Özgürgün'den Hristofyas'a yanıt
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitiris Hristofyas'ı, ''Türk askerinin adadaki varlığının Kıbrıs Türk halkının en yaşamsal güvencesini teşkil ettiğini kabul etmeye'' çağırdı.
cumhuriyet.com.trÖzgürgün, ''aksi takdirde ortak bir geleceğe varmak için sürdürülen çabaların hedeflenen sonuca varmasının mümkün olmadığını'' kaydetti.
Dışişleri Bakanı Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, Hristofyas'ın, yeni yıl mesajında ve Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) Genel Kurmaylığının yeni yıl resepsiyonundaki konuşmasında ''kışkırtıcı ve düşmanca'' açıklamalarda bulunmaya devam ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Türk askerinin adadaki varlığını 'işgal', Kıbrıs sorununun yegane nedenini de Türk askerinin adadaki mevcudiyeti olarak göstermeye çalışan Hristofyas'a bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır ki, Kıbrıs'ta işgalden bahsedilecekse, bu, Rum yönetiminin silah zoruyla 46 yıl önce gasp etmiş olduğu 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni işgalidir. Rum liderinin özellikle RMMO'ya ilişkin yapmış olduğu açıklamasıyla RMMO'yu saldırgan ve düşmanca bir tutum benimsemesi yönünde teşvik ettiğini görmek tüylerimizi ürpertmiştir. RMMO'nun aşırı boyutlara varan silahlanma faaliyetlerini, Türk askerinin varlığıyla haklı çıkartmaya çalışmak kabul edilmezdir.''
Adaya 1974'te barışı getirenin Türk askeri ve bugün adadaki barışın koruyucusunun da Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu vurgulayan Özgürgün, ''Maceracı ve sorumsuz bir şekilde silahlanan Rum Milli Muhafız Ordusu, adada barışı sağlamaktan uzak olduğu gibi, Rum liderliğinin bu politikalarıyla Kıbrıs Türküne güven vermekten yoksundur'' ifadesini kullandı.
''Rum yönetiminin hedefi farklı"
Rum liderliğinin açıklamalarından ve müzakerelerdeki iyi niyetlerinden şüphe duyduklarını kaydeden Özgürgün, Kıbrıs'ta her şeyden önce kapsamlı bir çözüm için iki halk arasında anlayış ve güvenin tesis edilmesine ihtiyaç varken, Rum yönetimi liderliğinin hedefinin çok farklı olduğunu belirtti. Özgürgün, Rumların, adada Kıbrıs Türk ortağıyla eşit statüde bir ortaklığa varmak yerine, silah zoruyla gasp ettikleri ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ni silah zoruyla devam ettirmeyi amaçladığının görüldüğünü kaydetti.
Özgürgün, açıklamasını şöyle tamamladı:
''Bu durum, Kıbrıs Türk halkının, güvenliğinin yegane sağlayıcısı olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devamına olan ihtiyacını bir kez daha açıkça gözler önünü sermektedir. Hristofyas liderliği, Türk askerinin adadaki varlığının Kıbrıs Türk halkının en yaşamsal güvencesini teşkil ettiğini kabul etmelidir. Aksi takdirde ortak bir geleceğe varmak için sürdürülen çabaların, hedeflenen sonuca varması mümkün değildir. Kıbrıs Türk halkı için kapsamlı bir anlaşmanın başarıyla yürürlüğe girebilmesi, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devamının sağlanmasından geçmektedir. Bu, Kıbrıs Türk halkı için vazgeçilmezdir ve bunun aksini öngören herhangi bir çözüme de kesinlikle onay vermeyecektir.''