Pervin Buldan'dan 'demokratik güç birliği' çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Yan yana gelmez, güç birliği yapmazsak bu ülkeyi ve toplumun geleceğini faşizmin karanlığına hep birlikte teslim etmiş oluruz. O yüzden bu seçimlerde demokratik güç birliği yapılması herkesin ortak görev ve sorumluluğudur." dedi.

AA

Buldan, partisinin, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, partililerine yönelik gözaltıları ve Meclis kapısında TOKİ işçilerinin gözaltına alınmasını kınayarak gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi.

Buldan, HDP'nin tutuklu Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 62 gündür açlık grevinde olduğunu, en az 14 kilo verdiğini ve artık kritik sürece girdiğini söyledi.

Seçim çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Buldan, "yerel seçimlerin demokrasi ile faşizm arasında bir referandum" olduğunu öne sürdü.

Yerel seçimlerin tarihi bir fırsat yarattığını vurgulayan Buldan, "Yan yana gelmez, güç birliği yapmazsak bu ülkeyi ve toplumun geleceğini faşizmin karanlığına hep birlikte teslim etmiş oluruz. O yüzden bu seçimlerde demokratik güç birliği yapılması herkesin ortak görev ve sorumluluğudur." ifadesini kullandı.

Pervin Buldan, 30 il ve ilçe merkezinde adaylara ilişkin halk yoklaması yaptıklarını, toplumun her kesimini kapsayan temsilcilerden oluşan delegelerin belediye eş başkanlıkları için oy kullanarak adayları belirlediğini ve bu adayların kamuoyuna en kısa zamanda açıklanacağını belirtti.

 "Diyarbakır'da önemli bir ittifak gerçekleşti"

Kurdukları ittifakların çok hayati olduğunu dile getiren Buldan, "Gerek bölgede gerekse Türkiye'nin batısında ilkelerimizi koruyarak adımlar atıyoruz. Bizim partimiz, AKP-MHP ittifakını bitirecek kilit bir partidir. Bunun farkında olanlarla beraber zaten yolumuzu yürüyoruz ve yürümeye de devam edeceğiz. Dün Diyarbakır'da önemli bir ittifak gerçekleşti. Bölgede, Kürt parti ve hareketlerle ittifak deklarasyonumuzu açıkladık ve yedi partinin ittifakı ile seçimlere giriyoruz." diye konuştu.

Batı illerinde de yerellerde en geniş demokrasi ittifakının oluşturulması için çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü anlatan Buldan, "Merkeziyetçi tek adam rejimine karşı yerelde demokrasinin geliştirilmesinden yana bir strateji izliyoruz. Bu açıdan yerellerde, yerel demokrasi dinamikleriyle ortak hareket etme noktasında bir tutum içerisindeyiz." dedi.

Pervin Buldan, ekonomik gelişmelere değinerek "Geçen yıl ocak ayında kendileri yıl sonu için yüzde 7 enflasyon hedeflediklerini söylemişti ama yüzde 20'ye bile 'Çok şükür' diyecek hale geldiler. Bakan Bey, dalga geçer gibi 'Enflasyon hedefini tutturduk.' diyor. Halkın cebindeki ve sofrasındaki erimiş, bunlar hedef tutturmaktan söz ediyorlar. Merak etme Bakan Bey, 31 Mart'ta halk hedefi iyi tutturacak, size de iyi bir ders verecek." görüşünü savundu.

Akademisyen Ceren Damar Şenel'in üniversite içinde katledildiğini anımsatan Buldan, "Yaşanan bu olay, Türkiye'de akademinin vardığı vahim noktayı göstermektedir." ifadesini kullandı.

Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Buldan, şöyle devam etti:

"Sokakta kadının can güvenliğini ve çalışma yaşamında işçinin güvenliğini sağlayamayan bu iktidar, şimdi Türkiye'nin güvenliği gerekçesinin arkasına sığınarak Suriye'de müdahale planları yapıyor. Ankara'nın göbeğinde öğretim üyesi bir kadının can güvenliğini sağlayamayan iktidar nereye gidecekmiş? Minbiç'e gidecekmiş. Türkiye'nin güvenliğini oradan sağlayacakmış. Türkiye'nin kamusal güvenliğini ancak barış politikalarıyla sağlayabilirsiniz. Türkiye'nin güvenliğini Kuzey Suriye değil, AKP'nin izlediği hegemonik politikaları tehlikeye sokuyor. Cihatçı çetelere verdiğiniz destek ülkenin güvenliğini tehlikeye atıyor. Bunu görmeyecek, duymayacak kadar sağır olmuş tüm vicdanlara sesleniyoruz: Savaşa karşıyız, hiçbir yerde de savaşa onay vermeyeceğiz. AKP iktidarının, kuzey Suriye'ye müdahale planlarının amacı Suriye'de istikrarsızlığı, savaşı ve krizi tırmandırmaktır."

Türkiye'nin Suriye'de çözüm istemediğini ileri süren Buldan, "Suriye'de kriz ve çatışma sürsün ki iktidar da bu krizden, çatışmadan nemalansın ve oy devşirsin. Tek amaçları, tek düşündükleri kendi iktidarları ve koltuklarıdır." ifadesini kullandı.