Polisin “hatırlamama” geleneği

Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın katil zanlısı Fatih Dalgalı'nın olası kastla öldürme suçlaması ile tutuksuz yargılandığı davada polisler tanık olarak dinlendi. 9 tanık polisten biri haricinde hepsi izletilen görüntülerde kimseyi hatırlamadı, olay gününe ilişkin hiçbir şey hatırlamadıklarını söylediler.

CANAN COŞKUN

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya Berkin Elvan'ın annesi, babası ve kardeşleri katıldı. Sanık polis Fatih Dalgalı ise Van'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşma salonunun kapısında sivil polislerin yoğun güvenlik önlemi aldığı gözlemlenirken, adliye binasının önündeki meydanda da TOMA ve zırhlı aracın beklediği görüldü. Duruşma salonunda izleyici olarak CHP Milletvekili Ali Şeker de yer aldı.

“Cebinden çıktığını iddia ettiklerini göstermediler”

Duruşmada İstanbul Barosu'nun hak ihlallerini engellemek için hastanelerde görevlendirdiği avukatlar Kaan Kıvılcımer ve Onur Lengerli tanık olarak dinlendi. Kıvılcımer, olay günü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli olduğunu söyledi. Sabah 07.00'de Berkin Elvan'ın getirildiğini belirten Kıvılcımer, şuurunun yerinde olmadığını, tepki vermediğini ifade etti. Şuurunun açılması için Berkin Elvan'ın ellerini tuttuğunu söyleyen Kıvılcımer, “Hastanede ceplerinden patlayıcı çıktığı söylemleri dolandı. Yanındaydık, öyle bir şey yoktu üstünde. Hastane polisine patlayıcı veya diğer şeyler neyse görmek istediğimizi söyledik. Göstermedi” dedi. Kıvılcımer'in ifadesi sırasında Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan gözyaşlarına engel olamadı. Kıvılcımer'in ardından ifade veren avukat Onur Lengerli de, hastane polisinin Berkin Elvan'ın üzerinde patlayıcı olduğunu söylediğini anlattı. Lengerli, bunları görmek istediklerini söylediklerini aktararak, “Polis 'öyle bir mecburiyetimiz yok' dedi. Göstermediler bize” dedi.

“Polisle koordinasyon halindeyiz”

Avukatların ardından Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde acil servisten sorumlu görevli memur Cemal Aksoy ifade verdi. Aksoy, Berkin Elvan'ın hastaneye getirildiğinde acil müdahale odasına alındığını kaydederek, getirilen kişinin şuurunun kapalı olması durumunda üzerinden çıkanların tutanak karşılığında görevli memura teslim edildiğini belirtti. Kendisinin odaya girmediğini, kapıda olduğunu söyleyen Aksoy, hastane polisi ile koordinasyon halinde çalıştıklarını, üzerinden maytap çıktığını söyledikleri için tutanağa böyle yazdığını ifade etti. Aksoy, bu ifadelerinin ardından “Berkin Elvan'ın üzerinden 9-11 tane maytap çıktığını” iddia etti. Aksoy, bunları görmek isteyen avukatlara Sağlık Bakanlığı'nın ve savcılığın izni olmadığı için gösteremeyeceğini söylediğini, bu yüzden tartıştıklarını aktardı. Bu sırada Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, oğlunun elbiselerinin verildiğini anımsatarak, üzerinden çıktığı iddia edilen şeylerin neden verilmediğini sordu. Aksoy da, hastane polisinin “Torpiller hariç elbiseleri verin” dediğini aktardı.

Göz rengini sordu

Peşinden dinlenen Asaf Eşgünoğlu,Berkin Elvan'ı mahalleden tanıdığını söyledi. Polislerin sokağın sonundaki binadan sekecek şekilde gaz fişeği attıklarını söyleyen Eşgünoğlu, sokaktan çıktığı sırada Berkin Elvan'a gaz kapsülü geldiğini ifade etti. Eşgünoğlu, Berkin Elvan'ın arkasından koştuklarını ancak polislerin kendilerine de gaz kapsülü attığını, bir tanesinin kendi ayağına geliğini söyledi. Sanık polisin avukatları Eşgünoğlu'na polisi görüntülerden teşhis etmeye çalışmasının ardından müvekkillerinin göz rengini sordu. Bu soru seyirci sıralarından da tepki gördü. Ardından sanık polis söz alarak ve “Sokağa çıkamadan kafasına gaz kapsülü isabet etmesi fizik kurallarına aykırı. 100 metre mesafeden kimse kimsenin yüzünü teşhis edemez” dedi. Eşgünoğlu'nun yaşananları anlattığı sırada Berkin Elvan'ın kardeşlerinin ağladığı görüldü.

“Öldürmek için atıyorlardı”

Peşinden konuşan Denizcan Parlak, Berkin Elvan'ın polislerin gaz attığı sokağa adım atmasıyla yere düştüğünü kaydederek, “Berkin vurulduktan sonra saniyeler içinde peşpeşe gaz attılar. Berkin'i çıkarmak için çok zorlandık. 6-7 tane seri atış yaptılar. Bugün burada vurulan ben de olabilirdim. Öldürmek için atış yapıyorlardı. Polisle aramızda küfürleşme de oldu. Tam arkadaşımın evine girerken beni gördüler ve üzerime gaz attılar. Ben de kaçtım” dedi. Parlak, kendine izletilen görüntüde sanık polis Dalgalı'yı teşhis etti. Bu sırada sanık polisin avukatı Didem Bol'un sorusuna verdiği yanıt üzerine salondan gülüşmeler yükselince avukat bir sonraki celsenin kapalı yapılmasını istedi. Anne Gülsüm Elvan da bunun üzerine fenalaştı. Salondan çıkarılırken şunları söylüyordu:

“4 sene oldu. Dayanamıyorum. Yediniz, bitirdiniz beni. Katiller! Bizi yargılıyorlar burada. Sizin çocuğunuz yok mu? 14 yaşındaki bir çocuk 16 kiloya düştü. O kilo hepinizi yargıladı, hepinize ağır geldi.”

Sanık polise benzetti

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında ise eylemler sırasında sanık polis ile aynı grupta görev yapan ve eylemlerden sonra Diyarbakır, Bitlis, Erzincan'da gönderilen polisler tanık olarak dinlendi. Diyarbakır'dan SEGBİS aracılığıyla katılan Mesut Çiftçi, o dönem çevik kuvvette araç koruma personeli olarak görev yaptığını söyledi. Çiftçi, sanık polis Dalgalı'nın grubun gazcı personeli olup olmadığının sorulması üzerine gazcı personelin sabit olmadığını, günün önemine göre değişkenlik gösterdiğini söyledi. Berkin Elvan'ın vurulduğu yeri bilmediğini öne süren Çiftçi, görüntüleri izledikten sonra görüntüdeki kolu sargılı gaz fişeği silahlı polisin sanık polis Fatih Dalgalı'ya benzediğini belirtti.

1 ay önce gösterilen fotoğraflar

Çiftçi haricinde dinlenen tüm polisler izletilen görüntülerin seçilemediğini savunarak, kişileri tespit edemedi. Sanık polisi, olay gününü, sanık polisin gaz fişeği silahı kullanıp kullanmadığını hatırlamadılar. Erzurum'dan SEGBİS yoluyla bağlanan Yahya Taş ise, basında çıkan haberlerdeki görüntülerdeki bir kişinin Fatih Dalgalı'ya benzettiğini söyledi. Bu sırada Elvan ailesinin avukatlarından Can Atalay söz alarak tanığın sözünü ettiği görüntünün Ulusal Kriminal Büro'nun üzerinde iyileştirme çalışması yaptığı görüntüler olduğunu söyledi. Bu sırada sanığın avukatları Atalay'a tepki gösterirken, tanığın 1 ay önce davada tanıklık yapacaklarına ilişkin tebligat geldikten sonra grupta görevli kişilerin fotoğraflarının gösterildiğini söylediği duyuldu.

CANLI BLOG

15.12 - Duruşma Berkin Elvan’ın öldürülme görüntülerini izlendiği sırada gülen sanık avukatlarına  Elvan ailesinin avukatları tepki gösterdi. Elvan ailesinin “Bir çocuk öldürülmüş siz de buna gülüyorsunuz” sözlerine karşılık sanık avukatları, “O çocuk dediğiniz kişinin elinde bomba vardı” sözleri ile karşılık verdi.

15.05 - Tanık polis Emrah Karaburç da görüntülerde Fatih Dalgalı'yı teşhis edemediğin söyledi.

14.50 - İfade veren tanıkpolis memuru Şükrü Ersoy ise görüntülerin izletilmesi üzerine "Dalgalı'ya benziyor ama çıkaramadım. Teşhis edemiyorum" dedi.

14.40 - Polis memuru Mesut Çiftçi görüntülerin izletilmesi üzerine şunları söyledi: Önde yürüyen polis değil ama arkadan gelen eli sargılı olan Fatih'e (Dalgalı) benziyor, olabilir ama emin değilim. Gaz maskesinden dolayı tam emin konuşamıyorum, Fatih o gün görev yaptı mı bilmiyorum, anımsamıyorum ama görüntülere bakınca simasını benzetiyorum.

14.20 - 
Verilen aranın ardından duruşmaya devam edildi. Diyarbakır'dan SEGBİS ile ifade veren polis memuru Mesut Çiftçi ifadesinde şunları söyledi: Evet ben araç koruma olarak o grupta çalıştım. Fatih Dalgalı ile aynı grupta görev yaptık, 2-2,5 sene beraber çalıştık. Grubun gazcı personeli sabit değildir. Gezi olaylarında günübirlik değişen görevlerdi. Gaz fişeği devamlı gazcıda durmazdı. O gün izinliydik ama E5'i kapatacaklar bilgisi gelince Okmeydanı'na gittik fakat tek bölgede durmayıp dolaştık. Bazılarımız köprü üstüne, bariyerlere bazısı mahalleye konuşlandık. Olay günü o muhitte bulunduk ama grup olarak Berkin'in vurulduğu iddia edilen noktaya hiç girmedik. Gazcılar önde durur, arada zırhlı araç bekler, biz geride dururuz.

13.00 - Duruşmaya ara verildi.

12.45 - Tanık Sunay Yıldız ifadesinde, "Sabah 7 sularında Berkin'i kapısının önünde gördüm. 'Ekmek almaya gidecegim' dedi. Ben de 'Gel birlikte almaya gidelim' dedim. Fırının olduğu sokağa girdiğimizde kafasını çıkardığı anda vuruldu. Bir kaç adım önümdeydi. Vurulduktan sonra 'anne' diye bağırdı. Berkin hedef alınarak vuruldu. Doğrudan kafasına geldi gaz fişeği" dedi.

12.15 - Tanık Özgür Karagöz dinlendi, ifadesi şöyle: Berkin benim arkadaşımdır mahalleden. Berkin vurulduğu sırada oradaydım. Vurulma anını gördüm. Berkin vurulduktan sonra bilincini yokladık. Elimize pamuk aldık, tampon yaptık. Ateş edilme anını gördüm. Berkin'in vurulduğu yer karışımdaydı. Kim marketin önünden ateş ediyordu? Polisler. Sarışın biri vardı. Ateş eden kişi oydu sanırım. Büyük ihtimalle amirdi. Fatih Dalgalı bıyıklı sakallı şu anda. O yüzden teşhis edemiyorum. Görüntülerdeki eli sargılı kişi Berkin'i vuran kişiydi.

11.50 - Tanık Denizcan da ifadesinde Berkin'i vuran kişinin Fatih Dalgalı'ya çok benzediğini söyledi. Denizcan, Berkin'i vuran sanık polis için, "kolu sargılı olan, o gün ateş edenlerden biriydi. Takım elbiseli olan için %100 buydu diyemem ama çok benziyor ve anımsatıyor ateş eden polisi" dedi. Tanık Denizcan, görüntüleri izledikten sonra "Baktığım görüntüler içinde ikinci atış Berkinin vurulduğu atıştır. Sonrasında atılan seri atışlardan belli. Berkin’in vurulduğu atış ikinci atıştır. Net olarak söyleyebilirim. Bizim vurulduğumuz yere yapılan atışlar paralel olarak hedef gözetilerek atılıyordu. Berkin vurulduğu anda yanındaydım." dedi.

11.30 - Sanık Fatih Dalgalı ise tanık beyanlarına karşı şunları söyledi: 100 metre mesafeden kimse kimsenin yüzünü göremez. Tanık Berkin'in sokağa çıkmadan, kafasını uzatır uzatmaz vurulduğunu söyledi ama sokak krokisi düşünüldüğünde kafasının sağından vurulması imkansız.

11.20 - Tanık Asaf Eşgünoğlu dinlendi. Eşgünoğlu, ifadesinde şunları söyledi: Berkin'i mahalleden tanırım. 5-6 kişiydik. Berkin sonradan yanımıza geldi. Slogan attık vs. Ara ara saklanıyorduk. Bize doğru gaz fişeği atıyordu polis sürekli. Polis hedef alarak vurmaya çalışıyordu bizi. Berkin çıkmak istemiş. Arkadaşlar 'gitme' dedi. Yoğun gaz vardı ve sürekli gaz fiseği atılıyordu. 50-100 metre vardı. Berkin, 'Ekmek alıp eve gitmem lazım' dedi. Çıktı ve başından vuruldu. Berkin düştü vurulduktan sonra. Berkin'i vuran esmer biriydi. Emir veren ise sarışın biriydi. Bir kişi daha vardı bizi hedef alıp vuran. Berkin vurulduktan sonra, biz de hastaneye kaldırdık. Berkin'i vuran eli sargılı kişi sanık Fatih Dalgalı'ya benziyor.

11.10 - Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan'ın ifadeler sırasında fenalaştığı öğrenildi.

11.05 - Okmeydanı SSK hastanesinde olay günü görev yappan nöbetçi sivil memur Cemal Aksoy ifadesinde şunları söyledi: Berkin'in geldiği ve öldüğü gün de nöbetçiydim. Getirdiklerinde bilinci kapalıydı. Bizim hastaneye kim gelirse gelsin, hastanın bilinci kapalıysa nöbetçi memur eşliğinde üzerinden çıkanlar tutanağa geçilir. Bana teslim edilen esyalar arasında 9-10 tane maytap vardı. Kanlı tişörtü, pantolonu, ayakkabısı vardı. Ben bunları hastane polisine teslim ettim. Üzerinden çıkanları ben değil hemşire tutanağa geçirmişti. Biz avukat arkadaşlar ile tartıştık. 'Bizim kimseye bir şey gösterme yetkimiz yok. Kimseye eşya veremeyiz' dedim. Hastane polisini aradım eşyaları istiyorla ya verelim ya da polise teslim edeyim dedim. Torpiller hariç verin dediler.

Anne Gülsüm Elvan bunun üzerine "Kaç tane topil vardı?" diye sordu. Aksoy, "Ya 9 ya 11" diye yanıtladı. Anne Elvan'ın "Bir çocuğun cebine kaç tehlikeli madde sığabilir?" sorusu üzerine Aksoy, "Ben cebinden çıkarken görmedim, bana teslim edildi" dedi.

10.55 - Tanık Avukatı Onur Bengenli de ifadesinde şunları aktardı: Meslektaşım Av. Kaan, doktordan önce gördü Berkin'i. Üzerinden bir şey çıksaydı o bunu görebilecek durumdaydı. Doktor muayene ederken de orada bulunuyordu, sonra ayrıldı. Hiç bir şey çıkmadı üzerinden. Israrımıza rağmen bize göstermediler.

10.40 - Elvan ailesinin ikinci tanığı Avukat Doğan Kıvılcım dinlendi. Kıvılcım şunları söyledi: Olay günü baro görevlendirmesi ile hastanedeydim. Berkin'in bilinci yerinde değildi geldiğinde. Ellerinden tuttum, yüksek sesle bağırdım ki bilinci belki yanına gelir diye. Berkin'in yanına doktordan önce ben gitmiştim. Ellerini tutup kasığına doğru bastırdım. Kesinlikle üzerinde patlayıcı herhangi bir şey yoktu. Sonra üzerinden patlayıcı çıktığı söylendi. Görmek istedim ama hiç bir şekilde göstermediler.

10.20
- Duruşma başladı. Elvan ailesinin tanığı olarak Sinan Zincirli dinlenmeye başlandı. Zincirli ifadesinde şunları söyledi: Gezi olaylarında Okmeydanı'nda çok polis şiddeti gördük. Hatta ben basını arayıp burada insanları öldürecekler dedim, telefonum 3 sene dinlendi, kayıtlarda vardır. Olay sabahı 15-20 kişilik polis grubuyla gençlerin arasında kaldım. Çok yoğun gaz atılıyordu. Birden bir çocuğun kafasını tuttuğunu, "anne" diye bağırdığını duydum. Ama çok gaz vardı, kim vurdu göremezdim. Hangi polisin Berkin'e doğrudan ateş ettiğini görmedim ama 3-4 kişi vardı. Fatih Dalgalı'yı teşhis edemem.


9.30 - Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Berkin Elvan ailesinin yanısıra CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Halkın TKP'si MK Üyesi Deniz Gülşen ve Av. Efkan Bolaç da katıldı.

"BERKİN ELVAN DAVASI YALNIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"

Berkin Elvan'ın ablası Gamze Elvan'ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

16 Haziran 2013’te Okmeydanı’nda sabah saatlerinde ekmek almaya yolladığımız oğlumuz Berkin, polis tarafından başından gaz fişeğiyle vuruldu ve 269 gün komada yaşam mücadelesi verdi. Milyonlar olup uğurladığımız; bir halkın toprağına ve yüreğine değil, azmine ve umuduna emanet ettiğimiz Berkinimizin bugün beşinci duruşması.

İlk duruşma, evladımızı kaybettikten üç yıl sonra görüldü. Bu; davamızın sürüncemeye uğratılmasıdır. Milyonlarca insanın uğurladığı Berkin Elvan’ın davası yalnızlaştırılmaya çalışılıyor. Muktedirler geçmişten beri bu yöntemi kullanarak halkı yıldırma politikasını izliyorlar. Bizler, muktedirlerin uyguladığı politikalara rağmen davalarımızı, çocuklarımızı unutturmamak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

"ADALET İSTİYORUZ"

Başta oğlumuz Berkin Elvan olmak üzere; Gezi’de yitirdiğimiz tüm evlatlarımız için, devlet tarafından katledilen bütün evlatlarımız için adalet istiyoruz. Bizler, evlatlarımızın faillerinin yargı önünde adil bir şekilde hesap vermesini istiyoruz. Bizler, hem tetiği çeken elin hem de emri verenin hesap vermesi gerektiğini unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan da, sadece adalete beklediklerini söyledi.