Pantolon Pazarlığı
cumhuriyet.com.trKadınların pantolon yasağına karşı kravat zorunluluğunun da kaldırılması ve kadınların başörtüsü!
Güzel bir takas!
Çok akıllıdır bu ülkenin politikacıları. Düşlerini süsleyen Türkiye için iyi değerlendirirler fırsatları. Bu defa fırsat düşlerindeki parlamento için çıktı karşılarına.
İşte İran parlamentosu! Kravatsız politikacıları ile pekâlâ yapıyorlar işlerini. Sonra artık tesettürlü kadınların girmediği yer mi kaldı. Gelsinler TBMM’ye de, dünya görsün Türkiye’de demokrasinin ne denli ileri, kadınlarımızın ne kadar özgür olduğunu. Çünkü başörtüsü kadın özgürlüğünün simgesi, değil mi?.. Bu pazarlık tam başarı ile sonuçlanacaktı ki, iki ayrı yönden itirazlar yükseldi.
Birincisi iktidar partisinden; önerinin BDP’den gelmesi nedeniyle! “Ne demek” dediler. “TBMM’de kadınlara başörtüsü özgürlüğü sağlamak bizim işimiz. Tabanımız, yandaşlarımız bu işi bizden bekliyor, bunu size kaptırır mıyız? Hem siz Zerdüşt dinindensiniz; Zerdüşt’ün başörtüsü ile ilişkisi olabilir mi? Sizlerin derdi istismar.”
İkincisi, pantolonun “cinsel teşhir” olduğunu ileri süren yandaş basından! Vakit gazetesi yazarı Nusret Çiçek gazetesindeki köşesinde şöyle yazmış: “Sokaklardaki dar pantolon giyen kadın popolarındaki iğrençlik Meclis’e taşınmış olacak.” Bu durumda pazarlık başarıya ulaşamadı ve TBMM’de pantolon yasağı korundu.
35-40 yıl öncesine kadar dünyada ve Türkiye’de kadınlarda pantolon giyme alışkanlığı yoktu. Ancak özel koşullarda, örneğin dağ, orman gibi zorlu arazilerde çalışmak zorunda kalındığında veya at binmede giyilirdi. Fakat 35-40 yıldan beri hem dünyada hem ülkemizde pantolon yaygınlaştı. Günümüzde her kesimden ve her yaştan kadın severek isteyerek pantolon giyiyor.
Hatta eskiden kadınların resmi ortamlarda, bilimsel ve sosyal toplantılarda, öğretmenlik, Öğretim üyeliği vb. gibi bazı meslek kollarında çalışanların giymeyi yeğledikleri etek ve ceketten oluşan tayyörlerin yerini bile pantolon ceketten oluşan takımlar almaya başladı. Kısaca, kullanışlı bir giysi olarak yaygın bir şekilde kullanılagelmekte.
Bu değişime koşut olarak TBMM’nin içtüzüğündeki kadınlar için pantolon giyme yasağının sürmesi beklenemez. Çoktan kaldırılması gerekirdi. Uygun bir gerekçe de ortaya çıkınca kalkması için ilk adım atıldı; ama BDP’den bir milletvekili de bu adımın üstüne atıldı. Yukarıdaki takası önerdi.
Akılcı bir bakışla bu pazarlık çok şaşırtıcı görünse de, ülkemizin politik ortamı ve politikacıları dikkate alındığında hiç şaşırtıcı değil. Hatta çok normal!
Çünkü politikacılar önlerine konulan her türlü öneriye sağduyu ile yaklaşmak yerine, partisinin çıkarları, siyasi beklentileri, yandaşlarına vereceği mesaj olarak yaklaşmakta. Böyle olunca da yukarıdaki gibi akıldışı takas önerileri ortaya çıkabiliyor.
Yıllar yıllar önce buna benzer bir pazarlık daha yaşanmıştı TBMM’de. Anayasanın 141 ve 142. maddelerinin kaldırılması gündeme getirildiğinde, Sayın Necmettin Erbakan bu önerinin üstüne atlamış, 163. maddenin de kaldırılması koşulu ile öneriyi destekleyeceğini söylemiş ve isteğini kabul ettirmişti.
Ondan sonra olanlar ortada: Artık tarikatlar meşru kurumlar, şeyhler saygın ve ülkenin gidişatında söz sahibi kişiler. Başta eğitim olmak üzere bütün kurumları yönlendirmekteler.
Sözleri, istekleri emir kabul edilmekte. Sakallı, takkeli, cüppeli, şalvarlı müritleri ise özgür ve ilerici bir Türkiye görüntüsü sergileme görevini yerine getirmek için sokakları doldurmuş durumdalar!