'Özgürlüğü hapse tıkamazsın'

Tüm dünyanın ‘Alcatraz Kuşçusu’ filmiyle tanıdığı adadaki sergi, ifade özgürlüğü ve insan haklarına vurgu yapıyor.

Cumhuriyet/Kültür Servisi

Çinli muhalif çağdaş sanatçı Ai Weiwei’in yeni sergisi, ABD’de bir zamanlar ağır hapis mahkûmlarının kaldığı ünlü Alcatraz hapishanesinin bulunduğu Alcatraz Adası’nda açılıyor.

27 Eylül Cumartesi günü açılacak sergi “@Large: Alcatraz Üzerine Ai Weiwei” adını taşıyor. Tüm dünyada sanat ile eylemcilik arasındaki ayrıma meydan okuyan yapıtlarıyla tanınan Ai Weiwei’in sergisindeki “@Large” deyimi “özgür, kaçak, serbest, hapisten kaçan” gibi anlamlar taşıyor. Bu deyim de hem eski Alcatraz hapishanesine, hem de Pekin’de bir süre ev hapsi cezası alan, şimdilerde de yurtdışına çıkma yasağı bulunan Ai Weiwei’in durumuna bir gönderme niteliğinde.

19. yüzyılda askeri kale olarak kullanılan, daha sonra en ağır baskıların uygulandığı bir hapishaneye dönüştürülen Alcatraz Adası’nda Amerika yerlileri de hak iddia etmişler ve burayı bir protesto mekânı yapmışlardı. Son dönemde bir Ulusal Park’a dönüştürülmüş olan Alcatraz’da açılacak sergide, Çinli sanatçının özel olarak bu adayla ilgili gerçekleştirdiği yeni yapıtları yer alacak.

Alcatraz’a yeni bir bakış getirdiği belirtilen serginin, ifade özgürlüğü ve insan haklarıyla ilgili olarak bu mekânın da ötesine geçen soruları gündeme taşıdığı vurgulanıyor. Serginin, Alcatraz’ı, özgürlük ve adaleti, bireysel haklar ve kişisel sorumluluğu nasıl tanımladığımıza ilişkin bir diyalog mekânına dönüştürdüğü belirtiliyor.

Ülkesindeki yönetimin ateşli muhalifleri arasında yer alan Ai Weiwei, “Totalitarizmin yanılgısı, özgürlüğün hapse tıkılabileceğini sanmasıdır” diyor. “Oysa öyle değildir. Özgürlüğü zindana atarsan, kanatlanıp kaçar ve bir pencerenin eşiğine konar...”

Ai Weiwei, 2011’de Çin Halk Cumhuriyeti’nde gizlice 81 gün gözaltında tutulmuştu. Şu sıralar ülke dışına çıkması hâlâ yasak olan sanatçı, Alcatraz sergisindeki işlerini FOR-SITE Vakfı’nın yardımıyla Pekin’deki atölyesinde geliştirdi.

Alcatraz hapishanesi, bütün dünyada, John Frankenheimer’in 1962’de çektiği “Alcatraz Kuşçusu” adlı filmle tanınmıştı. Filmde, Burt Lancaster’in canlandırdığı, ömür boyu hapse mahkûm Robert Stroud’un öyküsü anlatılıyordu. Hapishanede ağır baskılara uğrayan Stroud, hücresine gelen yaralı bir kuşu tedavi edip besleyerek insanca duruşunu korumayı başarıyordu.