Portekiz sandık başına gidiyor
Son yıllarda Troyka'dan aldığı finans yardımı ve kemer sıkma politikalarıyla daha çok gündeme gelen Portekiz, 4 Ekim Pazar günü sandık başına gidiyor.
AA2011 yılında yapılan son genel seçimlerin ardından koalisyon kurarak iktidara gelen sağ görüşlü "Sosyal Demokrat Parti" (PSD) ile hristiyan demokratlar geleneğinden gelen "Sosyal Demokrat Merkez-Halk Partisi" (CDS-PP) bu seçimlere de koalisyon olarak katılıyor.
Ülkede yayınlanan anketlerde PSD/CDS-PP yüzde 39'luk oy oranıyla favori olarak gösteriliyor. Portekiz'in 78 milyar avroluk dış finans yardımı için Troyka (Avrupa Birliği-Uluslararası Para Fonu-Avrupa Merkez Bankası) ile anlaşmasından 1 ay sonra, 2011 Haziran ayında iktidara gelen PSD/CDS-PP geçen 4 yılda ülkesini ekonomik krizden çıkarmak için sert kemer sıkma programları uyguladı.
İktidara gelir gelmez "Troyka'nın çok daha ötesine gideceğiz" diyerek kemer sıkma politikalarını hayata geçirmekten herhangi bir siyasi çekince duymayan Başbakan Pedro Passos Coelho, geride kalan 4 yılda ülkedeki 18 valiliği kapatma, belediye meclis üyelerinin sayısını yüzde 25 düşürme, belediyeye bağlı şirketlerin sayısını yüzde 40 azaltma, büyükelçilikler ve konsoloslukların sayısını ve personelini düşürme, kamu çalışanı ve emeklilerin maaşlarında kesintiler yapma gibi çok ciddi önlemler aldı.
Katma değer vergisini yüzde 13'ten yüzde 23'e çıkartan Coelho hükümeti ayrıca, posta, elektrik hizmetleri, havayolları, havaalanları alt yapı hizmetleri, Porto kentinde otobüs ve metro hizmetlerini özelleştirdi. Başbakan Coelho, seçim kampanyası boyunca uyguladıkları kemer sıkma politikalarının sayesinde ülkesinin ekonomik krizden çıktığını savunarak, "2010'da yüzde 9,8 olan bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı 2015'de yüzde 3'e inecek. İktidara geldiğimiz yüzde 17,5 olan işsizlik oranı yüzde 12,4'e geriledi. Portekiz ekonomisi, AB ortalamasının üzerinde büyüyor. Yılın ilk 6 ayında toplanan katma değer vergisi yüzde 9 arttı. Portekiz tarihinde ilk kez bono faizi negatife düştü" verilerine vurgu yaptı. Coelho seçim kampanyalarında yaptığı konuşmalarda "4 yıldır sadece ekonomi ve finans konuşuyoruz. Ve şimdi bu sorunlar düzene girdi. Artık siyasete geri dönebiliriz" ifadelerini kullandı.
Bu arada ana muhalefette olan ve anketlerde PSD/CDS-PP'nin ardından yaklaşık 6 puan farkla (yüzde 33) ikinci sırada gösterilen sol görüşlü "Sosyalist Parti"nin (PS) lideri Antonio Costa ise vaatlerinde en çok ekonomik kesintileri sona erdireceklerini söyledi. Costa, katma değer vergisini tekrardan yüzde 13'e indireceklerini, geçen 4 yılda yapılan maaş kesintilerini memurlara geri ödemeyi ve Sosyal Güvenlik Kurumu katılım paylarını düşüreceklerini vadetti.
Anketlerde üçüncü sırada "Yeşiller" (yüzde 11), dördüncü sırada ise son 30 yıllık siyasetinde en iyi konumda bulunan, İspanya'da "Podemos" ve Yunanistan'da "Syriza"nın da destek verdiği komünist görüşlü "Sol Blok" (yüzde 8) partisi gösterildi. "Sol Blok", sosyal kesintileri sonlandırması halinde olası bir PS iktidarına destek verebileceklerini söyledi.
Öte yandan, bu gece sona erecek seçim kampanyaları boyunca yapılan anketler de PSD/CDS-PP önde çıksa da, bazı anketlerde yaklaşık yüzde 21'i bulduğu iddia edilen kararsızların oylarının sonuçları değiştirebileceği belirtiliyor. Seçimleri PSD/CSD-PP koalisyonu kazanırsa, sert kemer sıkma politikaları uygulayıp iktidarda kalmayı başaran AB'deki ilk iktidar olacak. Bu durumun önemli bir detay olduğunun da altı çiziliyor.
Yaklaşık 10,4 milyon nüfusu bulunan Portekiz, gayri safi yurtiçi gelirine göre dünyanın 47. büyük ekonomisi olurken, 2014 yılı rakamlarına göre kişi başına düşen milli geliri 16 bin 700 avro olarak hesap ediliyor.