Özgürlükçü Demokrasi hakim karşısında: ‘Gözardı edilen kesimin sesi olduk’

Çağlayan’da bulunan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada kimlik tespitinin ardından savunmalara başlandı. 6 tutuklu, bir tutuksuz toplam 7 sanık duruşmaya katıldı.
Gazetenin İmtiyaz Sahibi tutuklu İhsan Yaşar, “Hiçbir partiye, kuruluşa, örgüte üye değilim. Gazeteyi alırken ticari amaç güttüm. Normalde restorant işletiyorum” dedi. Atılan manşetleri okuyan Mahkeme Başkanı’na Yaşar “Gazeteyi her zaman okumuyorum” dedi. Gazetenin Sorumlu Yazıişler Müdürü tutuklu İshak Yesul, “Gazeteci bir olayda tarafların görüşüne yer verir. İddianamede ‘talimat’ kavramı var. Bu bizim kişiliğimize hakarettir. Gazetede 70, 80 haber çıkıyor. Ben hepsini takip edemem” dedi.
Editör Reyhan Hacıoğlu, “Çıkarılan bir kanun hükmünde kararname ile iki dakikada Kürtçe yayın yapan Rojava TV ve biz kapatıldık. Bu ülkede Kürtçeye tahammülsüzlüğü gösteriyor” dedi. Gazetenin bir diğer editörü Hicran Urun ise, “Uluslararası basın kartına sahip gazeteciyim. Gözardı edilen kesimin sesini duyurmayı ilke edindik. Daha çok kadın haberleri ile ilgileniyorum. Başka haberler de iddianamemede. Delil olarak dinlediğim Kürtçe şarkılar ve gazetede çekildiğim fotoğraflar da var” dedi. Mahkeme gazete sekreteri Pınar Tarlak’ın tahliyesine karar verdi.

Büyük destek

Duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde çok sayıda gazetecinin katılımıyla basın açıklaması yapıldı ve yargılanan 6 ismin serbest bırakılması istendi.