Perdenin Ardındakiler, “Sanrılar” albümünü yayımladı
Doruk Ereşter ve Direnç tarafından kurulan müzik grubu Perdenin Ardındakiler, Mark Eliyahu düetinin de yer aldığı “Sanrılar” albümünü yayımladı.
Orhun AtmışÇok yeni olmalarına karşın bu kadar kısa sürede geniş bir hayran kitlesine ulaşan grup sayısı pek yoktur. Perdenin Ardındakiler onlardan biri. 2017 yılında Doruk Ereşter ve Direnç tarafından kurulan müzik ikilisinin sadece Spotify’da aylık dinlenme sayısı 2 milyona yaklaşmış durumda. Akılda kalıcı vokal ve melodileriyle, “Kötü sonlu hikâyeler” anlattıklarını dile getiren ikili son olarak “Sanrılar” albümünü yayımladı. Albümdeki Mark Eliyahu düeti “Uzaklara Savrulalım” müzik listelerinde zirvelere çıkarken, “Kalbinde Birileri Var”, “Bu Şehir Bugün Sensiz” gibi şarkılar da milyonlarca dinlendi. Perdenin Ardındakiler ile konuştuk...
- 4 yıllık geçmişe sahip bir grup grup olarak bu süreçte gördüğünüz ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kadarını bekliyor muydunuz?
Açıkçası bu yola çıktığımızda herhangi bir beklenti içinde değildik. Bizim için hâlâ aynı şekilde diyebiliriz. Biz sevdiğimiz müziği yapmaya ve sayılara çok fazla takılmamaya gayret ediyoruz. Ancak dinleyicilerimizin gösterdiği ilgi bizi inanılmaz mutlu ediyor ve bu durum bizi daha fazlası için motive ediyor. İyi ki varlar. Şarkılara gerçek değeri dinleyicilerimiz kazandırıyor.
‘AMACIMIZ MELANKOLİ DEĞİL’
- Spotify’da aylık bir buçuk milyon dinlenme az buz bir başarı değil... Bir kemik dinleyici kitleniz oluştuğunu ne zaman fark ettiniz?
Henüz daha 200-300 bin aylık dinleyicimizin olduğu dönemde ilk konserlerimizi vermeye başlamıştık. Umduğumuzdan çok daha fazla katılım olduğunu gördüğümüzde dinleyicilerimizin bizi gerçekten benimsediğini fark ettik.
- Melankolik şarkılar yazmayı tercih ediyorsunuz genel olarak. Böylece kendinizi biraz daha iyi mi hissediyorsunuz? Bir sağaltma yöntemi mi?
Bunun bizim nezdimizde tam bir karşılığı yok aslında. Melankolik bir müzik yapma gibi amacımız yok ancak yaptığımız işler bir şekilde hüzünlü oluyor. Geceleri günlüğümüze bir şeyler yazmak, kendimizle yüzleşmek gibi belki de... Bilmiyoruz.
- Albümün geneline baktığımızda müziğiniz şarkılarınızın sözlerini tamamlar nitelikte. Sözler kesildiğinde müzikleriniz adeta konuşmaya başlıyor. Bu ilişkiyi nasıl yorumlarsınız?
Bu, aslında en başından beri bir şekilde yapmaya gayret ettiğimiz bir şey. Duyguları ve anlatıyı bir bütün olarak ifade etmeye çalışıyoruz.
YENİ SESLER VE TARZ...
- Müziğinizin altyapılarında daha farklı şeyler denemiş gibisiniz. Bu fikirler nasıl oluştu?
Direnç: Daha yeni sesler ve tarzlar denemek istedik. Atmosferik sesler kullandım, bozdum, yeni sesler oluşturdum. Çeşitli tarzlarda kullanılan elementleri Perdenin Ardındakiler tarzına göre yeniden yorumladım.
- Albüm ismine nasıl karar verdiniz? “Sanrılar” sizin müziğinizde neleri tamamlıyor?
Doruk: “Sanrılar” albüm çalışmalarının sonlarına doğru benim önerdiğim bir isimdi. Albüm sürecinde kendimle ilgili fark ettiğim birtakım durumlar beni bazı şeyleri düşünmeye zorladı. Kısaca anlatmak gerekirse, zihnin anıları unutmaya başladıkça açılan boşlukları hayal gücüyle doldurduğunu keşfettim. Bir zaman sonra o anının ne kadar gerçek ne kadar hayal olduğunu unutmaya başlıyoruz. Adeta sanrılaşıyor, bulanıklaşıyor. Bu sebeple albümün ismini “Sanrılar” koyduk.