‘Perili’ maraton
Dünyanın en eşsiz doğal parkurları arasında gösterilen Kapadokya’da 75 ülkeden 2000 maratoncu yarıştı...
Sami Gürel
Asırlar boyunca İpek Yolu’yla medeniyetler arasında köprüler kuran Kapadokya artık patika koşusuyla dünyanın dört bir yanından sporcuları bir araya getiriyor.
10 milyon TL’nin üzerinde sağladığı katkıyla bölge turizmine ‘can’ veren Salomon Kapadokya Ultra Trail, bu yıl da 75 ülkeden 2 binin üzerinde maratoncuyu ağırladı. 2014’te 200 sporcuyla başlayan patika koşusunun, ‘Dünya Turu’ takvimine girmesini sağlayan Argeus Travel&Events’in kurucusu Aydın Ayhan Güney, Salomon Kapadokya Ultra Trail’in dünyadaki en önemli 15 yarışın içinde olduğunu söyledi.
UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kapadokya’nın tarihi parkurlarının sporcuları büyülediğini belirten Aydın Güney, “Bu yıl yarışa katılanların yüzde 45’i yabancı. Gelecek yıl bu sayının Türk sporcuları geride bırakacağını düşünüyoruz. Dünyanın birçok yerinde ormanlar ve dağlar patikalaştırıldığı için buralarda koşmak kolay ve popüler. Kapadokya’daki ise en doğal parkur. Tarih boyunca 60’tan fazla medeniyetin bıraktığı eşsiz kültüre tanıklık ediyor sporcular. Onlarca kilise, cami ya da Rum evinden geçiyorlar aynı parkurda. Hem tarih, hem kültür, hem güzel coğrafya iç içe olunca koşucular için bulunmaz bir deneyim” diyerek her geçen yıl artan ilginin sebebini açıklıyor.
15 ton sıvı, 1 ton muz
Toplam 120 km’lik patikada sporcuların kaybolmaması için parkurlar tam 8 bin parçayla işaretleniyor. Yabancıların da aralarında bulunduğu 500 gönüllü ve görevli, lojistiği oldukça zor olan Salomon Kapadokya Ultra Trail’de koşucuların ihtiyaçlarını karşılamak için çoğu zaman 48 saat uyumadan görev alıyor. 24 saat süren yarışta sporcuların yeme-içme, uyuma, sağlık gibi ihtiyaçlarını gidermek için 11 istasyon bulunuyor. 11 istasyonda toplam 20 ton yiyecek ve içecek tüketiliyor.