Periler Doğu ve Batı’yı buluşturdu

Zeugma antik kentinin muzalarından (esin perileri) esinle hazırlanan “Muzaların Türküsü” adlı gösteri, önceki gece (çarşamba) İş Sanat sahnesindeydi.

Ayça Han

Zeugma’daki Muzalar Evi’nde bulunan mozaiği odağına alan “Muzaların Türküsü” adlı proje; Cem Adrian ve Feryal Öney ile birlikte devlet sanatçıları Asım Kuzuluk, Mehmet Demir ve Battal Sazcı’yı bir araya getirdi. 

Oyuncu Ayşenil Şamlıoğlu’nun muzaların hikâyelerini seslendirmesiyle başlayan gösteri, Feryal Öney’in mini konseriyle devam etti. Öney, yerel enstrümanlar ve yaylı sazlar orkestrası eşliğinde türküler seslendirdi. Ardından sahneye çıkan sanatçı Asım Kuzuluk ve Mehmet Demir, Gaziantep’e özgü türküleri dinleyiciyle buluştururken sanatçılara davullar ve zurna ile eşlik edildi.

Gösterinin son sanatçısı Cem Adrian oldu. Cem Adrian “Gaziantep Yolunda”, “Sen Gel Diyorsun”, “Yemen Türküsü” ve “Odam Kireç Tutmuyor” gibi türküleri dinleyiciler için seslendirdi. Gösteri boyunca esin perilerini temsil eden beş kadın dansçı da sahnede yer aldı. 

Müzik direktörlüğünü Sabri Tuluğ Tırpan’ın yaptığı gösterinin, yönetmenliğini Beyti Engin üstlendi. Proje için haziran ayından itibaren çalışmaya başladıklarını belirten Engin şunları söyledi: “Muzaların Türküsü Sabri Tuluğ Tırpan ile birlikte tasarladığımız ikinci projemiz. Binlerce yıl önce bu topraklar üzerinde yaşayan insanların yarattığı bir mozaik üzerinden kurguladığımız ve geleneksel motiflerden moderne doğru evrildiğimiz bir gösteri. Mitolojideki 9 ilham perisinin hikâyesini Özen Yula’nın kalemi ve Ayşenil Şamlıoğlu’nun sesinden dinlerken Feryal Öney, Asım Kuzuluk, Mehmet Demir, Battal Sazcı ve Cem Adrian’ın yorumları ile bu toprakların hikâyelerini dinliyoruz. İş Bankası sponsorluğunda yapılan Zeugma kazı alanının ziyarete açılacak olması sebebi ile oluşturduğumuz bu projenin büyük ihtimalle önümüzdeki aylarda Gaziantep’te de bir özel gösteri yapması planlanıyor.”

Cem Adrian’la çocukluk arkadaşı olan Beyti Engin, Adrian’la aynı projede bulunmaları ile ilgili ise şunları söyledi: “99 yılında Edirne’de Radyo Su diye yerel bir radyoda program yapan iki küçük çocuktuk, çok büyük hayallerimiz vardı. Cem, o zamanlar stüdyoda radyoya jingle kaydedip bugünlere gelmenin hayaliyle demolar yapıyordu. Bense konservatuvar sınavlarına hazırlanıyordum. Şimdi ise birlikte hayal ettiklerimizin ötesinde bir yerdeyiz. Bu bizim için çok kıymetli, o yüzden de bu gösteride aynı sahnede birlikte selam veriyor olmak paha biçilemez bir durum.”