"Polisin imajı en yüksekte"

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Bugün polisin imajı kurumsal imajda en yüksekte. Vatandaş bunu çok iyi görüyor'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Demokratik açılım sürecinde gelinen noktanın sorulması üzerine Atalay, sürecin başlamasından itibaren 1.5 yıl geçtiğini ve yolun uzun bir yol olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini söyledi.

Kronikleşmiş sorunların akşamdan sabaha çözülemediğini belirten Atalay, AKP Hükümeti olarak Türkiye'nin birikmiş bütün sorunlarını hukukun içinde ve daha çok demokratikleşme süreciyle çözmeye çalıştıklarını kaydetti.

Türkiye'nin bu süreçte konuşamadıklarını konuştuğunu ve tabuların kalktığını, herkesin her konuda düşüncesini ifade ettiğini dile getiren Atalay, bu sürecin başından itibaren muhatabın millet olduğunu belirttiklerini kaydetti.

Atalay, ''Pazarlıklarla falan hiçbir şey yapılmadı. Bizim inandığımız bir süreç var. Vatandaşlarımızın kendi tabii hakları olan özgürlükleri sağladık ve insan hakları olarak gördüğümüz hususların önündeki engelleri kaldırdık'' dedi.

Bu dönemin, yurttaşları kazanma adına bir tamir dönemi olduğunu vurgulayan Atalay, adeta devlet ve devletin görevlilerinin zamanında çok yanlış yapmaları sonucu vatandaşların güveninin kaybedildiğini söyledi.


"Polisin imajı, kurumsal imajda en yüksekte"

Hükümet olarak kamu görevlilerine ilişkin belli bir tutumları olduğunu, bunun bir zihniyet değişimi olduğunu dile getiren Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Biz milletin hizmetkarıyız'' dediğini anımsattı.

Polis ve Jandarmada eğitimi değiştirdiklerini ve bu personeli hizmetiçi eğitime tabi tuttuklarını anlatan Atalay, 3 bin 220 polis merkezinin yapısının değiştiğini ve 40 bin polisin bu merkezlere vatandaş geldiğinde nasıl davranılacağı konusunda eğitildiğini bildirdi.

Atalay, ''Bugün polisin imajı kurumsal imajda en yüksekte. Vatandaş bunu çok iyi görüyor'' dedi. 12 Eylül döneminde gözaltına alındığında bir aya yakın hiç duş almadan kaldığını anlatan Atalay, şimdi polis merkezlerinde gözaltına alınanlar için duş bulunduğunu hatırlattı.

Terörle ilgili sorunların çözümünde samimiyet ve sabrın önemine işaret eden Atalay, çözümde sebat etmek ve istikrar gerektiğini kaydetti.

Atalay, ''Biz bu çalışmalarımızı birilerinin programına göre yapmıyoruz, kendi programımız var ve istikrarla sabırla samimiyetle bu çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bütün vatandaşlarımıza daha fazla sahip çıkma, vatandaşımızı kazanma bizim için çok önemli, yani devletin tekrar vatandaşın güvenini kazanması. Şu anda devlete güven artıyor ve bizim samimiyetimizi görüyorlar'' dedi.

Halen 1960-1970'li yılların jargonlarıyla ve terör unsurlarıyla Türkiye'de varılacak bir yer olmadığını yurttaşın kendilerinden daha iyi bildiğini söyleyen Atalay, kendisinin doğu ve güneydoğu illerine gittiğini anlatarak, ''Silahla siyasi bir tezin peşinden koşma devri bitti'' diye konuştu.

Bugün bir gazetede BDP Genel Başkanı'nın ''Bölge her an patlayabilir'' şeklinde ifadesi bulunduğunu anımsatan Atalay, Türkiye'de sivil siyasetin çok değiştiğini kaydederek, ''Her şey değişti Türkiye'de. Hiç değişmez denen kurumlar değişti, öyle hızlı bir değişim var ki. Bu arkadaşlar sadece 1960'lı, 1970'li yılların jargonuyla siyaset yapmak istiyorlar, bu psikolojiyle siyaset yapılmaz. Adeta 'dağa çıkamamanın mahcubiyeti' gibi ifadelerle sivil siyaset olmaz'' dedi.

Türkiye'de bu konuda herkesin her şeyi konuşmasını ve bütün kanalların açık olmasını istediklerini vurgulayan Atalay, terör unsurlarını desteğe çağırarak siyaset olmaması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de daha büyük sorunlar yaşayanların silaha sarılmadığını dile getiren Atalay, bu kişilerin sabırla siyaset mücadelesi verdiklerini ve şu anda siyasetin önünde bir engel bulunmadığını söyledi.