Papa Uygurları 'zulüm altındaki' halklar arasında saydı, Çin 'asılsız' diyerek tepki gösterdi

Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, Çin'deki Müslüman Uygur Türklerinin durumuna ilk kez değinerek Uygurları "zulüm altındaki bir halk" olarak nitelendirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, "Papa Francesco'nun Uygurlarla ilgili sözleri tamamen asılsızdır" dedi.

BBC Türkçe
Reuters

Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, Çin'deki Müslüman Uygur Türklerinin durumuna ilk kez değinerek Uygurları "zulüm altındaki bir halk" olarak nitelendirdi.

Papa'nın bu sözleri, gelecek hafta yayımlanacak olan "Hayal Edelim: Daha İyi Bir Geleceğe Giden Yol" isimli kitapta yer alıyor.

İngiliz gazeteci-yazar Austen Ivereigh tarafından Papa ile yapılan söyleşilerden oluşan kitap, koronavirüs pandemisi sonrasıdaha adil bir dünya kurma yolları üzerine odaklanıyor.

İtalyan ve dünya basınında kitaptan yapılan alıntılara göre Papa Francesco kitapta, dünya genelinde dini azınlıkların maruz kaldığı baskılardan söz ettiği bölümde Müslüman Uygur Türklerine de değindi ve şu ifadeleri kullandı:

"Zulüm altındaki halkları sık sık düşünüyorum: Arakanlı Müslümanlar, zavallı Uygurlar, Yezidiler... Işid'in onlara yaptığı gerçekten zalimceydi. Ya da Mısır'da, Pakistan'da kilisede dua ederken patlayan bombalarla öldürülen Hristiyanlar..."

Papa daha önce Arakanlı Müslümanlar ve Yezidilerin durumuna birçok kez dikkat çekse de Uygurlardan açık şekilde bahsetmemişti.

Vatikan'a yakın kaynaklar Papa'nın bu tutumunu, Vatikan-Çin ilişkilerinin hassasiyetiyle açıklıyordu.

Reuters

Çin: Papa'nın sözleri asılsız

Papa'nın Müslüman Uygur Türklerinin zulüm altında olduğunu söylediği ortaya çıkınca Çin'den hızla tepki geldi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, "Papa Francesco'nun Uygurlarla ilgili sözleri tamamen asılsızdır" dedi. Zhao, Çin'in "etnik azınlıkların haklarını yasalara uygun biçimde koruduğunu" söyledi.

Vatikan-Çin ilişkileri, 1951 yılından bu yana kopuk olan diplomatik bağların 2018'de bir anlaşmayla yeninden tesis edilmesiyle kritik bir sürece girmişti.

Eylül 2018'de imzalanan 2 yıllık anlaşma, Çin'de Katolik din adamlarının atanmasıyla ilgili hükümler içeriyor. Bu geçici anlaşmanın süresinin dolması nedeniyle son aylarda Vatikan-Çin arasında temas trafiği hızlanmış ve geçen ay anlaşma 2 yıl süreyle uzatılmıştı.Pompeo, Vatikan'ı eleştirmişti

Eylül ayı sonunda Vatikan'ı da kapsayan bir Avrupa turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin'le yapılan bu anlaşmayı sert biçimde eleştirmişti.

Mike Pompeo, Çin'in "Uygurlu Müslümanlar, Tibetli Budistler ve Katolikler" gibi birçokdini gruba baskı uyguladığı gerekçesiyle Vatikan'ın "cesur" tavır alması gerektiğini söylemişti.

Pompeo'nun bu çıkışı ziyaretin gergin geçmesine neden olmuş, Papa kendisini kabuletmemiş, Vatikan yetkilileri de "şaşkınlıklarını" dile getirmişti.

'Göç, Hristiyanlığa tehdit değil'

"Hayal Edelim: Daha İyi Bir Geleceğe Giden Yol" isimli kitap 1 Aralık'ta, İngilizce, İtalyanca, İspanyolca, Almanca, Fransızca ve Portekizce yayımlanacak.

Papa kitapta ayrıca göç krizinden, ırkçılığa, ekonomik adaletsizlikten çevre sorunlarına kadar birçok konuda görüş bildirdi.

Papa Francesco Avrupa'daki göçmen karşıtlarını da eleştirdi. Papa, bazı kesimlerin Hristiyan kültüre tehdit oluşturduğu gerekçesiyle göçmenlerin kabul edilmesine karşı çıkmasıyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Dini inancı ne olursa olsun zor durumdaki bir göçmeni, Hristiyan kültürünü zayıflatacağı korkusuyla reddetmek hem Hristiyanlığı hem de kültürü yanlış yansıtıyor. Göç, Hristiyanlığa yönelik bir tehdit teşkil etmiyor. Yalnızca bunu iddia etmekten fayda sağlayanların kafasında böyle bir tehdit var."