Polis 'araç yok' dedi, IŞİD'e operasyonu erteledi

Diyarbakır’da geçen yıl IŞİD’in hücre evlerine yapılan ve 7 teröristin ölü olarak ele geçildiği operasyondan sonra, Bingöl'de polise saldırı olacağı yönünde ihbar geldiği ancak Bingöl Emniyet Müdürlüğü’nün araç ve personel eksikliği nedeniyle operasyonun 5 gün sonra yapılmasına karar verdiği iddia edildi.

DHA

Diyarbakır’ın merkez Kayapınar İlçesi’nde 26 Ekim 2015 günü IŞİD’in hücre evlerine yapılan operasyonda polis memurları Sadık Özcan ve Gökhan Çakıcı şehit olurken, terör örgütü üyesi Veysel Argunağa, Cahit Ölmez, Serhat Seyithanoğlu, Ergün Gül, Sıdık Bünül, Orhan Genç ve Ersel Gergüy öldürüldü.

İHBARCI 11 KİŞİNİN ADINI VERDİ

Operasyonun ardından 19 Kasım 2015 günü 155 polis imdat telefonuna IŞİD ile ilgili bir ihbar yapıldı. Polisi arayan ihbarcı, 7 teröristin öldüğü operasyon nedeniyle örgüt elebaşlarının intikam almak için Diyarbakır’da polise karşı büyük bir eylem yapacaklarını söyledi. Eylemi yapacak olan 11 kişinin isimlerini veren ihbarcı, bunların Bingöl’de oturduğunu, çok yakın bir tarihte Diyarbakır’da polislere karşı büyük bir eylem yapıp, Suriye’ye kaçacaklarını söyledi.

SAVCILIK ACİLEN YAKALANMALARINI İSTEDİ

İhbarı kayıt altına alan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü araştırmasında, ihbarda adı geçenlerden 4’ünün parmak izlerinin, IŞİD’in üst düzey sorumlusu olduğu iddiasıyla 26 Ekim’de tutuklanan Nihat Turan’ın evinde çıktığı tespit edildi. Ardından ihbarla ilgili kayıtlar, Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Soruşturmayı yapan savcılık da, aynı gün Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazarak, ismi ve adresi verilen 11 kişinin yakalanmasını, ev ve işyerlerinin aranmasını istedi.

Bunun üzerine Bingöl Cumhuriyet Savcısı, 11 kişi için Sulh Ceza Hakimliği’nden arama, yakalama ve el koyma kararı aldı. Kararı aynı gün Bingöl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderen savcılık, polise saldırı düzenleyip Suriye’ye kaçacağı iddia edilen kişilerin yakalanmasını istedi.

POLİS: OPERASYONU 5 GÜN SONRA YAPALIM

Talimat üzerine Bingöl Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili, Özel Harekat Şube Müdür Vekili ve TEM görevlisi 3 polis tarafından bir tutanak tutularak, savcılığa gönderildi. İddiaya göre, tutanakta Diyarbakır’da 26 Ekim günü düzenlenen operasyonda ölü olarak ele geçirilen 7 kişinin Bingöl nüfusuna kayıtlı olduğu belirtildi. Adı verilen kişilerin IŞİD terör örgütü içerisinde yer aldığı ifade edilen tutanakta, Bingöl’de IŞİD terör örgütüne müzahir şahısların çok olduğu kaydedildi.

'TAKVİYE GEREKİR'

Bingöl’de yapılacak bir operasyonda silahlı ve bombalı çatışmanın meydana gelebileceği ifade edilen tutanakta, bunun akabinde toplumsal tepkinin doğabileceği ve bu durumda zayiat oluşabileceği belirtildi. Operasyonu yapacak Özel Harekat Şube Müdürlüğü personelinin sayıca yetersiz olması ve araç, gereç eksikliği bulunduğu kaydedilen tutanakta, bunun için Özel Harekat Daire Başkanlığı aracılığı ile diğer illerden takviye kuvvet ve teçhizat talep edileceği ve bunun zaman alacağı ifade edildi. Tutanakta bu nedenlerle operasyonun 23 Kasım günü gündüz saatlerinde yapılmasının uygun olacağı belirtildi.

Yazışmaların ardından 23 Kasım günü 11 şüpheliden 2’si Balıkesir’in Edremit ilçesinde, 9’u ise Bingöl’de yakalandı. Gözaltına alındıktan sonra ifadeleri alınan şüpheliler IŞİD ile bir bağlantılarının olmadığını söyledi. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan şüphelilerden 6’sı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 5’i ise tutuklandı. Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nce hazırlanıp savcılığa gönderilen fezlekede, 11 şüphelinin IŞİD terör örgütü üyesi olduğu ve örgüt adına eylemlerde bulunduğu kaydedildi.

'FACEBOOK ÜZERİNDEN BANA ULAŞTI'

Savcılığa gönderilen fezlekede gözaltına alınan 11 kişi arasında bulunan 22 yaşındaki N.Y. adlı genç kızın evinde çok sayıda cihat içerikli yazıların bulunduğu belirtildi. Polis, genç kızın IŞİD terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten kişilerle irtibatlı olduğunu ve ideolojik eğitim aldığını kaydetti. Gözaltına alındıktan sonra verdiği ifadesinde Diyarbakır’da operasyon sırasında öldürülen Serhat Seyithanoğlu’nu tanıdığını belirten N.Y. ise, "Kardeşimin ruhsal bir rahatsızlığı vardı. Çevredeki kişiler cinlerin kardeşime musallat olabileceğini söyledi. Ben de internet ve sosyal medyadan araştırma yaptım. Serhat Seyithanoğlu bu şekilde bana facebook üzerinden ulaştı. Bize yardım edeceğini söylemişti. Ancak evimize gelmeden televizyonda öldüğünü duydum. DAEŞ terör örgütü ile bir ilişkim yok"dedi.