Özgürlük bedel ister
Destek için adliyeye gelen yurttaşlar, adalet bir gün herkese lazım olabileceğine dikkat çekti.
Zehra ÖzdilekGazetemiz tutuklu yazar ve yöneticileriyle dayanışmak için duruşmayı izlemeye gelen ve yer olmadığı için dışarda bekleyen yurttaşlar adaletin adaletsizlik yapanlara da bir gün lazım olacağını söyleyerek, “Gazetecileciler özgürce yazana kadar, bizler haber alma hakkımızı kullanana kadar bu koridorlarda, sokaklarda olacağız” dediler.
Adalet için geldim
Yazar Ayşe Sarısayın (59) Heybeliada’dan gazetemize destek olmak için gelmiş. Yazar olduğunu söyleyen Sarısayın, “Turhan Günay edebiyat çevresinden yakın bir dostum. Adalet için buradayım. Adalet için nerde olmam gerekiyorsa orada olmaya çalışıyorum. Cumhuriyet gazetesini gerçekten çok önemsiyorum. Bu gazete yazarlarıyla, çizerleriyle yaşamalı. Dün duruşmaya giremedim, bugün de girebileceğini sanmıyorum” diyor.
Özgürlük bedel ister
Yurttaşlarla konuşurken Türkiye PEN Merkezi Hapisteki Yazarlar Komite Başkanı Halil İbrahim Özcan’a (60) rastlıyoruz. Özcan davanın yurt içinde ve yurt dışında sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, “Ömrüm ifade ve düşünce özgürlüğü için mücadelelerle geçti. 12 Eylül döneminde 10 yıl cezaevlerinde kaldım. İçerdeki arkadaşlar hepsi bizim dostumuz ve onurumuzdur. Her kalem bizim için onurdur. Özgürlük bedel istiyor. Bu bedeli ödemek için burada olan insanların yanına destek için geldik. Dün de geldim gazeteci arkadaşlar içeriye girsin diye çok zorlamadık. Bugün içeriye girmeye çalışacağız” diye konuşuyor.
Zor ama başaracağız
Emekli bankacı Hüseyin Bakioğlu (55) 38 yıllık Cumhuriyet gazetesi okuru olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Buraya destek olmak için geldim. Gazetecilik mesleği nedeniyle insanların tutuklu olması çok üzücü. Ülkenin geleceği açısından ürkütücü. İnşallah en kısa sürede arkadaşlarımızı serbest bırakırlar. Bu bir talep değil olması gerekendir. Mustafa Kemal Güngör ile öğrencilik yıllarına dayanan bir arkadaşlığımız var. Ona iki kat üzülüyoruz. Avukatların ve gazetecilerin bu durumda olması üzüntü verici. Umarım bu günler geçer ve hayatımıza normal bir şekilde devam ederiz. Zor ama başaracağız inşallah.”
Hayretle izliyoruz
Çizer Zeynep Özatalay (59) “Musa Kart'a Özgürlük” adında bir çizer grubuyla duruşmaya girdiklerini söyleyerek, “Musa Kart' ı desteklemek için karikatüristler grubu olarak giriyoruz. Çeşitli meslek gruplarından oluşuyor. Her gün sırayla mahkeme ressamlığı yapıyoruz. Eğer gerek olursa ben de bir gün çizer olarak gireceğim. İçeriden görsel alınamıyor çizgiyle destek olmak gerekiyor. Meslektaşımıza destek veriyoruz. Dün Tarık Tolunay girdi, bugün Murat Başol girdi. Başından beri takip ediyoruz. Bir karikatüristin tutuklu olması bizim için inanılmaz. Hayretlerle takip ettiğimiz bir dava. Epeydir beklediğimiz savunmaları da dinledik. Umuyorum ki en kısa sürede özgürlüklerine kavuşurlar. Bir çizerin tutuklu olması nadir görünen bir olay. Destek olmak için elimizden geleni yapacağız” diyor.
Bugün ona yarın bize
Yurt Gazetesi yazarı 59 yaşındaki Süleyman Kılıç da bekleyenler arasında. Adaletin herkese lazım olduğunu dile getirerek şöyle konuşuyor: “Bugün buraya meslektaşlarıma destek olmaya geldim. Bugün onlara ise yarın bize sıra gelecek. Onlarla bütünlük içerisinde suçlamaları kabul etmedikleri ve gazetecilik görevlerini yaptığını söylüyoruz. Adaletin yerini bulmasını temenni ederim. Dün de duruşmaya girdim. Dün bir mahkeme değil komedi vardı. Meslektaşlarımız çok ciddi bir savunma yaptı. Basın bayramında basın tutukluydu.”
Desteğimizi sürdüreceğiz
Emekli esnaf olan 65 yaşındaki Yakup Saltuk ise, “Sabah sekiz de Alibeyköy'den geldim. Dün giremedim içeri bugün yine şansımı deneyeceğim. 35 yıllık Cumhuriyet gazetesi okuruyum. Gerçekleri yazan namuslu dürüst gazetecilere destek ve haber alma hakkımı savunmak için geldim. Umarım serbest bırakılırlar. Zaten söylendiği gibi boş bir iddianame ile yargılanıyorlar. Ülkemizin hali ortada. Baskıyla korku toplumu yaratıyorlar. Biz onlar bırakılana kadar desteğimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullanıyor.