Pazartesi iş yerine döneceklere 'ortak alan kullanımı' uyarısı
Uzmanlar, normalleşme süreci kapsamında yarın iş yerine döneceklere "ortak alan kullanımı" konusunda uyarılarda bulundu.
AAYeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını kapsamında kontrollü
sosyal hayata geçilmesiyle evden çalışan birçok kişi uzun bir aradan sonra
pazartesi işbaşı yapacak. Uzmanlar toplu taşımada ve iş yerlerinde maske
kullanımı, sosyal mesafeye uyulması, kapalı alanların sıklıkla havalandırılması
ve el hijyenine dikkat edilmesi konusunda vatandaşları uyarıyor.
Bu durumda, çalışmalarını evden yürüten bazı kamu ve özel sektör
çalışanları yaklaşık 2,5 ayın ardından iş yerlerine dönecek. Bu sebeple, toplu
taşıma araçlarının yoğunlaşması öngörülüyor.
Uzmanlar, "yeni normal" olarak adlandırılan bu dönemde
özellikle ortak kullanılan toplu taşıma ve ofis gibi alanlarda vatandaşların
maske kullanması, sosyal mesafeye uyması, el hijyenine önem vermesi ve kapalı
alanların sık sık havalandırılması gerektiğine dikkati çekiyor.
"TAMAMEN ESKİYE DÖNMEK ÇOK TEHLİKELİ"
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Karabey, vatandaşların 2 ayı aşkın bir süredir pandemiyle mücadele etmekten
hem bireysel hem de toplumsal olarak yorulduğunu, bir an önce normalleşme
ihtiyacının duyulmasının son derece anlaşılır olduğunu söyledi.
Tamamen virüsü alt etmiş gibi normal yaşama dönmenin çok başka
tehlikeleri getirebileceğine dikkati çeken Karabey, Türkiye'nin şu ana kadar
çok iyi bir süreç yönettiğini, hem yönetimsel önlemler hem de önlemlere uyum
sağlama konusunda başarılı bir sınav verildiğini dile getirdi.
Aynı duyarlılığın bu süreçte de devam ettirilmesi gerektiğini
belirten Karabey, "1 Haziran'dan sonra hiçbir şey olmamış gibi tamamen
eskiye dönmeye kalkarsak bu çok tehlikeli. Frene basa basa gitmek lazım. Birden
bire 0 kilometreden 100 kilometreye çıkması değil bir aracın, önce 20
kilometreyle gitmek, buna alışmak sonra 30'a çıkmak gibi." diye konuştu.
"HERKESİ AYNI ANDA OFİSE TOPLAMAMAK
ÇOK DAHA SAĞLIKLI BİR GEÇİŞ OLUR"
Kamu kurumlarının ve özel şirketlerin kendi koşullarına göre
düzenlemelere yapabileceklerini ifade eden Karabey, şöyle devam etti:
"Fiziksel mekanlar geniş ve uygunsa, yani 10 metrekareye
maksimum 2 kişi düşecek şekilde, bunu gözetmek gerekiyor. Kurumların ofis
koşulların, kreşlerdeki sınıf ortamları, bütün kapalı mekanlarda eğer büyüklük
yeterli değilse, o zaman bütün çalışanları aynı ayna işbaşı yaptırmak doğru bir
politika olmaz. Bu çalışan herkesi riske atmak olur. Onun için dönüşümlü olarak
insanları göreve çağırmak, bir kısmının yine dönüşümlü olarak uzaktan çalışmaya
devam etmesi uygundur. Çalışanları gün aşırı çalıştırıp herkesi aynı anda ofise
toplamamak çok daha sağlıklı bir geçiş olur. Bu toplu taşıma üzerindeki yükü de
çok azaltır. Çünkü belli saatlerde işe başlanıyor ve herkesin işe gitme
mecburiyeti olduğu için toplu taşımalarda gerekli olan fiziksel mesafe
kurallarına uyulamamış olacak. Bu toplu taşımayı da daha sağlıklı hale
getirecek bir önlem."
Prof. Dr. Karabey, herkesin aynı saatte işe başlaması yerine işe
başlangıç saatlerinin zamana yayılmasının toplu taşımadaki yükü azaltmak için
bir önlem olabileceğini belirtti.
GEÇİŞ DÖNEMİNİ MİNİMUM HASARLA ATLATMAK
İÇİN ÖNERİLER
Bireysel olarak alınması gereken önlemlere değinen Karabey, şu
önerilerde bulundu:
"Artık bütün halkımız öğrendi. Diğer insanlarla bir araya
geleceğimiz toplu taşıma ve ofis gibi kapalı ortamlarda tıbbi maske kullanımı
önemli. Bir yandan da önümüz yaz olduğu için maske kullanımı çok konforlu
değil. Onun için bol bol ortamları da havalandırmak, cam, kapı açmak son derece
değerli. Çalışanlar için sık sık açık havaya çıkmak rahatlatıcı bir önlem
olabilir. Maske ve fiziksel mesafe dışında alınabilecek bir diğer önlem de el
temizliği, ellerin sık sık yıkanması, yıkanamadığı durumlarda da kolonya ya da
alkol bazlı el antiseptiği bulundurulması son derece önemli. Toplu taşıma ve
ofis gibi ortak kullanılan yerlerde de kapı kolları, metro ve otobüslerdeki
tutanakların sık sık temizlenmesi gerekir. En pratik temizlik malzemesi de
belirli oranlarda sulandırılmış çamaşır suları gayet etkili olur. Bunları
yaptığımız takdirde bu geçiş dönemini minimum hasarla atlatabiliriz."
Karabey, insanların normalleşmeye ihtiyaç duyduğunu, bu yüzden
yavaş yavaş bu normalleşme sürecinin yaşanmasının herkes için en iyi çözüm
olacağını söyledi.
"ELDİVEN FAYDADAN ÇOK ZARAR
GETİRİYOR"
Prof. Dr. Karabey, eldiven kullanımını katiyen önermediğini
belirterek, "Eldiven faydadan çok zarar getirecek bir şey. Çünkü ellerin
yeterince temizlenmesini engelliyor. 'Nasıl olsa elimde eldiven.' diye insanlar
her yere dokunuyor. Oysa çıplak elleriyle dokunsalar ellerini kolonyayla ya da
alkol bazlı dezenfektanla temizleyecekler ama eldiven olunca bu da olmuyor.
Eldivenlerle dokunulan her yer çok kirleniyor. Cep telefonların dokunuluyor.
Cep telefonları en çok mikrobun ürediği aletlerden biri. Çünkü sürekli
elimizde. Onun için otobüse binerken insanların eldiveni çıkarmasını bir kural haline
getirmek lazım. Otobüste bir yere tutunduğumuzda da indikten sonra ellerimizi
güzelce dezenfekte edelim." diye konuştu.
Virüsün çok kolay bulaştığını ama kolay da öldüğünü aktaran
Karabey, eve girer girmez devamlı dokunulan cep telefonu ve anahtarlık gibi
nesnelerin deterjanla nemlendirilmiş bir bezle veya