PKK ilk kez bunu istedi
PKK'nın başındaki isim Cemil Bayık: Bu ABD olabilir. Uluslararası bir heyet de olabilir. Aracılara, gözlemcilere ihtiyaç var. Bizler Amerikalıları da (gözlemci olarak) kabul edebiliriz ve gördüğümüz kadarıyla o yöne doğru bir gidiş var.
cumhuriyet.com.tr
Bayık'ın tehditlerle yüklü açıklamalarında doğrudan hedefi Erdoğan oldu. Cemil Bayık, "Erdoğan’ın yürüttüğü politika Türkiye’nin izolasyonuna ve ülke içinde bir iç savaşa götürüyor” dedi.
Avusturya gazetesi Der Standard’dan Michael Völker’e konuşan Cemil Bayık, Türkiye'ye yönelik IŞİD üzerinden karalama kampanyasına devam etti.
Türkiye'den Kuzey Kürdistan diye söz eden Cemil Bayık, çözüm sürecinin Kobanê’den bağımsız ele alınamayacağını söyledi. AKP'nin politikalarına ağır bir dille yüklenen Cemil Bayık, doğrudan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak şunları söyledi;
“Eğer AKP, DAİŞ’in siyasetini destekliyorsa, bu siyasetin barış için olmasını beklemek oldukça ‘safçadır’. Erdoğan’ın yürüttüğü politika Türkiye’nin izolasyonuna ve ülke içinde bir iç savaşa götürüyor.”
AKP KANDIRDI
Çözüm süreci konusunda AKP'yi eleştiren Cemil Bayık şunları söyledi;
“AKP’den sadece boş vaatler geldi. AKP herkesi kandırdı; sorunu çözmek gibi bir meselesi yok. PKK’yi yok etmek için zamana oynuyor. Türkiye’nin direnişe tahammülü yok; sivil halka karşı, eylemlere, eleştiri yapan gazetecilere ve muhalefete karşı sertlikle cevap veriyor. Ve AKP, tüm devlet aygını kontrolü altına almaya çalışıyor.”
KANDİL ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRDİ Mİ?
Çözüm sürecinin çok kritik bir aşamada olduğunu yineleyen KCK Eşbaşkanı, kendilerinin adım atılması yönündeki taleplerine karşılık, Türkiye’nin buna hazır olmadığını kaydetti.
Bayık, kendilerinin tekrar Türkiye’ye karşı savaşmak gibi bir niyetleri olmadığını, ancak ‘tek yanlı çabaların da bir sınırı olduğu’ söyledi.
Halka yönelik saldırıların devam etmesi durumunda PKK'nın tekrar devreye gireceğini belirten Bayık, “tüm dünya bizim 2013 Newroz’unda ateşkes istediğimize, sorun barışçıl bir biçimde çözmek istediğimize şahittir. Ama Türkiye bize başka seçenek bırakmazsa, kendimizi savunuruz” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'Yİ BEKLEMEYİZ
Türkiye’nin oyalayıcı politikalarına karşı daha fazla beklemelerinin ‘teslimiyet’ anlamına geldiğini dile getiren Bayık, kimsenin ‘Kürtlere yönelik baskılardan doğan bir hareketten teslim olmasını beklememesini ve kendilerinin de bunu asla kabul etmeyecekleri’ni söyledi.
ABD ÇÖZÜM SÜRECİNE GÖZLEMCİ OLSUN
Gelinen noktada üçüncü bir gücün çözüm sürecine gözlemci olmasını istediklerini söyleyen Cemil Bayık, ”Bu ABD olabilir. Uluslararası bir heyet de olabilir. Aracılara, gözlemcilere ihtiyaç var. Bizler Amerikalıları da (gözlemci olarak) kabul edebiliriz, ve gördüğümüz kadarıyla o yöne doğru bir gidiş var" dedi.
KOBANİ TÜRKİYE'YE BAŞKALDIRI
Kobani'nin Türkiye'ye karşı Kürtlerin başkaldırısı olduğunu söyleyen Bayık şöyle konuştu;
-“Kobanê’de yeni bir özgürlük hareketi doğuyor ve Kürtler de bu şehrin arkasında birleşiyorlar. Bu direniş kamuoyunu ve uluslararası toplumu da etkiliyor ve aynı zamanda Türkiye’ye yönelik de bir başkaldırıdır. Şimdi ciddi ciddi PKK’nin nihayet terörist örgütleri listesinden çıkarılması tartışılıyor. Bizler barış sürecinin devamını istiyoruz ve bu da bir taktik değil. Bizler bu sorunun sadece barışçıl yönden çözülebileceğini düşünüyoruz. Yıllarca savaşıldı. Ne Türkiye ne de biz bu savaşla amacımıza ulaşamadık. Savaş ile çözüm olmaz ve bundan dolayı siyasi bir çözüm olması gerekiyor. Şimdi tam da bir adım atılmasının zamanı geldi.”
KOBANI SAVAŞI PKK'NIN RESMİNİ DÜZELTTİ
Cemil Bayık, Kürt sorununun aynı zamanda uluslararası bir sorun olduğunu kaydetti. Bayık “Bu savaşın artık PKK’nin (gerçek) resmini düzelttiğine inanıyoruz. Kürt sorunu sadece Türkiye’nin sorunu değil, uluslararası bir sorundur ve çözümü de uluslararası olmalıdır. PKK bu sorunun çözümünün parçası olacaktır. Kürtler, Ortadoğu’da belirleyici bir güçtür. Kürtlerin zamanla kazandığı organize olma yeteneği büyük oranda PKK’nin etkisi sayesinde olmuştur. Kürtlerin katılmazsa, Kürtler içine alınmazsa, Ortadoğu’daki sorunlar çözülemez. Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi için Kürt sorununun çözülmesi gerekiyor" dedi.
Türkiye’nin IŞİD'e destek vererek Kobanê’deki savaşı kızıştırdığını öne süren Bayık, “Türk özel birlikleri DAİŞ (IŞİD) teröristleri ile ortak çalışıyorlar. Güney Kürdistan’da otonom bir bölge oluştu ve sırada Rojava var. Ondan sonrasında ise Türkiye var ve Kürtlere bir statü tanıması gerekiyor. Türkiye ise bunu tüm imkanlarını kullanarak engellemeye çalışıyor. Türkiye, Suriye’de (Rojava’da) geliştirilen oluşumları yok etmek istiyor ve bunun için ise DAİŞ kullanıyor. DAİŞ üzerinden Ortadoğu’daki etkinliğini güçlendirmek istiyor. Bunun yanında Kürtler de kurban edilmek isteniyor. "
TÜRKİYE TAKTİK DEĞİŞTİRDİ
Der Standard muhabirinin, ‘Türkiye’nin Peşmergelerin Kobanê’ye geçişine izin verdiğine’ yönelik hatırlatması üzerine Bayık, bunun hem Kobanê direnişiyle şehrin düşmemesi hem de uluslararası baskının sonucu geliştirilen bir taktik değişikliği olduğunu iddia etti.
Bayık, şöyle dedi:
-“Türkiye’nin Kobanê’nin düşmesine yönelik planı başarısız olunca ve ABD ile Avrupa eliyle uluslararası baskı büyüyünce, Türkiye taktiğini değiştirdi. Bu taktiğin bir parçası da, Peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) temsilcilerinin Kobanê’ye geçmesine müsaade edilmesiydi. Erdoğan başlangıçta uluslararası koalisyonun DAİŞ’e karşı olduğu gibi YPG ve PKK’yle de mücadele edilmesini talep ediyordu. Amerikalılar bunu kabul etmedi; YPG’yi desteklediler. Türkiye’nin taktiğini değiştirmesinde ABD’nin büyük payı var.”
TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK YENİLGİSİ
ABD’nin bizzat YPG güçlerine silah gönderdiğini hatırlatan KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, bu durumun Türkiye’nin diplomatik yenilgisi anlamına geldiğini söyleyerek şöyle devam etti:
-“(YPG’ye silah yardımı) Türkiye için çok büyük bir yenilgidir. ABD ve Avrupa ile Türkiye’nin hedefleri arasında ciddi karşıtlıklar var. ABD ve Avrupa, DAİŞ’e karşı savaşılmasını isterken, Türkiye buna karşın DAİŞ’i destekliyor ve Kürtlere karşı harekete geçiyor. Türkiye bunu yaparak Amerikalı ve Avrupalılar için bir yük haline geldi.
PEŞMERGEYLE SORUN ÇIKARACAKLAR
Türkiye şimdi başka bir biçimde denemek istiyor. Kobanê’ye saldırılarla Kürtlerin birleştiğini ve daha da güçlendiğini gördü. Şimdi ise, Peşmergenin Kobanê’deki varlığı üzerinden Kürtler arasında sorun çıkartmayı umuyor.
Türkiye, peşmergelerin geçişine izin vererek, Kürtler arasında çatışmayı provoke etmek ve Peşmerge ile YPG’yi birbirine karşı kullanmayı istiyordu. Ama bu tutmadı, Kürtler bu tür oyunlara gelmezler.”'tan Çözüm süreci, Kobani ve AKP hakkında gündem yaratacak açıklamalar geldi. Bayık, Avusturya gazetesine konuştu ve çözüm süreci için ABD'nin gözlemci olmasını istedi.
Bayık'ın tehditlerle yüklü açıklamalarında doğrudan hedefi Erdoğan oldu. Cemil Bayık, "Erdoğan’ın yürüttüğü politika Türkiye’nin izolasyonuna ve ülke içinde bir iç savaşa götürüyor” dedi.
Avusturya gazetesi Der Standard’dan Michael Völker’e konuşan Cemil Bayık, Türkiye'ye yönelik IŞİD üzerinden sert açıklamalarına devam etti.
Türkiye'den Kuzey Kürdistan diye söz eden Cemil Bayık, çözüm sürecinin Kobanê’den bağımsız ele alınamayacağını söyledi. AKP'nin politikalarına ağır bir dille yüklenen Cemil Bayık, doğrudan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak şunları söyledi;
“Eğer AKP, DAİŞ’in siyasetini destekliyorsa, bu siyasetin barış için olmasını beklemek oldukça ‘safçadır’. Erdoğan’ın yürüttüğü politika Türkiye’nin izolasyonuna ve ülke içinde bir iç savaşa götürüyor.”
AKP KANDIRDI
Çözüm süreci konusunda AKP'yi eleştiren Cemil Bayık şunları söyledi;
“AKP’den sadece boş vaatler geldi. AKP herkesi kandırdı; sorunu çözmek gibi bir meselesi yok. PKK’yi yok etmek için zamana oynuyor. Türkiye’nin direnişe tahammülü yok; sivil halka karşı, eylemlere, eleştiri yapan gazetecilere ve muhalefete karşı sertlikle cevap veriyor. Ve AKP, tüm devlet aygını kontrolü altına almaya çalışıyor.”
KANDİL ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRDİ Mİ?
Çözüm sürecinin çok kritik bir aşamada olduğunu yineleyen KCK Eşbaşkanı, kendilerinin adım atılması yönündeki taleplerine karşılık, Türkiye’nin buna hazır olmadığını kaydetti.
Bayık, kendilerinin tekrar Türkiye’ye karşı savaşmak gibi bir niyetleri olmadığını, ancak ‘tek yanlı çabaların da bir sınırı olduğu’ söyledi.
Halka yönelik saldırıların devam etmesi durumunda PKK'nın tekrar devreye gireceğini belirten Bayık, “tüm dünya bizim 2013 Newroz’unda ateşkes istediğimize, sorun barışçıl bir biçimde çözmek istediğimize şahittir. Ama Türkiye bize başka seçenek bırakmazsa, kendimizi savunuruz” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'Yİ BEKLEMEYİZ
Türkiye’nin oyalayıcı politikalarına karşı daha fazla beklemelerinin ‘teslimiyet’ anlamına geldiğini dile getiren Bayık, kimsenin ‘Kürtlere yönelik baskılardan doğan bir hareketten teslim olmasını beklememesini ve kendilerinin de bunu asla kabul etmeyecekleri’ni söyledi.
ABD ÇÖZÜM SÜRECİNE GÖZLEMCİ OLSUN
Gelinen noktada üçüncü bir gücün çözüm sürecine gözlemci olmasını istediklerini söyleyen Cemil Bayık, ”Bu ABD olabilir. Uluslararası bir heyet de olabilir. Aracılara, gözlemcilere ihtiyaç var. Bizler Amerikalıları da (gözlemci olarak) kabul edebiliriz, ve gördüğümüz kadarıyla o yöne doğru bir gidiş var" dedi.
KOBANİ TÜRKİYE'YE BAŞKALDIRI
Kobani'nin Türkiye'ye karşı Kürtlerin başkaldırısı olduğunu söyleyen Bayık şöyle konuştu;
-“Kobanê’de yeni bir özgürlük hareketi doğuyor ve Kürtler de bu şehrin arkasında birleşiyorlar. Bu direniş kamuoyunu ve uluslararası toplumu da etkiliyor ve aynı zamanda Türkiye’ye yönelik de bir başkaldırıdır. Şimdi ciddi ciddi PKK’nin nihayet terörist örgütleri listesinden çıkarılması tartışılıyor. Bizler barış sürecinin devamını istiyoruz ve bu da bir taktik değil. Bizler bu sorunun sadece barışçıl yönden çözülebileceğini düşünüyoruz. Yıllarca savaşıldı. Ne Türkiye ne de biz bu savaşla amacımıza ulaşamadık. Savaş ile çözüm olmaz ve bundan dolayı siyasi bir çözüm olması gerekiyor. Şimdi tam da bir adım atılmasının zamanı geldi.”
KOBANI SAVAŞI PKK'NIN RESMİNİ DÜZELTTİ
Cemil Bayık, Kürt sorununun aynı zamanda uluslararası bir sorun olduğunu kaydetti. Bayık “Bu savaşın artık PKK’nin (gerçek) resmini düzelttiğine inanıyoruz. Kürt sorunu sadece Türkiye’nin sorunu değil, uluslararası bir sorundur ve çözümü de uluslararası olmalıdır. PKK bu sorunun çözümünün parçası olacaktır. Kürtler, Ortadoğu’da belirleyici bir güçtür. Kürtlerin zamanla kazandığı organize olma yeteneği büyük oranda PKK’nin etkisi sayesinde olmuştur. Kürtlerin katılmazsa, Kürtler içine alınmazsa, Ortadoğu’daki sorunlar çözülemez. Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi için Kürt sorununun çözülmesi gerekiyor" dedi.
Türkiye’nin IŞİD'e destek vererek Kobanê’deki savaşı kızıştırdığını öne süren Bayık, “Türk özel birlikleri DAİŞ (IŞİD) teröristleri ile ortak çalışıyorlar. Güney Kürdistan’da otonom bir bölge oluştu ve sırada Rojava var. Ondan sonrasında ise Türkiye var ve Kürtlere bir statü tanıması gerekiyor. Türkiye ise bunu tüm imkanlarını kullanarak engellemeye çalışıyor. Türkiye, Suriye’de (Rojava’da) geliştirilen oluşumları yok etmek istiyor ve bunun için ise DAİŞ kullanıyor. DAİŞ üzerinden Ortadoğu’daki etkinliğini güçlendirmek istiyor. Bunun yanında Kürtler de kurban edilmek isteniyor. "
TÜRKİYE TAKTİK DEĞİŞTİRDİ
Der Standard muhabirinin, ‘Türkiye’nin Peşmergelerin Kobanê’ye geçişine izin verdiğine’ yönelik hatırlatması üzerine Bayık, bunun hem Kobanê direnişiyle şehrin düşmemesi hem de uluslararası baskının sonucu geliştirilen bir taktik değişikliği olduğunu iddia etti.
Bayık, şöyle dedi:
-“Türkiye’nin Kobanê’nin düşmesine yönelik planı başarısız olunca ve ABD ile Avrupa eliyle uluslararası baskı büyüyünce, Türkiye taktiğini değiştirdi. Bu taktiğin bir parçası da, Peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) temsilcilerinin Kobanê’ye geçmesine müsaade edilmesiydi. Erdoğan başlangıçta uluslararası koalisyonun DAİŞ’e karşı olduğu gibi YPG ve PKK’yle de mücadele edilmesini talep ediyordu. Amerikalılar bunu kabul etmedi; YPG’yi desteklediler. Türkiye’nin taktiğini değiştirmesinde ABD’nin büyük payı var.”
TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK YENİLGİSİ
ABD’nin bizzat YPG güçlerine silah gönderdiğini hatırlatan KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, bu durumun Türkiye’nin diplomatik yenilgisi anlamına geldiğini söyleyerek şöyle devam etti:
-“(YPG’ye silah yardımı) Türkiye için çok büyük bir yenilgidir. ABD ve Avrupa ile Türkiye’nin hedefleri arasında ciddi karşıtlıklar var. ABD ve Avrupa, DAİŞ’e karşı savaşılmasını isterken, Türkiye buna karşın DAİŞ’i destekliyor ve Kürtlere karşı harekete geçiyor. Türkiye bunu yaparak Amerikalı ve Avrupalılar için bir yük haline geldi.
PEŞMERGEYLE SORUN ÇIKARACAKLAR
Türkiye şimdi başka bir biçimde denemek istiyor. Kobanê’ye saldırılarla Kürtlerin birleştiğini ve daha da güçlendiğini gördü. Şimdi ise, Peşmergenin Kobanê’deki varlığı üzerinden Kürtler arasında sorun çıkartmayı umuyor.
Türkiye, peşmergelerin geçişine izin vererek, Kürtler arasında çatışmayı provoke etmek ve Peşmerge ile YPG’yi birbirine karşı kullanmayı istiyordu. Ama bu tutmadı, Kürtler bu tür oyunlara gelmezler.”