılmasına yönelik potansiyel anlamda tarihi bir anlaşmaya imza atarken, Clinton'ın usta bir diplomasi yürüttüğünü" belirten gazete, "Potansiyel diyoruz, çünkü anlaşmanın hayata geçirilmesinde bazı büyük engeller mevcut" ifadesini kullandı.

Yazıda, Clinton'ın, 4 saat süren son dakika müdahalesinin ardından imza töreninin yapılabilmesine katkı sağladığına işaret edilirken, ABD Dışişleri Bakanının, bir çıkmazın üstesinden gelmeye ve ABD için olumlu bir sonuç çıkarmaya muktedir olduğunu ispat ettiği belirtildi.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmanın ABD'yi birkaç nedenden ilgilendirdiği kaydedilen yazıda, bu yakınlaşmanın, Kafkasya bölgesini istikrarlaştırmaya, Batı'ya gaz ve petrol ihracına yönelik yeni koridorların yolunu açmaya, Rusya'nın Ermenistan üzerindeki siyasi hakimiyetini yumuşatmaya ve ABD'nin Türkiye ile ilişkilerindeki önemli bir engeli ortadan kaldırmaya yardım edeceği görüşü ifade edildi.

Yazıda, Obama yönetiminin Türkiye ve Ermenistan arasında bir anlaşmaya varılması için özenle çaba gösterdiğine, Clinton'ın her iki ülkenin lideriyle 29 telefon görüşmesi yaptığına, hatta Başkan Baracak Obama'nın, seçim kampanyası sırasında 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyacağına dair verdiği sözünü bir kenara ittiğine değinildi.

1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının anlaşmayı bozma tehdidini hala taşıdığına işaret edilen yazıda, 1993'ten beri kapalı durumda olan sınırın açılmasının, "yoksullaşmış" ve "denize çıkışı olmayan" Ermenistan için büyük bir kazanç olacağı kaydedildi.

 

"Soykırım konusunun iki ülkeye kalması en iyisi"

Yazıda, protokollerin 1915 olaylarının tarihsel açıdan araştırılması için ortak komisyon kurulmasını öngören maddesine bir direnişin olduğuna dikkati çekilerek, muhaliflerin, bunun Türkiye'ye, konuyu ağırdan almak ve Amerikan Kongresine "soykırım" tasarılarının getirilmesini engellemek için imkan vereceği görüşünde olduğu belirtildi. Gazete, "Aslında, bu konunun iki ülkeye kalması en iyi seçenek. Bazı Amerikan Ermeni grupları da, anlaşmanın sağduyunun zaferi olduğunu onayladılar" ifadesini kullandı.

Anlaşmanın üzerindeki daha zorlu bir engelin ise Yukarı Karabağ meselesi olduğuna dikkati çekilen yazıda, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu 'donmuş sorun'un çözümünün, Ermenistan ile varılan anlaşmada bir önkoşul olmasını reddederek, 'cesur' bir adım attığı" görüşü savunuldu.

Bu tutumun, Türkiye'nin müttefiki ve gaz tedarikçisi Azerbaycan'ı öfkelendirdiğine işaret edilen yazıda, "Ancak Başbakan Erdoğan geçen Pazar yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın Azerbaycan'dan en azından kısmi de olsa geri çekilmediği müddetçe, hükümetinin anlaşmayı ileriye götürmeyeceğini söyledi. Bu, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan için zorlu bir adım olacak, önemli ölçüde uluslararası destek ve Clinton açısından da daha hassas bir çalışma gerektirecek" sözlerine yer verdi.

 

"Futbol sahasında diplomasi"

Gazete ayrıca, "Türkiye'de Futbol Sahasında Diplomasi" başlıklı haberinde, "Eski Osmanlı başkenti Bursa'da bugün düzenlenecek olan ve Sarkisyan'ın da izleyeceği Dünya Kupası eleme grubu maçında izleyicilerden, yüzyıllık düşmanlığı sona erdirme niyetinin bir işareti olarak, 'Türk misafirperverliğinin' en iyi örneğini sergilemelerinin istendiğini" yazdı.

Haberde, "Birçokları için diplomasinin skordan çok daha önemli olduğu bir maçta, bilet satışlarının sıkı kontrollerden geçirildiği, tahrik edici sembollerin sergilenmesinin yasaklandığı ve hatta bir taraftar grubunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından ziyaret edilerek en iyi şekilde davranmalarının rica edildiği" kaydedildi.

"Sarkisyan'ın ziyaretinin, Gül'ün geçen yıl Erivan'daki maça giderek gösterdiği 'buzları kırıcı' jestin bir yansıması olduğu, ayrıca protokollerin imzasından sonraki bir diplomatik atılım özelliğini taşıdığı" belirtilen haberde, şimdi her iki ülkenin, kamuoylarındaki muhalefete rağmen protokolleri parlamentolarında onaylamak zorunda olduğuna işaret edildi.

Bölgesel diplomaside daha büyük bir rol oynamak isteyen Türkiye'nin, dünyaya barışı engellemediğini gösterme hevesi içinde olduğu belirtilen haberde, protokollerin, parlamentolarda onaylanması halinde, Ermenistan'ın ekonomik tecridini azaltacağı, Türkiye'nin bölgedeki duruşunu güçlendireceği ve ABD-Türkiye ilişkilerinde kriz riskini azaltacağı yorumu yapıldı.

Bursa halkının maça ilişkin görüşlerine de yer verilen haberde, Bursalıların, hükümetin telkinlerine destek vererek dostluk gösterisinde bulunmaya hazır olduklarını söylediği, ancak çok azının, maçın olaysız geçeceğinden emin göründüğü ifade edildi.