Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Gülüp geçiyorum
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, artış gösteren vaka sayıları sonrası kapanma ve açılmayla ilgili verilen tarihlere sert tepki gösterdi. Ceyhan, "Şu tarihte okulları açacağız, kısıtlamaları koyacağız' derseniz, virüsle şakalaşmış olursunuz ve neticede bunu ağır bir şekilde ödersiniz" dedi.
cumhuriyet.com.trVaka sayısındaki artış eğilimi hızla devam ederken Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılmasına yönelik 'Şu andaki bakış açımız okulların 6 Eylül tarihinde açılmasıyla ilgili' açıklamasında bulunmuştu.
Öte yandan Bilim Kurulu üyeleri de vaka sayılarının artması sonrası "Eylül ayında başladığımız noktaya geri döneceğiz" açıklamalarında bulunuyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise tarih verilmesi üzerine sert eleştirilerde bulundu.
Cumhuriyet TV'den Nagihan Yılkın'a konuşan Ceyhan, "Şu tarihte okulları açacağız, kısıtlamaları koyacağız' derseniz, virüsle şakalaşmış olursunuz ve neticede bunu ağır bir şekilde ödersiniz. Bu bilimsel gerçeklerle yönetilmeli. Salgın yönetiminin bir planı olmalı ve bunlar da tarihler vererek yapılamaz" ifadelerini kullandı.
"DENEYİMSİZLİKTEN KAYNAKLANAN BİR DURUM"
Ceyhan yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
"Ben bu tarihlere gülüp geçiyorum. Bu deneyimsizlikten kaynaklanan bir durum. 'Şu tarihte okulları açacağız, kısıtlamaları koyacağız' derseniz, virüsle şakalaşmış olursunuz ve neticede bunu ağır bir şekilde ödersiniz. Bu bilimsel gerçeklerle yönetilmeli. Salgın yönetiminin bir planı olmalı ve bunlar da tarihler vererek yapılamaz. Vaka sayısı bir kriter olabilir mesela. Önceden hazırlanmış bir planla bu işleri yapmak zorundasınız. Okulların açılması için tarih veriliyor. Bu durum bizim bunu yanlış yönettiğimizi gösteriyor. Okulların açılması bilimsel kriterlerle olur. Bu işi geçen sene de böyle yapıldı ve tarih vererek ve tarih geldiğinde de 'uygun değil' dendi. Söz ağızdan çıktı diye de bir gün kala 'okulları açıyoruz' dediler. Restoranları kaç defa açıp kapattılar mesela. Buna kapanma dememek lazım. Eğer insanları eve kapatıp bir taraftan risk taşıyan toplantılar, kutlamalar, iş yerlerindeki ve toplu taşıma araçlarındaki kalabalıklar devam edecekse bu önlemlerin hiçbir anlamı olmaz."