Polonya'da muhafazakar hükümet İstanbul Sözleşmesi'nden çekiliyor
Polonya'da demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda Avrupa Birliği’yle sık sık çatışma yaşayan sağcı popülist hükümet, kadına karşı erkek şiddetini önlemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nden çekiliyor. Kararın gerekçesi, sözleşmenin 'ebeveyn haklarını ihlal ettiği' iddiası...
cumhuriyet.com.trPolonya’da iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), muhafazakâr popülist Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın önceki haftaki seçimleri yeniden kazanmasının ardından, kadın haklarını korumayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldı. Sağcı hükümet sözleşmenin ‘ebeveyn haklarını ihlal ettiğini’ öne sürerken, kadın örgütleri “PiS kadınların cehennemidir” sloganıyla sokağa döküldü.
Hükümetin kararını açıklayan Adalet Bakanı Zbigniew Ziobro, çocuklara okullarda cinsiyet eğitimini zorunlu kılan sözleşme maddelerinin ebeveyn haklarını ihlal ettiğini öne sürdü. Ziobro, “[Sözleşme] İdeolojik bir doğası olan unsurlar barındırıyor ki, bunların zararlı olduğunu düşünüyoruz” iddiasında bulundu.
Ziobro’nun açıklamasına göre, Polonya adalet bakanlığı hafta başında sözleşmeden çekilmek için çalışma ve aile bakanlıklarından resmi talepte bulunacak.
‘AMAÇ KADINA ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRMAK’
Gazete Duvar'ın haberine göre, kadın örgütleri bu karara tepkili. Cuma gününden bu yana başta başkent Varşova olmak üzere birçok kentte eylemler düzenlenirken, protestoların organizatörlerinden Marta Lempart “Amaç, kadına karşı şiddeti meşrulaştırmak” dedi. Eylemcilerin, “PiS kadınların cehennemidir” yazılı pankartlar taşıdığı görüldü.
Polonya’da iktidardaki PiS ve koalisyon ortakları, Katolik Kilisesi ile bir ittifak içinde muhafazakâr bir toplumsal siyaseti savunuyor. Önceki hafta yeniden seçilen Duda da, eşcinsel haklarına karşı düşmanlığı kampanyasının ana tezlerinden biri olarak kullanmıştı.
PiS, 2015 yılındaki hükümetin onayladığı İstanbul Sözleşmesi’ne uzun zamandır karşıydı. Parti, sözleşmenin dine saygısızlık içerdiğini, okullarda liberal toplumsal politikaların öğretilmesini şart koştuğunu öne sürüyordu.