“Pornoyu bırakmak için umreye gittim ama…”

Porno düşkünlüğü bir bağımlılık mı? Bilim dünyası, porno düşkünlüğünün bir bağımlılık olup olmadığı ve hayatlarının doğal akışını bozacak şekilde porno düşkünü olan insanların hangi yöntemlerle tedavi edilebileceği sorularına cevaplar arıyor.

cumhuriyet.com.tr

İnsanların pornografik görüntüler izlemekten hoşlandığı bir gerçek. Ancak pornografi karşıtları, pornografik görüntüler izlemenin kişilerin evliliklerinde problemlere sebep olacağını, kişide cinsel bağımlılık ya da başka davranış bozukluklarının gelişmesinde rol oynayacağını ya da cinsel saldırganlığı teşvik edeceğini savunuyor.

 

O ÜLKEDE PORNO SERBEST BIRAKILINCA CİNSEL SALDIRILAR AZALMIŞ!

Pornografi destekçileriyse erotik görüntüler izlemenin kişinin cinsel hayatını renklendireceğini, kişiye güvenli bir keyiflenme alanı sunacağını ve hatta toplumdaki cinsel saldırı vakalarını azaltacağını iddia ediyor. Örneğin, 1969 yılında Danimarka'da yetişkinlerin pornografik materyallere ulaşmasının önündeki tüm yasal engeller kaldırıldıktan ve pornografi yetişkinler için yasal hale getirildikten sonra, araştırmacılar ülkedeki cinsel saldırganlık vakalarında giderek azalma olduğunu bildirmişlerdi.

 

ERKEKLER DE KADINLAR DA PORNO İZLİYOR

Fakat, her iki görüş de tartışmaya açık. Peki bilim ne diyor?

Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, bu alanda yapılan bilimsel araştırmalar hakkında çarpıcı bilgiler veriyor:

“Amerikan Psikoloji Derneği (APA) Cinsellik ve Psikoloji El Kitabı'nda (Cilt 2) bahsi geçen ve Dr. Gert Martin Hald ve arkadaşlarının yaptığı uluslar arası düzeydeki bir araştırmaya göre, erkekler arasında pornografi izleme oranı yüzde 50 ve 99 arasında değişirken, bu oran kadınlar için yüzde 30 ve 86 arasında.

Arkansas Üniversitesi'nden psikolog Dr. Ana Bridges'e göre, "Pornografiye erişim artık her yerde mümkün." Ve internet sayesinde, erotik görüntülere ulaşmak artık hiç olmadığı kadar kolay. Dr. Alvin Cooper, bunu "üçlü-A motoru" olarak tanımlamıştı. Buna göre, pornografiye ulaşmada İngilizce'de üçünün de baş harfleri A'yla başlayan," accessibility" (erişilebilirlik), " affordability" (satın alınabilirlik)" ve "anonymity" (kimliğin gizli kalabilmesi) şartları internet aracılığıyla daha da mümkün hale geliyor ve pornografik görüntülere ulaşmak için bir tık yeterli oluyor.

 

PORNOGRAFİYE ERİŞİMİN KOLAY OLMASI İYİ BİR ŞEY Mİ?

Birçok insanın iddia ettiğine göre pornografiye erişimin bu kadar kolay olması iyi bir şey. Indiana Üniversitesi'nin cinsellik, cinsiyet ve üreme üzerine araştırmalar yapan Kinsey Enstitüsü tarafından Amerikan PBS Televizyonu için yapılmış bir ankette, ankete katılanların yüzde 86'sı pornografinin kişileri eğitebileceğini söylerken, katılımcıların yüzde 72'si de pornografinin cinsel fantezileri gerçekleştirmek için zararsız bir mecra olduğunu söylediler. Pornografik materyaller kullananların, yüzde 80'iyse, bundan hiç rahatsızlık duymadıklarını belirttiler.

Kinsey Enstitüsü'nden araştırmacı Dr. Erick Janssen, "Dışarıda o kadar çok pornografik materyal kullanan/izleyen ve bundan hiçbir rahatsızlık duymayan insan var ki" diyor.”

 

PORNOGRAFİ DÜŞKÜNLÜĞÜ NE ZAMAN BAĞIMLILIK HALİNE GELİYOR?

Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, kilit öneme sahip konu hakkında şunları şöylüyor:

“Her ne kadar pornografik görüntüleri izleyen birçok insan buna bağlı olumsuz sonuçlarla karşılaşmıyor gibi görünse de, pornografi bazı insanlar için problemlere sebep olabiliyor. Kinsey Enstitüsü tarafından yapılan ankette, katılımcıların yüzde 9'u pornografik görüntüler izlemeyi bırakma girişiminde bulunduklarını fakat bu girişimlerinde başarısız olduklarını belirttiler.

Aşırı derece pornografik görüntüler izleme, kişinin duygusal ilişkileri üzerinde olumsuz etki yapabilir. Tennessee Üniversitesi'nden Dr. Destin Stewart ve Dr. Dawn Szymanski tarafından üniversiteli kız öğrenciler arasında yapılan bir ankette, erkek arkadaşlarının pornografik görüntüler izlemesini "problemli" bulan kız öğrencilerin daha düşük özgüvene sahip olduğu, duygusal ilişki kalitelerinin daha zayıf olduğu ve cinsel yönden daha az tatmin oldukları sonucu ortaya çıktı.

 

KADINLARA YARIYOR MU?

Fakat, konu bu kadarla sınırlı değil. 2013 yılında, Brigham Young Üniversitesi ve Missouri Üniversitesi tarafından evli ya da birlikte yaşayan heteroseksüel çiftler arasında yapılan bir araştırmaya göre, erkek partnerler şayet pornografik materyaller izliyorlarsa, hem partnerlerinin hem de kendilerinin cinsel yaşam kalitesinde bir düşüş gözleniyor. Buna karşılık, kadınların pornografik materyallerden faydalandığı durumlarda, onların cinsel yaşam kalitelerinde bir iyileşme gözlemleniyor.

Dr. Bridges ve Patricia Morokoff tarafından yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlara varıldı. Pornografik görüntüler izleyen erkekler, gerçek hayatta cinsel yaşamlarından daha az tatmin olduklarını bildirdiler, fakat, kadınlar, porno izlediklerinde, cinsel yaşam kalitelerinde artış oldu.

 

KADINLAR HANGİ TÜR PORNO İZLER?

Bridges bu bulgunun muhtemel iki açıklaması olduğunu söylüyor. Birincisi, erkekler genelde pornografik görüntüleri tek başlarına izlerken, kadınlar bu görüntüleri partnerleriyle cinsel bir paylaşım anında beraber izliyorlar. Bridges, "Bu durumda, kadınlar gördüklerini kendi cinsel deneyimlerine dahil ediyorlar" diyor.

İkincisi, kadın ve erkekler genelde farklı çeşit porno izliyorlar. Erkekler çoğunlukla, bir hikayesi olmayan cinsellik görüntüleri izliyor. Bridges, "Bu görüntülerde kişilerin yüzleri bile görünmüyor belki" diyor. Buna karşılık, kadınlar bir hikayesi olan ve içinde bir çift olan pornografik görüntüleri izlemeyi tercih ediyor. Bridges, çiftler beraber pornografik görüntüler izlediğinde, daha çok her iki kişinin de cinsel deneyime eşit şekilde katıldığı görüntüleri izlemeyi tercih ediyorlar” diyor.

Her ne kadar bazı çiftler cinsel yaşamlarında pornografi izlemenin faydalarını görüyor gibi olsalar da, durum herkes için böyle değil. Partnerlerden biri çok aşırı sıklıkta porno izliyorsa, genelde bunu yapan, Bridges'in araştırmasındaki gibi erkekler oluyor, o zaman ilişkiden duygusal olarak soğuma eğiliminde oluyorlar. Bridges, bu erkeklerin daha çok içlerine kapandığını, partnerlerine karşı daha az yakınlık hissettiğini ve depresyona girme eğilimlerinin daha çok olduğunu söylüyor.”

 

BAĞIMLILIK MI DEĞİL Mİ?

Bununla birlikte, uzmanlar, aşırı derecede porno izlemenin nasıl tanımlanacağı konusunda görüş ayrılığı içindeler.

Eğer, kompulsif (kişiyi zorlayıcı) pornografi izlemek, hiperseksüel bir bozukluk değilse, o zaman bunun sigara ya da alkğol gibi bir bağımlılık çeşidi olduğundan bahsedebilir miyiz?

Psikolog Başkak’ın verdiği bilgiye göre, Cambridge Üniversitesi'nden nöropsikiyatrist Dr. Valerie Voon tam da bu konuya ışık tutmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Voon, kompulsif porno izleyicileri, erotik görüntüler izlerken, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) tekniğiyle beyinlerini görüntülüyor. Bu çalışmasında, Voon, porno izleyicilerinin beyinlerinde, erotik görüntüler izlerken, madde bağımlılarının mesela alkol şişeleri ya da uyuşturucu alırken kullanılan malzemeleri gördüklerinde beyinlerinin verdiği tepkiye benzer tepkiler verip vermediklerini test ediyor.

Şimdiye kadar elde edilen sonuçlara göre, Voon'un "Beyinde Porno" isimli bir İngiliz belgeselinde sözünü ettiği gibi, pornografik görüntü izlerken, kompulsif porno kullanıcılarının beyinleri, alkollü bir içecek reklamı izlerken alkoliklerin beyinlerinin verdiği tepkiye benzer bir tepki veriyor.

Araştırmasından elde ettiği ilk sonuçlar böyle olsa da, Voon, kompulsif porno kullanıcılarını uyuşturucu ya da alkol bağımlılarıyla aynı kefeye koymak için henüz çok erken olduğunu söylüyor. Voon, pornografi izleme isteğinin bir bağımlılık olup olmadığını net bir şekilde ortaya koyacak daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Bu alanda tam tersi sonuçlar veren başka araştırmalar da yapılmış. California Üniversitesi, Psikiyatri Bölümü'nden araştırmacı Dr. Nicole Prause ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada, porno izleme dürtülerini kontrol etmekte sıkıntı yaşayan kişilerin beyinlerinin verdiği tepkiler incelendi.

P300 olarak bilinen beyin dalgasını ölçmek için, Prause Elektroensefalografi (EEG) yöntemini kullandı. Deneklere, içinde cinsellikle ilgili resimlerin de olduğu, çok çeşitli resimler gösterdi. Fakat, şaşırtıcı bir şekilde, sonuçlar Prause'nin tahmin ettiği gibi olmadı. Pornografi izleme dürtülerini kontrol etmekte zorluk yaşadıklarını söyleyen deneklerin P300 değerlerinde bir değişiklik olmadı. Bu kişilerin beyinlerinin porno resimlerine verdiği cevap, yemek resimleri ya da kayak yapan insan resimlerine verdiği tepkiden farklı değildi."

 

PORNO BAĞIMLILIĞININ İLACI VAR MI?

Buna karşılık Türkiye’deki vaka hikayelerinden yola çıkan Psikolog Başkak, internetle birlikte karşı konulmaz bir dürtüsel davranışa dönüşen porno bağımlılığı için “Madde bağımlılığıyla yarışabilecek çok ciddi gizli bir tehlikedir. Her geçen gün cinsel sorun bağlamında kliniklere porno bağımlılığından muzdarip olup müracaat eden insanların sayısı korkutucu boyutlara ulaşmaktadır” diyor.

Porno izleme alışkanlığına bir isim verme ve onu tanımlama çabası boş bir çaba değil. Porno izleme dürtülerini kontrol edemeyen insanlara etkin bir tedavi yöntemi belirleyebilmek için, bu davranışa neyin sebep olduğunu anlamak çok gerekli bir adım.

Her ne kadar bilim bu konu üzerindeki tartışmayı bir sonuca bağlamaktan henüz uzak olsa da, bazı tedavi programlarında porno düşkünlüğü bir çeşit bağımlılık olarak görülüyor. Prause, "Bu davranışın bir hastalık olduğunu duymak için dört gözle bekleyen devasa bir ilaç endüstrisi var ki bu sayede insanların paralarını alabilsinler" diyor.

Öte yandan, Türkiye’de ve yurtdışında fon veren kurumların hala cinsellikle ilgili araştırmalara fon ayırma konusunda isteksiz olmaları pornografi konusunda daha fazla araştırma yapılmasını engelliyor.

 

5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUNUZ PORNO BAĞIMLISI OLABİLİR?

Psikolog Başkak’ın verdiği bilgiye göre, porno bağımlılığının sebepleri yaş gruplarına göre değişiyor.

Özellikle çocukların zihinsel sağlığı için yüksek risk oluşturan bu bağımlılık, çocuklarda genellikle oyun sitelerindeki reklamlarla takip ettikleri sitelere girmekle, merak gidermek için yaptıkları aramalarla başlıyor. Sonrasında farkına varılmadığında çocuğun cinsel kimlik bunalımı, içe kapanıklık ya da saldırganlık, yaşına uygun olmayan bir takım cinsel davranışlar göstermesi, derslerden kopukluk gibi sorunlara yol açabilmekte.

Psikolog Başkak, 5 yaşındaki kız çocukları için müracaat eden bir anne-babanın yaşadıklarını şöyle aktarıyor:

“5 yaşındaki kızımız tek çocuğumuz. Çok şükür durumumuz yerinde ve kendisine ait bir odası da var. Babası şimdiden öğrensin diye bilgisayar da aldı. Ben ev hanımıyım. Kızım odasında bilgisayarında oyun oynarken ben işime bakıyor, bazen komşuya geçiyordum. Geçenlerde odasında biraz fazla zaman geçirince yoklayayım dedim ve kapıyı açınca şok oldum. Bilgisayardan porno video izliyordu. Hemen kapattım. Birkaç gün izlemiş galiba. Çocuğumuzun geleceğine etki eder mi, hasar görmüş müdür, bilinçaltından temizlenebilir mi diye geldik”

Psikolog Başkak, “Elbette ki bu yaştaki bir çocuğun pornoya maruz kalması aynı zamanda şiddete maruz kalması anlamına gelmektedir ve çocuğun zihninde nasıl bir hasara yol açtığını tam olarak kimse tam olarak bilemez. Ancak bu noktadan sonra ebeveynlerin yaklaşımı, tutumu büyük önem taşımakta, titizlikle çocuğun desteklenmesi çocuğun olası hasardan kurtulması için büyük önem taşımakta…” diyor.

 

PORNOYU BIRAKMAK İÇİN UMREYE BİLE GİTTİ AMA…

Bir okulda yönetici olan, dindar bir yapıya sahip olduğunu belirten erkek öğretmen, en sonunda çareyi profesyonel destek almakta buldu. Dini duygularıyla, işlediği “porno günahı” arasında tam bir buhran içerisine düşmüş ve birçok psikolojik sorun yaşamaya başlamıştı. Porno bağımlısı yönetici, yaşadıklarını şöyle anlatıyordu:

“Aktif derse girmeyi bıraktıktan sonra idareci kadrosunda görev yapmaya başladım. Bu sıkıntım idareci olduğumun ikinci senesinde beni buhranlara sürükledi. Bilgisayarımda sürekli porno sitelerine girmeye başladım. Koltuğa oturur oturmaz hemen açıyor ve filmler izliyordum. Filmler sıkıcı gelmeye başladı kısa videolar, sex hikayeleri izlemeye başladım. Kaç kez yemin ettim, kaç kez vazgeçmeye çalıştım ama beceremedim.

Ben küçük yaştan beri namazımı kılmaya gayret eden biriyim ve yaptığım şeyin ne kadar yanlış olduğunu biliyorum ama bilgisayar başına oturunca kendimi alamıyorum. Okulda bir arkadaşım bana bir şey göstermek için bilgisayarın başına gelince tesadüfen diğer tarayıcıdaki yarım bıraktığım videoyu gördü ve yıkıldım o an.

Bazen de bu kadar porno izledikten sonra kesin cenabet oldum diyerek namazları da aksatmaya başladım.

Uyku uyuyamıyorum, kalbim sıkışıyor sürekli, eşim bir anlam veremiyor, hep yalan söylüyorum. Uykusuzluk hastalığım ve panik atağım var zannediyor. Bırakmak için geçen tatilde umreye gittim, dualar edip tövbe ettim, kurtuldum diyordum ama döndükten bir hafta sonra kendimi alamadım ve yine başladım.

Okuldan fark edilirse işimden de olurum, eşim öğrenirse yüzüne bakamam, çocuklarımdan da utanıyorum.”

 

“KOCAM BENİ ONLARCA PORNO YILDIZIYLA HER GECE ALDATIYOR”

Boşanma sürecine giren porno mağduru çift, son çare olarak psikolojik destek almaya karar vermişti. Kadın kocasına saygı duymuyor ve güvenmiyordu artık. Kocası biraz aşırıya kaçmış olabileceğini ama abarttığını söylüyordu. Erkek eve gelir gelmez bilgisayar başına oturan ve porno içerikli sitelerde vaktini geçiren tam bir porno bağımlısıydı. Önceleri gizlemiş eşinden.

Kadın yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Önceleri büyütmedim ama çıldıracak gibiydim. Her gece yalnız uyuyordum ve yatağa geliyor mu gelmiyor mu farkında değildim. Evlendiğimiz zaman normal bir seks hayatımız vardı, epey zamandır yok. Ben arzuladığımı söylesem de hep erteleyip bahaneler üretiyordu. Bir süre sonra kavgalarımız başladı. ‘Ben seviyorum bunlarla tahrik oluyorum’ dediği için uyum göstereyim diye onun da isteğine uyarak ben de izledim. Dayanamadım, bana iğrenç geliyordu ve yapamayacağım diyerek vazgeçtim. Evin durumu bozulmuştu, eskisi gibi değildik zamanla başka konular da ortaya çıktı ve en sonunda iki yabancı gibi olmaktansa boşanmayı düşünmeye başladık.

Yapacak bir şeyim yok, internetten bunun bir bağımlılık olduğunu okudum. Kocam beni başka kadınlarla aldatıyor mu bilmiyorum ama bilgisayardaki onlarca porno yıldızıyla her gece aldatıyor ve bir yılı aşkın süredir de o kanepede ben yatağımızda yatıyorum.”

 

BAĞDAT CADDESİ TECAVÜZCÜSÜ PORNO BAĞIMLISI MI?

Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, yapılan son araştırmalara göre, porno içeriklerinin dopamin salgılamakta nikotini geride bırakıp kokain ve amfetaminle yarıştığını söylüyor. Bu ise porno bağımlığının ciddi bir bağımlılık olduğunu gösteriyor ve bunu kişinin kendi kendine aşmasının zorluğuna dikkati çekiyor.

İstanbul’un en lüks ve en kalabalık bölgelerinden Bağdat Caddesi’nde yaşanan korkunç tecavüz olayına da değinen Psikolog Başkak, 2 çocuk babası olduğu belirtilen tecavüzcünün porno bağımlısı olabileceğine işaret ediyor. Psikolog Başkak, “Cinsel sapkınlık davranışı gösteren kişiler aynı zamanda porno bağımlısı olup hastalıklı cinsel dürtülerini porno bağımlılığıyla beslemeye çalışmaktadır. Suça meyilli zayıf kişilikler porno bağımlılığı üzerinden sapkın suçlara geçiş yapmaktadırlar. Uluorta, gördüğü kadına saldırıp, hayvani duygularını tatmin edeceği bir nesne gibi gören ve tecavüz eden, kendini alamayan sapık eğilimli kişiler aşırı porno izleyerek, bu sapkın davranışlarını bilinçaltı düzeyde normalleştirmiş olabilir. Adli psikoloji bu vakaları inceleyerek sonuçlarını güvenlik güçleri ve toplumla paylaşmalı” diyor.

 

PORNO BAĞIMLISI NASIL ANLAŞILIR?

Porno bağımlılığının yaşı, sosyal sınıfı yoktur. Her kesimden insanlar porno bağımlısı olabilir.

Çocuğunuz cinsel kimlik bunalımı yaşıyorsa, içe kapanık ya da saldırgansa, yaşına uygun olmayan bir takım cinsel davranışlar gösteriyorsa eline verdiğiniz tableti, bilgisayarı kontrol edin.

Gençlerde; içe kapanma, okulda başarısızlık, konsantrasyon, dikkat sorunları, cinsel kimlik bunalımı, kontrolsüz cinsel davranışlar görülür.

Bağımlı kişi çalışıyorsa sık sık işini ihmal eder, işyerinde porno izler, evde geç saatlere kadar oturarak porno sitelere girme ihtiyacı duyar.

Porno bağımlılığı, eşler arasında cinsel soğukluk, isteksizlik ya da çiftlerden birinin değişen cinsel talepleri, davranışları ile uyumsuzluk, depresyon, kaygı bozuklukları gibi sorunlarla kendisini gösterebilir.