Pandemi kadınları tüketti

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, “Kadınların işlerine geri dönememe korkusu var. 25 yılda kazandıklarını pandemide kaybettiler” diyor.

Jale Özgentürk

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 81 ilde, 1 milyondan fazla üyesi olan en büyük meslek kuruluşu. Ancak kadın karnesi parlak değil. 20 kişilik yönetim kurulunda hiç kadın yok. Çünkü seçimlere katılabilen 1750 delegenin sadece 20’si kadın. 365 oda ve borsada sadece iki kadın başkan, 7 de meclis başkanı var.

Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, kadınları güçlendirmek için 2007 yılında Kadın Girişimciler Kurulu’nun kurulmasına öncülük etti. Kurulun yeni başkanı Nurten Öztürkle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde pandeminin kadınlara etkisi, Türkiye’de kadınların durumu ve hedeflerini konuştuk.

- Dünya ve Türkiye’de kadınların durumu nedir?

Kadınların durumu sadece Türkiye değil, dünyada da kötü. Dünya Ekonomik Raporu’na göre kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip olması için 100 yıl geçmesi gerekiyor. Eşit ücret için 257 yıl geçmesi gerekiyor. Türkiye olarak durumumuz da oldukça kötü. Cinsiyet eşitliği konusunda 152 ülke arasında 130. sıradayız. OECD sıralamasında da son sıralardayız. 1990 yılındaki kadın istihdamıyla şu anki oran arasında bir fark yok.

- Pandemi kadınları nasıl etkiledi?

Pandemi kadına hiç yaramadı. Pandemi kadını tüketti. Eve kapanınca aile bireylerinin mutluluğundan da sorumlu, ihtiyaçlarından da sorumlu oldu. Her şey kadının üzerine kaldı. Pek çok kadın, belki bundan sonra dönemeyecek işine, işten kopma endişesi var. Aile içi şiddet olayları yüzde 40 oranında arttı. Dolayısıyla son 25 yılda kat ettiği mesafenin kaybedilmesi gibi bir korku var. 

- Kadın Girişimciler Kurulu olarak Türkiye’de kadının durumunu düzeltmek için neler yapacaksınız?

Gelir gelmez 81 ilin cinsiyet eşitliği karnesini çıkardık. 81 il temsilcimize proje üretin, dedik. Her ilin karne notu farklı tabii. Siirt’te yapılanla Muğla’da yapılan, Ardahan’da yapılan şey aynı değil. Mesela Muğla’da “Babalar ve kızları” diye bir proje yapacağız. Babalar, kızlarını yönetim kurullarına daha çok soksunlar. Bazı yerlerde miras hukukuna kadar gireceğiz. Mesela “oku da adam ol” değil “oku da toplumuna faydalı insan ol” desinler istiyoruz. Erken yaşta evlilikler gibi konularda ailelerin eğitimi önemli. Sanayi bölgelerinde kadınların işyerlerinde bulunması projeleri, kooperatifleşme ve üretilenler nasıl satılacak? “Bu karneyi değiştirelim” diyoruz ve 8 Mart’la birlikte aksiyon alacağız. Artık susmak yok, konuşacağız.

- Erkekleri nasıl ikna edeceksiniz. Geleneksel bakışı değiştirmek mümkün mü? 

Validen muhtara kadar yerel mercilerin, öğretim kurumlarının işbirliği ile çalışacağız. Burada en önemli şey eğitim. Tek başına başaramayız. Paydaşlarımız olacak. Annelerimizi, babalarımızı, erkek yöneticileri, inandırmak lazım. Aslında TOBB’da yüzde 25 kota var ama birçok yerde uygulanmamış. Oysa kota koyan ülkeler öne geçmiş, istihdam sağlamış. Biraz inatçı bir kişiliğim var. Bitirmeden bırakmam.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER FORMU İMZALANACAK

- Yönetim kurullarında kadın oranı da az.

Birleşmiş Milletler’in kadının iş ve ekonomik hayatta güçlendirilmesi için yol gösteren Kadını Güçlendirme Prensipleri doğrultusunda imzalanan bir form var. Kurul olarak bunu imzalayacaktık ancak 8 Mart’a yetiştiremedik. Bu formu tüm kadın işverenlere imzalatmak istiyoruz. Başında erkek olan şirketlere de sizde imzalayın, demek istiyoruz. Bunu mutlaka yapacağız. 

- Nedir bu prensipler?

Şirket geneli için cinsiyet eşitliği hedefleri oluşturmak, yönetimde yüzde 30 ve üzerinde kadın katılımı sağlamak, sözlü veya psikolojik 

tacize sıfır tolerans konusunda politika oluşturmak gibi bazı taahhütler var.

‘KALIPLAŞMIŞ ALGILARI KIRACAĞIZ’

- TOBB’un karnesi de çok parlak değil bu konuda. Kadın oranını artırma konusunda çalışmanız olacak mı?

Bu sayıları artırmak için çok ciddi çalışmalar yapacağız. Meclislerde kadın sayısının artırılması için Yönetim Kurullarında Kadın Derneği ile görüşmeler yapıyoruz. Onlarla ortak çalışacağız ama her şeyden önce Anadolu erkeğinin şu ana kadar kalıplaşmış algılarını kırmak, kadına daha çok güvenmelerini sağlamak, kadın girerse bir ortamı güzelleştirir, kazancını artırır, bunu göstermek istiyoruz. Bunu gördükleri zaman kendiliğinden gelecek. Opet olarak yaptığımız Kadın Gücü projemizle 2 yıl içerisinde çalışan kadın sayımızı büyük ölçüde artırdık. “Kadın çalıştırmam” diyenler avantajları gördükçe iş vermeye başladılar.