Paris’te yeniden teras keyfi
Fransa’da Covid-19 kısıtlamalarının kademeli kaldırılmasıyla adeta ikinci bahar yaşanıyor...
Süleyman Tosunoğlu / Fransa (Paris)Salgının başlamasıyla birlikte yaklaşık bir yıl kapalı kalan restoran, kafe, sinema ve eğlence yerleri 19 Mayıs Çarşamba günü kepenklerini yeniden açtı. Şimdilik kafe-restoranların içerisinde oturmak yasak, sadece teraslara konulan masalara akşam saat 21.00’e kadar izin var. Sokağa çıkma yasağı, akşamları daha önce 19.00’a kadardı. Yasağın kalktığı ilk günde soğuk ve yağmurlu havaya rağmen Parisliler kafelere akın etti, başkentin yaşam tarzı simgelerinden teraslara koştu. Caddelere kadar taşan masalar, yüzleri gülen insanlar, sokağa taşan müzik sesleri... Özlenen cıvıl cıvıl Paris’e bir adım daha kavuşma anı... Cumhurbaşkanı Macron ile Başbakan Castex de açılımla birlikte sabahın erken saatlerinde Elize Sarayı’na yakın bir kafede, ilk teras kahvelerini yudumlarken objektiflere yansıdılar. Paris’teki kutlama hali, bazı televizyon kanallarında, kafelerde patlatılan şampanyalar eşliğinde aktarıldı.
KADEMELİ AÇILIŞ...
Yönetim, normal yaşama dönmek için üç hafta önce dört aşamalı bir uygulamayı yürürlüğe koymuştu. 19 Mayıs uzun süredir beklenen anlardandı. Bu noktaya gelmede son dönemde alınan önlemler, aşı uygulamalarının da etkisi büyük. Vaka sayılarında düşüş dikkat çekiyor. Ülke genelinde son dönemde günde yaklaşık bir milyon kişinin aşılandığı haberleri gündeme yansıyor. Şimdiye kadar nüfusun yaklaşık üçte birinin aşılandığı belirtiliyor. Aşı olmak için AntiCovid veya Doctolib aplikasyonlarından randevu alınıyor. 18 yaş üstü bütün herkese yapılıyor. Randevu süresi oldukça kısa, bazen aynı gün bile yer bulunuyor. İster oturduğunuz şehirde, isterseniz size yakın olan herhangi bir şehir veya kasabada aşınızı yaptırabiliyorsunuz. Geçen pazar günü ben de aşı olmak için şampanya bölgesinde bulunan Troyes şehrindeki aşı merkezine gittim. Aşı merkezleri genellikle devlet ve belediyeye ait çeşitli toplantı salonları içerisinde organize edilmiş. Kapının önünde kuyruğa girenleri askeri ve sivil görevliler karşılıyor. İçeride yaklaşık 80 kabin var. Önce bir doktor bölümüne yönlendiriliyorsunuz. Doktor, sağlığınızla ilgili bilgi alıyor, aşılama konusunda kısa açıklamalar yapıyor. Sonrasında ise istikamet, aşı kabini...
Macron yönetimi, aşı olunması yönünde sık sık sosyal medyadan mesajlar yayımlıyor. Bu çağrılara rağmen gençlerin bazılarının aşı olmaya pek yanaşmadığı haberleri de yer yer duyuluyor. Yetkililerin hedefi ise gelecek ay ortalarına doğru 30 milyon kişinin aşılanması.
Kısıtlamaların kademeli kalkmasıyla birlikte kafe, restoranların da yoğun olduğu ünlü Bastille Meydanı’na doğru yol alıyoruz. Meydanın bir kenarında Bastille Operası uzanıyor. Meydan, 14 Temmuz 1789 Fransız Devrimi’nin simge yeri. Krallık ve kilise yönetimi altında bir köle gibi yaşayan halkın ayaklanması... Bastille Hapishanesi’nde başlayan isyan ile birlikte sokaklara taşan halk protestoları... Ve dünyanın yönünü değiştiren Fransız Devrimi... Meydan, tarihin bu önemli dönemecine tanıklık etmiş. Hapishane, devrimciler tarafından yıkılarak yerle bir edilmiş, ileriki süreçte binanın taşları, Paris’in değişik yerlerinde köprü, bina ve çeşme yapımında kullanılmış. Hapishanenin bulunduğu yerde ise küçük bir tiyatro ve çeşme var artık...
Pandeminin sosyal yaşamımızı sınırlandırması nedeniyle uzun süredir bir araya gelemediğim bir arkadaşımla teras keyfi yapanların arasına katılıyoruz. Dışarıda bir hayat olduğunu öyle unutup öyle özlemişiz ki saatlerce sohbete dalıyoruz. Bastille Meydanı’na bakan terasta, gündemimizin başlıca konusu özgürlüğün, demokrasinin ne kadar değerli olduğu.
tosunoglu.sul@gmail.com