Parfümün bitmeyen dansı

Güçlü bir hafızası, kişiliği, duygusu ve hikâyesi vardır kokunun. Kimi zaman romantik ve dişidir, kimi zaman enerjik, bazen masum olur ya da nahif... Hepsi ayrı ayrı şişelenmiştir. Sizin ruh halinize göre dışarı çıkarlar. Peki siz hangisini, ne zaman ve nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?

cumhuriyet.com.tr

Herkesin kendine özel bir kokusu vardır. Kimi baharatlı sever kimi çiçek kokularını. Parfüm seçerken ya da kullanırken herkes bir parça bilgiye sahiptir ancak tam anlamıyla ne kadar bilinçli olduğunuzu hiç sorguladınız mı? Temiz tende kullanılmasından tene uygun koku seçimine kadar pek çok ayrıntıya da dikkat etmek gerekiyor. Estée Lauder Ankara Uzmansız Nokta Sorumlusu ve Alan Eğitimcisi Ayşe Gürbüzdal ile parfümün serüvenini konuştuk. İşte anlattıkları.

Her parfümün bir kişiliği, duygusu, hikâyesi olduğu kesin. O yüzden tercihlerde profesyonel parfüm uzmanlarından yardım almakta yarar var. Gürbüzdal, “Çünkü parfümde modayla birleşen bir ruh vardır. Kokunun üretildiği yıl ve o dönemdeki olayların birçoğundan da esinlenilir” diyor. Peki öncelikli olarak yaşa göre parfüm seçiminde hangi kıstasları dikkate almak gerek? Gürbüzdal anlatıyor: “Günümüz gençliği daha çok şekerli, çikolata, vanilya karışımlı kokuları tercih ediyor. Orta yaş kadın ve erkekler daha fark edilir kokulardan hoşlanırken, orta yaş üzeri kadın ve erkekler daha naif kokulara yönelmeyi tercih ediyor. Doğru olan pek tabii ki kokladığınızda sizi mutlu eden ve kendinizi alamadığınız kokulardır. Parfümün karakteri ve hikâyesinin sizi yansıtmasıdır. Kısaca tanımlamak gerekirse parfüm, ücretsiz çıkılan tek yolculuktur.”

Bu yolculukta elbette dikkat edilmesi gereken noktalar var. O yüzden soruyoruz Gürbüzdal’a “Gece parfümü ve gündüz parfümü olarak ayrım yapmak gerekir mi?” Yanıtlıyor: “Kesinlikle bu ayrımı yapmak gerek. Nasıl ki gündüz makyajında daha soft bir görünüm tercih edip, gece daha yoğun makyaj yapıyorsak, gündüz ve gecenin nasıl ayrı bir enerjisi ve rengi varsa, parfümün de olmalı.” Gürbüzdal, bununla birlikte o günkü ruh haliniz hangi tür kokuya uygunsa ona göre koku kullanmanın da mümkün olduğunu söylüyor: “Hepimizin farklı ruh halleri ve enerjileri aslında sabah uyandığımızda belli olur. O gün kendinizi enerji dolu hissedip bitiremeyeceğiniz hiçbir iş olamayacağını düşünürsünüz ve çok zinde, enerjik bir koku kullanmak istersiniz. Ya da o gün son derece romantik bir gününüzdür, daha soft bir kokuya yönelirsiniz.”

Geceyi gündüzü ayırdık, yaşlara göre de tercihlerimizi belirledik. Peki ya ten rengine göre bir parfüm seçimi yapmak mümkün mü? Anlatıyor Gürbüzdal: “Ten rengine göre parfüm ayrımı söz konusu değildir. Çünkü herkesin farklı bir vücut kimyası olur. Parfüm de vücut ısısına göre şekil alır. Belki, cilt tipine göre ayrım yapılabilir. Çünkü kuru bir ciltte parfüm kalıcılığı azalırken, yağlı bir ciltte koku salgılarıyla değişkenlik gösterebilir. Bununla birlikte alkol ve sigara kullanımı da kokunun değişimine neden olur. Toksinlerin bir kısmı ciltten atıldığı için yan ürünlerle kullanılması daha uygundur.”

Parfüm kullanımının sırları

Parfümün kalıcılığını arttırmak için kuru ciltlerde vücut losyonu ve deodorantla birlikte kullanılmalı.

Eğer tercih eau de toilette ise giysiye, saç uçları, etek uçları ve ceket omuz başlarına, eau de parfum ise tene; bilek ve dirsek içleri ile boyuna sıkılmalıdır. Çünkü gün içinde vücut ısısıyla beraber koku daha da artacaktır.

En önemli ayrıntı, parfümün temiz tende kullanılması. Yağlı ciltlerde ise duş jelinin deodorantla kullanımı kokunun değişmemesi için bir arada tercih edilmeli.

Erkeklerde ise yine deodorant ve duş jeli kokunun gün içinde yüksek seviyede hissedilirliğini arttırırken, after shave de tıraş sonrası gerginlik ve tahrişi önleyip kalıcılığı arttıracaktır.

Parfüm seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, sizi mutlu edecek parfümü seçmek olacaktır. Kadın ve erkeklerin özellikle cilt tipine, karakteristik duruma, psikolojiye ve tarza göre seçimler yapması gerek.

Bu yılın koku modası; oryantal

Kokunun da modası mı olur demeyin. Çünkü oluyor. Gürbüzdal, “Eskiden kıyafetler ve renkler tekdüzeyken şu anda her şey daha renkli ve şıkır şıkır. Kadınlar ve bakımlı erkekler kendileriyle daha fazla ilgili. Bu yüzden daha oryantal kokular gündemde. Kadınlarda son derece masum, bir o kadar romantik ve dişi kokular kullanılıyor” diyerek anlatıyor modayı. Ayrıca bu yıl daha masum ve naturel kokuların tercih edildiğini de ekliyor sözlerine. Bundan beş yıl önce kullanılan yoğun ve şekerli kokulardan ise uzaklaşılmış. Bu yıl için önerisi daha kişisel, etrafta ağır koku bırakmayan, oryantal ve soft kokular...