‘Pis çıkarlarınızı bize yutturmayın!’

Gürcistan yapımı ‘Mısır Adası’ filmiyle Oscar yolcusu olan İlyas Salman dünyaya sesleniyor.

Zuhal Aytolun/Cumhuriyet

87. Oscar Ödülleri’nde, “En İyi Yabancı Film” dalında yarışacak 9 film arasına Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” giremezken İlyas Salman’ın boşrolünü üstlendiği “Mısır Adası” filmi adaylar arasında yer almayı başardı.

Giorgi Ovashvili’nin yönetmenliğini üstlendiği Gürcistan yapımında rol alan Salman, filmin Oscar adayı olmasından dolayı çok mutlu olduğunu söylüyor.

Dört ay, bir gölün ortasındaki adada, farelerle savaşarak çekimlerini büyük emek harcadığını dile getiren Salman, filmin bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu ve hiçbir gelir elde etmediğini de dile getirdi.

“Zaten, orta halli bir hayatım var. Herkesin orta halli bir hayatı olsa; ne o çukurun dibini gören olurdu ne de tepeye çıkan” diyen Salman, oyunculuğuyla derdini anlatmanın yeterli olduğunu söylüyor.

Oscar’da seçici kurulun kriterlerini bilmediğini, Nuri Bilge Ceylan gibi bağımsız sinemanın genç babası denebilecek bir ismin neden elendiğini anlayamadığını dile getiren Salman, “Sinema, yönetmen sanatıdır” diyor.

Peki “Mısır Adası” filmi, Oscar’da ödül alırsa, sahneye çıkan Salman Türkiye’ye nasıl seslenir?

Yanıtlıyor: “Yalnızca Türkiye’ye değil, dünyaya seslenirim. Dünya, iki savaş gördü bu yüzyılda. Silahlarla, nükleerle, ilaçlarla yapılan savaşlardı. Dünyada büyük silahlar var. Yoksul ülkelerde, etnik sorunlarla, dinle, dille savaşlar yapılıyor. Birileri büyük paralar kazanıyor bu bölünmeden. Beyaz beyaz saraylardan da izliyorlar. ‘Bu pis çıkarlarınızı bize yutturmayın’ demek istiyorum dünyaya. Bütün silahları yerin altına, ardına gömsünler artık.”

Dünyada yaşananlardan sonra aşkın ve şiirin kalmadığını da sözlerine ekliyor. Ayrıca, Türkiye, dünyadan bağımsız olmadığı için aynı şeylerin burada da yaşandığını dile getiriyor Salman: “Ağaçlara  lazım. Yoksa tek bir ağaçtan çıkan yangın, bütün ormanı yok eder. Kars’ta bir kedi öldüğünü duyup İstanbul’da yas tutmayandan insan olmaz.”

Salman, cehaletle mücadelede eğitimden sonra ikinci önemli başlığın kültür ve sanat olduğunu söylüyor: “‘Sigara içmek yasak’ tabelası asar gibi, her yere ‘Cehalet yasak’ yazsınlar.”