PDY, Rusya'daki Suriye konferansına katılacak
Suriye gündemiyle uluslararası alanda 2013 ve 2014 yıllarında Cenevre’de düzenlenen toplantılara çağrılmayan PYD yönetiminin, HDP’nin Rusya ziyaretinin ardından; gelecek ayın sonunda Moskova’da yapılması planlanan Suriye Konferansı’na davet edileceği belirtildi.
Mahmut Lıcalı / CumhuriyetGür, Rusya’da yaptıkları görüşmeler hakkında şu bilgileri verdi: “Kürtlerin ulaştığı toplumsal kuvvet artık bir güç olarak tarih sahnesinde. Bu durumu kimse de bahşetmedi. Ortadoğu şekillenirken hem bölge ülkeleri hem de Ortadoğu’yu şekillendiren ülkeler bu durumu göz ardı etmemeli. Kürtler göz ardı edilerek bir statüko oluşturma çabası son derece sakat bir durum ortaya çıkarır. Bu barışı da getirmez. Rusya’da bunu anlattık.” |
HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Nazmi Gür, Rus yetkililere Rojava yönetiminin planlanan toplantıya dahil edilmemesi durumunda Cenevre- 1 ve Cenevre-2’de olduğu gibi Suriye konusunda sonuç alınamayacağını söylediklerini belirterek “Bu toplantıya Rojava da katılacak. Burada hem muhalifler hem de rejim Kürtleri görmeli. Rojava artık statü sahibi olmalı” diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da katılımıyla geçen hafta yaptığı Rusya ziyaretini HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Nazmi Gür; Cumhuriyet’e değerlendirdi. Dört gün süren Rusya ziyaretinde sivil toplum örgütleri, parlamenterler ve çeşitli siyasi partilerin yanı sıra Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile de önemli görüşme gerçekleştirdiklerini anlatan Gür, Ortadoğu’da oluşan statükoyla Kürtlerin hakkı ve özgürlüklerinin yok sayıldığını, Sovyetler’in ardından Rusya’nın kuruluşuyla birlikte de Ortadoğu’ya bakışın değişmediğini kaydetti.
Ortadoğu’da diğer halkların kurban edildiği siyasetten vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Gür, Rus yetkililere 40-50 milyon Kürt’ün statüsüz bir şekilde yaşadığını, Ortadoğu şekillenirken Kürtlerin mutlaka hesaba katılması gerektiğini ve Kürtlerin yükselen bir güç olduğunu ilettiklerini anlattı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov ile yapılan görüşmenin son derece sıcak geçtiğini belirten Gür, Rojava konusunda HDP’nin söylediklerine hak verdiklerini belirterek “Rusya öteden beri bölgeye olan ilgisi nedeniyle bu konularda bilgili. Biz bunun politik olarak görülmesi gerektiğini söyledik” dedi.
HDP’li Gür, ocak ayının sonlarına doğru Moskova’da Suriye konferansının düzenlenmesinin planlandığını belirterek, “Bu konferansta rejim ve muhalifler bir araya getirilmeye çalışılacak. Buraya Kürtlerin de dahil edilmesi gerektiğini söyledik. ‘Cenevre-1’ ve ‘Cenevre-2’ gibi dahil edilmezse sonuç alınamayacağını söyledik. Bu toplantıya Rojava da katılacak. Burada hem muhalifler hem de rejim Kürtleri görmeli. Rojava artık statü sahibi olmalı. Kürtlerin oluşturduğu demokratik yapıya saygı duyulmalı. Rojava aynı zamanda Suriye’nin barışçıl bir şekilde çözümü için de ciddi bir modeldir” değerlendirmesini yaptı.
HDP’li Gür, yeni yılla birlikte HDP’nin bu düzeydeki ziyaret ve temaslarının devam edeceğini belirterek “Bütün bunların planlamasını yapıyoruz. Bu temaslarımız devam edecek. 21. yüzyıl bu anlamda Kürtlerin yüzyılı olacak. Kürtler bir kez daha masada kaybetmeye tahammül etmeyecek”
Ankara, Cenevre’den vazgeçmiyor
Cenevre sürecinin sona erdiği düşüncesiyle yeni bir inisiyatif başlatmaya çalışan Rusya’nın girişimi ise Ankara’yı rahatsız ediyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu rahatsızlığını, “Cenevre deklarasyonu da bu siyasi dönüşümün temelini oluşturmaktadır” diyerek açıkladı. Başta Suriye muhalefeti içerisindeki Muaz el Hatip gibi isimler Moskova’yı ziyaret ederken Çavuşoğlu dün Kazak meslektaşı ile düzenlediği basın toplantısında rahatsızlığını şöyle aktardı: “Bizim ve 114 ülke için Suriye halkının meşru temsilcisi Suriye Ulusal Koalisyonu’dur. SUK’un başka muhalif gruplarla da temasta olduğunu söyleyebilirim, bundan memnuniyet duyuyoruz. Suriye’de istikrar, kalıcı barış için siyasi dönüşüm şart. Ve Cenevre deklarasyonu da bu siyasi dönüşümün temelini oluşturmaktadır. Bu siyasi dönüşümde Suriye’deki kimse dışlanmamalı. Bu süreçte İran ve Rusya da dahil hiçbir ülke dışlanmamalı.” diye konuştu.