Pers Kaplanları Vahid Amiri ve Majid Hosseini
Trabzonspor'un İranlı oyuncuları Vahid Amiri ve Majid Hosseini, bordo-mavili kulüpte şampiyonluk yaşayarak, Avrupa kupalarına katılmayı hedeflediklerini söylediler.
cumhuriyet.com.trTrabzonspor dergisinin eylül sayısına röportaj veren İran Milli Takımı'nın yıldız oyuncuları Vahid Amiri ve Majid Hosseini, kısa zamanda bordo-mavili kulüpte yakaladıkları uyumla dikkat çekiyorlar. Khorramabad Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra spor yöneticiliği konusunda yüksek lisans yapan Vahid Amiri ve beden eğitimi bölümünde okuyan Majid Hosseini, hedefleri doğrultusunda Trabzonspor'a gelerek önemli bir adım attıklarını belirtiler.
Amiri: "Hayatım kısa zamanda değişti"
Vahid Amiri, Khorramabad şehrinin Dare Badam köyünde doğduğunu belirterek, "15 yaşına kadar orada yaşadım. Genel olarak tarım ve hayvancılık yaparak geçiniyorduk. Futbola meraklıydım; ama sadece mahallede arkadaşlarımla maç yapma imkanı bulabiliyordum. Bazen de okulda oynama şansımız oluyordu. 15 yaşından sonra şehre taşındık. Herkes profesyonel futbolcu olmayı ister ama olamaz. Ortam ve imkanların da buna uygun olması gerekiyor. Ben bu fırsatı üniversitede buldum. Kampüste gezerken okulun futsal takımı için seçme yapılacağına dair bir ilan gördüm. Babamla görüştükten sonra seçmelere katıldım ve beğenildim. Buradaki performansım kısa zamanda dikkat çekti ve 4. Lig takımı olan Persepolis Khorramabad’a transfer oldum. Ancak imkanlarım oldukça sınırlıydı. Alt liglerde para kazanmak da zor olduğu için ailem ilk başlarda futbolcu olmama karşı çıktı. Hem ders çalışıyor hem de futbol oynuyordum. O dönem anneme Tahran’da ev alacağıma dair söz vermiştim. Bu söz beni kamçılıyordu. Sonrasında adım adım en üst lige kadar çıkıp milli takıma davet edildim. Hayatım kısa süre içinde tamamen değişti" dedi.
"Her şeyi Allah'tan isterim"
Vahid Amiri, İran'da küçük çocukları tespit etmek için bir çalışma yapılmadığını belirterek, "Bu nedenle 19 yaşından sonra kariyerim başladı. Tüm bunlara rağmen hedefime ulaştım. Umarım tüm gençlere örnek olurum. Benim hayatımda belli katmanlar vardır. İlk sırada Allah geliyor. Her şeyi Allah’tan isterim. İkinci sırada annem ve babam var. Benim için çok dua edip hep destek vermişlerdir. Maddi açıdan normal ailelerden bir kat aşağıdaydık. Ne paramız ne de torpilimiz vardı. Her şeyi kendi çabamızla elde ettik. Elimden geldiğince çaba harcadım, acı çektim, ama hedefimi düşündüğüm zaman rahatladım. Sonuç olarak verdiğim tüm sözleri tutmanın mutluluğunu yaşadım" diye konuştu.
"Ben sadece takımın başarısına odaklanırım"
Amiri, İspanya’ya 1-0 mağlup olmalarına rağmen Pique’ye attığı bacak arası çalımın akıllarda kalmasıyla ilgili olarak ise, "Futbolda böyle şeyler olabilir, gayet doğal. Ben sadece takımıma yapacağım katkıya ve başarısına odaklanırım. İspanya maçında pozisyon gereği öyle davranmam gerekiyordu ve ben de öyle davrandım" ifadelerini kullandı.
"En güzel teklifi Trabzonspor'dan aldım"
Trabzonspor'da sözleşme imzalayarak büyük bir sorumluluk aldığını belirten Amiri, "Dünya Kupası sonrası en güzel teklifi Trabzonspor’dan aldım. Trabzonspor’un köklü ve büyük bir kulüp olduğunu biliyordum. Sözleşmeyi imzaladığım zaman büyük bir sorumluluk aldığımı da anladım. Taraftarların sevgisine de hayran kaldım. Takımı kendi özel hayatlarının önünde tuttuklarını gördüm. Kültürel olarak da ülkemle birçok açıdan benzerlik var. Allaha şükür ki her şey takımın başarı elde etmesi için hazır. Hepimizin amacı taraftarlarımızın beklentilerini karşılayıp başarılı olmak" dedi.
"Trabzonspor'da büyük başarılar elde etmek istiyorum"
Bordo-mavili kulübe gelirken hiç zorluk yaşamadığını söyleyen Vahid Amiri, "Ben bir karar verdim mi yaparım. Yeni bir kulüpte, yeni bir heyecan yaşamak istiyordum ve bunu başardım. Futbola ilk başladığım andan itibaren beni geriye veya ileriye götüren etkenleri düşünüp, onları hesaplayarak hareket eden bir insanım. Şimdi burada olmamın sebebi de onları düşünmemdir. Trabzonspor’da büyük başarılar elde etmek istiyorum. İran’da şampiyonluk yaşadım. Şimdi yeni bir hedefe yürümek zamanıdır" şeklinde konuştu.
"Adaptasyon sürecini yüzde yüz atlattım"
Amiri, Trabzonspor'da çok samimi bir ortamla karşılaştığını dile getirerek, "İlk kez yurt dışına çıktığım için çeşitli zorluklar yaşayabileceğimi düşündüm. Takıma adaptasyon anlamında sorun yaşayabileceğim aklıma gelişmişti. Ancak Allah’a şükür böyle olmadı. İlk geldiğim gün birkaç kez şehir merkezine gitmiştim. Orada insanlar bana ilgi gösterdiler, sıcak davrandılar. Hepsi başarı diledi. Takımda ise çok samimi bir ortamla karşılaştım. Teknik heyetimiz başta olmak üzere, takım kaptanımıza, deneyimli oyuncularımıza ve diğer oyuncu arkadaşlarıma beni hızlı bir şekilde benimseyip, yardımcı olmaya çalıştıkları, kardeş gibi davrandıkları için çok teşekkür ediyorum. Birkaç haftadır buradayım ve futbolcular dışında diğer görevliler de bana çok yardımcı oldular. Onlara da teşekkür ederim. Bu nedenle adaptasyon sürecini yüzde 100 atlattığımı söyleyebilirim" açıklamasını yaptı.
"Beni görenler ne zaman gol atacağımı soruyor"
Trabzonspor'un kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Samsunspor ile oynanan hazırlık maçında attığı golün sorumluluğunu arttırdığını ifade eden Amiri, "Attığım gol beni çok sevindirdi. Bunun yanında sorumluluklarımı da arttırdı. Beni görenler artık ne zaman gol atacağımı sormaya başladı. Ancak attığım golden sonra anladım ki Trabzonspor bana şans getirdi. Son olarak kulübümüzün kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında oynanan maçta gol attığım için ayrıca mutluluk yaşadım. Hem ben hem de Hosseini sahada sadece futbolu düşünen oyuncularız. Bizden kaynaklı sorun çıkması çok zor. Bu nedenle aramızda hep saygılı bir mücadele oldu. Tek düşüncemiz takımımızın başarısıydı" dedi.
Türk futbolu hakkındaki görüşlerini de paylaşan Amiri, "Bildiğim kadarıyla dünyadaki en iyi yedi lig arasında yer alıyor. Önemli bütçelerin ve oyuncuların yer aldığı bir lig. Takımımızdaki oyuncuların da çoğu milli takımlarında mücadele ediyor ve çok kaliteliler. Buraya geldiğimde yöneticilerimizle yaptığımız görüşmede ligdeki mücadele gücünden bahsettiler. Gördüğüm kadarıyla da durum öyle. Geçtiğimiz senelerde izlediğim lig içinde Trabzonspor’un çok önemli bir yere sahip olduğunu görmüştüm" diye konuştu.
"Trabzonspor'da şampiyonluk yaşamak istiyorum"
Trabzonspor'daki hedefinin şampiyonluk yaşamak olduğunu vurgulayan Amiri, "Benim Trabzonspor’daki tek hedefim şampiyonluk yaşamak. Bu hedefim için de savaşmaya geldim. Teknik heyet ve kadro kalitemiz bu hedefi gerçekleştirmek için yeterli. Çok çalışıp tüm hedeflerimizi yerine getireceğiz inşallah" açıklamasında bulundu.
"İranlılar Trabzon'u seviyor"
Amiri, İranlıların Trabzon'u sevdiğini belirterek, "İranlıların Trabzon’u sevdiğini biliyordum; ama sebebini bilmiyordum. Şehre gelip gezdikten sonra vatandaşlarıma hak verdim. Doğası, yemekleri çok güzel. Burası gerçekten görülmesi gereken bir yer. Ailem iki ay sonra buraya gelecek. Onlar da Trabzon’u görmek için sabırsızlanıyorlar" ifadelerini kullandı.
Hosseini: "Günde 5 saat antrenman yaparak hedeflerime ulaştım"
Tahran'da dünyaya geldiğini anlatan Hosseini, "Bütün hayatım bu şehirde geçti. Çocuk yaştan itibaren futbola karşı büyük bir sevgim vardı. Ancak derslerimden geri kalırım diye annem başlarda futbol oynamamı istemiyordu. Buna rağmen futbola 10 yaşında Şahin Kulübü’nde başladım. Antrenörüm, annemle konuşarak yetenekli olduğumu ve futbola devam etmem gerektiğini söyledi. Yaptıkları konuşma, sorunu çözdü ve ailemin futbola bakışını değiştirdi. Bu kulüpte geçirdiğim üç yılın sonunda milli takıma davet edildim. Sonrasında tüm yaş gruplarında milli takım forması giydim. Aileme gelince; babam serbest meslekle uğraşıyor, annem ise ev hanımı. Bir de kız kardeşim var. Ayrıca üniversitede beden eğitimi bölümünde okumaya devam ediyorum. Hayal ettiğinizden çok fazla zorluklar var; ama 10 yaşında futbola başlayıp, 13 yaşında milli takıma davet edildiğim için benim için her şey daha çabuk normalleşti. 16-18 yaş arası finansal açıdan zorluklar yaşadım. O dönem kendime profesyonel futbolculuk hedefini koydum ve çok çabaladım. Günde normalde iki saat antrenman yaparken, bunu beş saate çıkardım. Bu şekilde hedefime ulaştım ve aileme de katkı sağladım" şeklinde konuştu.
"Dünya Kupası benim için çok büyük bir tecrübe oldu"
Majid, Portekiz maçında Portekizli ünlü futbolcu Ronaldo’ya karşı çok iyi bir oyun çıkarmasıyla ilgili olarak ise, "Ronaldo çok iyi futbolcu, süper bir yetenek. O gün zihinsel olarak hem ben hem de takım arkadaşlarım maça yüzde 100 motive olmuştuk. Biliyorduk ki bir an olsun boşluk verirsek sonucu kötü olur. O şekilde mücadele ettik. Dünya Kupası benim için çok iyi tecrübe oldu. Böyle büyük oyunculara karşı oynamak benim için zevkti. Umarım Trabzonspor’da da iyi oynayıp, takımıma katkı sağlarım" diye konuştu.
"Takımın başarılarına ve şampiyonluğuna katkı sağlamak istiyorum"
Trabzonspor'a gelerek doğru bir karar verdiğine inandığını söyleyen Hosseini, "Bu takıma gelmeyi çok hayırlı görüyorum. Umarım takımım için de hayırlı olur. Burada taraftarlar çok iyi. Takıma ve bizlere karşı büyük sevgi besliyorlar. Ayrıca Vahid ile birlikte aynı takımda oynamak da çok güzel. Hedefim en iyi futbolumu sergileyip, takımımın başarılarına ve şampiyonluğuna katkı sağlamak" açıklamasında bulundu.
"Ülke dışına çıkacak olmak beni korkutmadı"
Ülke dışına çıkmasının kendisini korkutmadığını ifade eden Hosseini, "İlk aşamada böyle zorluklar vardır; ama ülke dışına çıkacak olmak beni korkutmadı. Sadece eski kulübümün taraftarları kalmamı çok istediler. Ancak hedeflerim doğrultusunda bu adımı atmam şarttı. Buraya gelmekle işim bitmedi. Şimdi buraya gelmemi sağlayan futbolumu sürekli geliştirmem gerekiyor" dedi.
"Teknik heyetin ve taraftarların güvendiği bir oyuncu olmak istiyorum"
Kısa vadeli hedefleri olduğunu vurgulayan Hosseini, sözlerini şöyle tamamladı.
"Bu hedeflerim başında Trabzonspor’a katkı sağlamak var. Teknik heyet ve taraftarların güvendiği bir oyuncu olup, gelecek yıl takımımla birlikte Avrupa kupalarında mücadele etmek istiyorum."