Pazara çıkan köylüye polis dayağı

Sinop’un Türkeli ilçesinde bir köylü vatandaş, ilçede görevli iki polisin kendisi ve eşine şiddet uyguladığını ileri sürerek, eşi ile birlikte savcılığa suç duyurusunda bulundu...

cumhuriyet.com.tr

HalkSesi'nden Mete Çağdaş'ın haberine göre ilçenin Turhan köyünde yaşayan Cemal Çağlayan adlı vatandaş, 22 yıldır ilçe merkezindeki köy pazarında yetiştirdikleri ürünlerini sattıklarını belirterek, “Her pazartesi köy pazarına gelir ürettiğimiz ürünleri burada sergileyerek satışa sunarız. Bu işle daha çok eşim meşgul olur bende ona yardımcı olurum. Geçtiğimiz pazartesi günü yine pazara geldik ben aracımızdan ürünlerimizi indirirken yanıma gelen iki polis bana ‘Aracını kaldır trafiği kapatıyorsun’ dedi” ifadeleriyle olayın nasıl başladığını anlattı.

Cemal Çağlayan şunları söyledi:

“Bir taraftan da aracımın fotoğrafını çektiler. Ben de kendilerine ‘Yükümü boşaltayım hemen aracımı kaldıracağım’ dedim. Bu arada benden kimlik kartımı istediler bende kendilerine ‘Evde unuttum üzerimde yok’ dedim. Bunun üzerine bana sert bir ses ton ile ‘Bin polis aracına karakola gideceğiz’ dediler. Ben de ‘Bakın ben zaten denetimli serbestlikten ötürü her gün jandarma karakoluna gidiyor imza atıyorum. Şu anda da imza saatim dolmak üzere önce jandarma karakoluna gidip imzamı atayım sonra polis karakoluna gelirim bana güvenmiyorsanız aracımı takip edersiniz’ dedim.

Ve araçtaki yükümü boşalttıktan sonra eşimi de yanıma alıp aracıma bindim. Tam jandarma karakoluna gelip içeriye doğru dönemeden önümüzdeki iki araç hareket etmedi. Ben de onlar hareket etmeyince durdum işte ne oldu ise bu anda oldu biz eşimle araç içinde iken yanımıza gelen o iki polis arabamın camından içeriye doğru bana ve eşime biber gazı sıktılar. Ve bizi etkisiz hale getirdiler bununla da yetinmeyen polisler, yere yatırıp tekme tokat vurup eşime ve bana ters kelepçe takmaya çalıştılar.

Biz bunun üzerine kendimizi kurtarmak için mücadele verdik. Daha sonra bağıra çağıra itişe kakışa jandarma karakoluna kadar gelebildik. Biz burada ‘gözlerimiz yanıyor’ diye sıkılan biber gazından ötürü aldığımız darbe neticesinde çektiğimiz sıkıntıyı anlatmamıza rağmen yaklaşık 1.5 saat bize yardımcı olmadan beklettiler. Kendilerine ‘Biz ne yaptık? Kötü bir şey yapmadık kanunlardan kaçmadık bize niçin böyle davranıyorsunuz’ diye söylendik. Bize ‘sesinizi yükseltemezsiniz’ dediler.

Olanlar bunlar savcılığa gittik onlar bizden bizde onlardan davacı olduk. Ben ve eşim bize yapılanları hak etmedik adalete sığınıyorum.”