Pekin’den ortak çıkarlar vurgusu
Çin, tarihi İpek Yolu projesini yeniden hayata geçirme yönündeki dev hamlesi “Kuşak, Yol” inisiyatifi başta olmak üzere ekonomik, siyasi alanda Ankara-Pekin işbirliğini artırma hedefinde.
MİNE ESENÇin Dışişleri Bakan Sözcüsü Lu Kang, ABD’nin Çin’le ticari savaş, İran’a yönelik baskı politikalarının arttığı bir dönemde iki ülkenin karşılıklı çıkarlar çerçevesinde ortak tutum sağlamasının önemli olduğu görüşünü dile getiriyor. Pekin’de Türkiye’den bir grup gazeteciyle bir araya gelen Lu, Trump yönetiminin Çin mallarına ek vergi koymasına da atıfla Washington’ın tek taraflı, korumacı bir siyaset izlediğine değiniyor. ABD-Çin arasındaki bu gerilimli ilişkilerin ise uluslararası piyasaları olumsuz etkilediğini söylüyor.
Washington’ın Ankara- Pekin hattının özellikle “Kuşak, Yol” projesine yönelik ilişkilerini ilerletmesine karşı bir tutum alıp almayacağı konusunda bir soru üzerine de “Çin-Türkiye ilişkileri ABD ile ilgili değildir. Türkiye, bölgede çok etkili, önemli bir ülke. Bağımsız bir dış politika izlemektedir. Özellikle son dönemde Ankara, gerek Rusya gerekse Avrupa ile de bu çerçevede bağımsız dış politika yürütmektedir” diyor. Türkiye’nin de katılacağı gelecek ayki G-20 zirvesinde, ABD’nin baskı adımlarına karşı diğer üyelerin çok taraflı uluslararası düzenin önemine vurgu yapmalarının gerekliliğine işaret ediyor.
“Kuşak, Yol” inisiyatifinde sağlanacak işbirliğinin iki taraf için de kazançlı bir adım olduğunu belirten Lu, projeye ilişkin taraflar arasında protokol imzalandığını da hatırlatıyor. Ancak şu ana kadar Deniz İpek Yolu için can damarı olarak görülen Xiamen bölgesinden yürütülecek deniz ulaşımı kısmında hiçbir Türk şirketinden başvuru olmadığını da ekliyor. Pekin’in Ankara ile gerilim başlıklarından biri olduğu yorumları yapılan Uygur Türkleri meselesinden dolayı Türkiye’den firmalara olumlu yaklaşılmadığı yönündeki iddiaları ise reddediyor. “Bu herkese açık bir projedir. Birlikte inşa etme, paylaşım projesi olarak herkes katılabilir” diye de ekliyor.
Turizm atağı
Lu’ya iki ülke arasındaki ilişkilerde turizm ayağını da soruyoruz. Bu çerçevede de kimi zaman basına yansıyan Çin’den vize almada zorluk yaşandığı haberlerini hatırlatıyoruz. Sözcü, 2018’den bu yana ekonomik ilişkilere ve iki ülke halkları arasındaki iletişime daha fazla katkı sağlamak için vize konusunda olumlu adımlar attıklarını belirtiyor.
Türkiye’ye geçen yıl giden Çinli turist sayısının bir önceki yıla göre yüzde 60 civarında artarak yaklaşık 400 bini bulduğuna işaretle de iki ülke arasında hava taşımacılığının önemini vurguluyor, Pekin, Şanghay, Guangzhou ve Hong Kong uçuşlarına THY bünyesinde özellikle yeni rotalar eklenmesi yönünde girişimlere değiniyor.
‘Nükleer uzlaşıya ABD dönmeli’
Çin için ekonomik pazar olarak da büyük önemde olan İran’a ABD baskısı da Lu ile görüşmemizin gündeminde. Ankara ile temaslarında İran’a yönelik ortak bir tutumun alınıp alınmadığını soruyoruz. Pekin daha önce ABD’nin tek taraflı İran yaptırımlarına yönelik tepkisini dile getirmişti. Lu da görüşmemizde, İran’ın kendileri için çok önemli bir konu olduğu vurgusu yapıyor. “Ne yazık ki ABD, İran ile uluslararası nükleer anlaşmadan çekildi, tek taraflı baskıyı artırdı. Bu Ortadoğu’da halihazırdaki gerilimi yükseltti. Ama bir yandan da Rusya, Fransa, Almanya gibi ülkelerden de İran konusunda ABD’ye çıkışlar var. Bize göre, ABD’nin İran’la nükleer anlaşmaya geri dönmesi yönünde uluslararası çabalar artmalı. Bunun bölgesel istikrar ve dünya barışı için faydalı olacağına inanıyoruz” diyor.