Pınar Selek kararı 11 Haziran'a kaldı
Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya ilişkin davada Sosyolog Pınar Selek'in temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Daire, Selek hakkındaki kararını 11 Haziran'da açıklayacak.
cumhuriyet.com.tr
Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı patlamayla ilgili davada Pınar Selek'in yargılanmasının temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Pınar Selek'in katılmadığı duruşmaya avukatları Alp Selek, Akın Atalay, Ayhan Erdoğan, Bahri Bayram Balen hazır bulundu. Duruşmayı Selek'in yakınları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Hasip Kaplan, Prof. Dr. Baskın Oran ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri izledi. Duruşmaya katılımın fazla olması ve salonun küçük olması nedeniyle 9. Ceza Dairesi'nin duruşma salonunun bulunduğu koridora ekran konularak duruşma salonunda olup bitenler yansıtılıyor. Duruşmada, davanın tetkik hakimi dosyanın raporunu okudu. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Aslanbatım, onama istemli tebliğnameyi tekrar ederek Selek'e İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının onanmasını istedi. Selek'in savunmasında ilk olarak sözü Akın Atalay aldı. Davanın 16 yıllık sürecini anlatan Atalay usul eksikliklerine dikkat çekti.
TÜRKİYE'NİN 60 YILLIK HUKUK SİSTEMİ DEĞİŞTİ
Yerel Mahkemenin Mısır Çarşısı patlamasında patlamanın bombadan mı tüp gazdan mı kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilemediği için beraat kararı verildiğini anımsatan Atalay, "Dosyada 3 kez beraat kararı verilmiştir. Daireniz 2007 yılında beraat kararını usulden bozdu. 2008 yılında yerel mahkeme beraat kararında direndi. Bu kez Daireniz 2009 yılında davayı esastan bozdu ve 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı patlamadan dolayı TCK'nın 125. maddesinden cezalandırılmasını istedi. Son yargılamada yerel mahkeme kendi direnmesini bozdu ve yeniden Yargıtay'dayız. Pınar Selek hakkındaki dava nedeniyle Türkiye'nin 60 yıllık hukuk sistemi değişti" dedi. Bu arada Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul, sanık avukatlarına "Siz 16 yıldır bu dava ile uğraşıyorsunuz bizde dava ile sizlerle şimdi tanışıyoruz. Çok yararlı bir savunma gerçekleştiriliyor. Üye arkadaşlarımızın usule yönelik soruları olacak" dedi. Atalay üyelerin usul eksikliklerine yönelik sorularını yanıtladı.
DİĞER SANIĞIN SÖZLERİ DELİL OLAMAZ
Dosyanın usul eksiklikleri üzerine AİHM kararlarına atıfta bulunan Atalay, davanın diğer sanığı Abdulmacit Öztürk'ün avukat yardımı almadan müvekkili Selek'e yönelik beyanlarının delil olarak kabul edilemeyeceğini savunarak, "Artık Ankara'da da hakimler var demenin zamanı geldi" dedi. Duruşmaya verilen öyle arasının ardından öğleden sonra devam edilecek.
Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı patlamayla ilgili davada Pınar Selek'in yargılanmasının temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Pınar Selek'in katılmadığı duruşmada, avukatları Alp Selek, Akın Atalay, Ayhan Erdoğan, Bahri Bayram Balen hazır bulundu. Selek'in avukatları duruşmanın öyleden sonraki oturumunda savunmalarına devam etti. Avukat Ayhan Erdoğan, mahkemenin patlamanın bombadan kaynaklandığına ilişkin gerekçesinin gazdan kaynaklanamayacağına yönelik olduğunu söyledi. Bomba araştırmasıyla ilgili tarihsiz bir istihbarat raporu bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, söz konusu raporda da patlamanın bombadan kaynaklandığının söylenmediğini bomba şüphesi ile ilgili araştırma yapılması gerektiğinin belirtildiğine dikkat çekti. Sanık Abdülmecit Öztürk'ün eylemi Pınar Selek ile gerçekleştirdiklerine ilişkin polis ifadesinin hukuka aykırı olduğunu savunan Erdoğan, Öztürk'ün polise verdiği ifadesini savcılıkta önce kabul etmediğini, 4 saat sonra ise kabul ettiğini anlattı. Öztürk'ün savcılıkta verdiği ifadesinin tutanağında savcının imzasının bulunmadığını, söz konusu ifadesinin polis şiddetine dayalı olduğunun gösterdiğini ileri süren Erdoğan, Öztürk'ün ifadesinde eylemde kullanılan bombayı parça tesirli olarak tarif ettiğini dile getirerek, bomba uzmanlarınca hazırlanan raporlarda ise patlamanın parça tesirli bombadan kaynaklanmadığının yazıldığını ifade etti. Abdülmecit Öztürk'ün halasından bombayı kendi evinde hazırladığı yönünde ifade alındığını ancak Öztürk'ün halasının Türkçe bilmediğini kaydeden Erdoğan, bu ifadenin çelişkili olduğunu savundu. Erdoğan, bazı raporları mahkemede anlatarak, patlamanın bombadan kaynaklanmadığına ilişkin uzman raporlarının dikkate alınmadığını iddia etti.
HEYETE 3 BOYUTLU FİLM İZLETİLDİ
Erdoğan, olay yerine ilişkin fotoğrafları ve hazırlattığı 3 boyutlu filmi heyete izleterek, patlamanın bombadan kaynaklanması durumunda zeminde çukur oluşacağını ancak patlamanın ardından çekilen fotoğraflarda ise zeminde tahribat olmadığının görüldüğünü ifade etti. Erdoğan, dosyaya sonradan tarihi belirsiz olarak ve zeminin mermerinde kırıklar olduğunu gösteren fotoğraflar konulduğunu söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Ertuğrul söz konusu fotoğrafların kim tarafından konulduğunu bilip bilmediğini sordu, Erdoğan ise buna ilişkin bir bilgisinin olmadığını kaydetti.
İŞKENCE İDDİASI
Selek'in babası Avukat Alp Selek ise kızının bir sosyolog olarak "Kürt meselesi" ile ilgilendiğini sorunun çözümü için araştırmalar yaptığını bu çerçevede PKK mensupları ile görüşmeler yaptığını anlattı. Bu görüşmeler nedeniyle kızının izlendiğini telefonlarının dinlendiğini savunan Selek, patlama nedeniyle gözaltına alındığını, kendisine Mısır Çarşısıyla ilgili sorular yöneltilmediğini, sadece görüşmelerine yönelik isim istendiğini, vermeyince de işkenceye uğradığını iddia etti. Bu iddia üzerine Daire Başkanı Ertuğrul, gözaltı sonrasında Selek'in bir doktor raporu olup olmadığını sordu. Selek ise dönemin şartlarını göz önünde bulundurarak hukuki bir sonuç çıkıp çıkmayacağını bilmedikleri için herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını anlattı.
KARAR 11 HAZİRAN'DA
Patlamanın ardından İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün açıklama yaptığını, 25 yıllık Emniyetin bomba uzmanlarının raporlarında patlamanın bombadan kaynaklanmadığının ifade edildiğini anımsatan Avukat Bahri Belen ise bunun nedenin ise ilk olarak gerçeğin ortaya çıkarılması olduğunu ifade etti. Belen, "Dünya hukuk tarihinde buna benzer bir çok dava olduğunu ülkelerin siyasi şartlarına göre davalar görüldüğünü anlatan Belen, "Bu davada Türkiye'nin kendi koşullarına göre gergin ortamda örgütün belini kıralım ölümlere engel olalım düşüncesi ile politik olarak açılmış bir davadır" dedi. Sanık avukatlarını savunmasının tamamlanmasının ardından Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul, Pınar Selek hakkındaki kararın 11 Haziran 2014 tarihinde açıklanacağını söylemedi.