Prof. Dr. Cemal Taluğ, 96. yıl dönümünde Atatürk Orman Çiftliği'ni anlattı

Eski Ankara Üniversitesi Rektörü ve Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, kuruluşunun 96. yıl dönümünde Atatürk Orman Çiftliği’nin tarihi değerini ve bugün nasıl kullanılması gerektiğini anlattı.

Sarp Sağkal

Prof. Dr. Cemal Taluğ, Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluş öyküsünü Cumhuriyet’e anlattı. Çiftliğin Cumhuriyet döneminin simge bir yapısı olduğunu ve üretici çiftçilik için kurulduğunu vurgulayan Taluğ, “Atatürk Orman Çiftliği bir okuldur. Bizim, orada yeniden bir okul yaratmamız lazım. Çocuklar için öğrenme bahçeleri, gençler için toprağı, doğayı tohum yetiştirmeyi öğreten bir okul yapmamız lazım” dedi.

Ankara’nın başkent ilan edilmesinin ardından şehrin inşa edilmeye başlandığını aktaran Taluğ, “Atatürk Orman Çiftliği de Cumhuriyetin ilk kurumlarından olmuştur. Atatürk’ün büyük vizyonunun, emeğinin eseridir. Cumhuriyet Ankara’yı inşa ederken Ankara da bir sorumluluğu üstlenmektedir. Bu da Cumhuriyet değerlerinin korunması, geliştirilmesi, hayata aktarılmasında bir okul görevi görmektir. Yani bir yandan Cumhuriyet Ankara’yı inşa ederken, Ankara da Cumhuriyeti inşa etmektedir” dedi.  

‘KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR’

Atatürk Orman Çiftliği’nin pek çok görevi olduğunu söyleyen Taluğ, “Bunlardan birisi, bir tarımsal üretim çifliği olmasıdır. Burada bitki üretilir, hayvan üretilir. İlk defa pastörize süt halkla burada buluşur. Bununla birlikte tarımsal bilgi de burada üretilir. Çiftçiler için örnek bir çiftliktir. Atatürk ‘Köylü milletin efendisidir’ derken üretici çiftçilikten söz etmiştir. Atatürk Orman Çiftliği de bu üretici çiftçilik için çok önemli bir örnektir” diye konuştu. Atatürk Orman Çiftliği’nin aynı zamanda bir kamusal alan olduğunu da belirten Taluğ, “Kamuya açık çay bahçeleri, gazinoları, piknik alanları olan müthiş bir yerdir. Ankara’nın akciğeridir” yorumunu yaptı. 

‘HİÇ DEMİRLERLE ÇEVRİLMEMİŞTİ’

Atatürk’ün 11 Haziran 1937’de çiftliği şartlı bağışla ulusuna bağışladığını anlatan Taluğ, “Bu bağış Atatürk’ün vizyonunu ve ulusal önderliğini gösteren bir bağıştır. Fakat 1950’den sonra özel yasalarla bu bağış, sağından solundan koparılmaya başlanır. Ne yazık ki Ankaralı da yeterince sahip çıkamamıştır. En son 2006’da plan yapma hakkı Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiştir. O tarihten sonra bugüne gelinmesi hızlanmıştır” ifadelerini kullandı. 

Taluğ, “Ne yazık ki Atatürk Orman Çiftliği’nin bugünkü görünümü içler acısıdır. Bu halinin simgelerinden birisi de Ankapark’tır. Atatürk Orman Çifliği bir kamusal alandı, hiç Külliye gibi yüksek demirlerle korunulan bir anı olmamıştı” dedi. 

BİZ YAPMAZSAK KİM YAPACAK?

Atatürk Orman Çiftliği’nin arazisinin kurulmadan önce “bataklık” gibi kelimelerle anıldığına değinen Taluğ, “Kuruluş hikâyesinde Atatürk’ün bu tanıma çok ünlü bir yanıtı vardır: ‘Bunu biz yapmazsak kim yapacak?’ der. Başkentte bir yeri dönüştürebilmeliyiz diyerek işe koyulur” ifadelerini kullandı.