Özel okulların yarısı üniversiteye giremedi
Üniversite sınavlarında, özel okulların başarı oranının sadece yüzde 50 civarında kalması, çocuklarını, fedakârlık yaparak bu okullara göndermeyi planlayan velilerde tedirginlik yarattı. Eğitimciler, bu oranın en az yüzde seksen olması gerektiğini söylerken, “paralı eğitim eşittir akademik başarı garantisi” anlayışının da doğru olmadığının altını çizdi.
Deniz Ülkütekin/CumhuriyetYabancı dilde, 4+1 yıllık eğitim veren özel liseden mezun olup, LYS’ye katılan 47 bin 978 öğrenciden, sadece 24 bin 548’i dört yıllık lisans programını kazandı.
Bu okullardan mezun olan öğrencilerin neredeyse yarısı, dört yıllık üniversite programlarına yerleşememiş oldu. Bu okullardan, 2 bin 986 aday meslek yüksek okullarına, bin 141 aday ise açık öğretim fakültesine yerleşti. 4 yıllık eğtimi veren özel okullardan mezun olan 8 bin 228 öğrenci ise sadece 2 bin 286’sı dört yıllık lisans programlarına yerleşti. Bu okullardan 971 öğrenci meslek yüksek okulu, 491’i ise açık öğretime yerleşti.
Hangi okullar?
Özel okullar içinde en başarılı olanlar fen lisesi öğrencileri oldu. Özel fen lisesi mezunu olan 5 bin 471 adayın 3 bin 457’si dört yıllık üniversite programlarına yerleşti.
Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan ise, ÖSYM’nin, hangi okulun kaç mezun verdiğini açıklaması gerektiğini söyledi ve “biz, kurumumuza bağlı okullara güveniyoruz, bir Robert Koleji veya Fransız okulunda, başarı oranı yüzde 100’e yakındır diye tahmin ediyorum. Ancak sonuçlar açıklanmadığı için bilemiyoruz” dedi. Sonucu ortaya çıkaranın hangi okulların başarısızlığı olduğunun görülmesi gerektiğini de kaydeden Gülan, paralı eğitim veren okullarda, üniversite sınavına yönelik başarının en az yüzde 80 olması gerektiğinin de altını çizdi. Gülan ayrıca, çocuğunu özel okula gönderen velilin, akademik başarı beklemekte haklı olduğunu da söyledi.
Özel okul başarı demek değil
Avrupa Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Adil Çağlar, özel okulların, akademik başarı garantisi olmadığını işaret etti. Çağlar şunları söyledi:
“Türkiye’de özel okulların iyileri de var, kötüleri de. Eskiden, denize nazır, diploma hazır” denilirdi. Bugüne baktığımızda, sektörde yüzde üç bir büyüme var, bu iyi bir gelişme ama, öte yandan da farklı kategoriler ortaya çıktı. Bir tarikat, cemaat okulları oluştu. Belli özel okullar, tamamen sınav kazandırmaya ve akademik başarıya endeksli. Bu okullardaki çocukların büyük çoğunluğu bir üniversiteye girmiştir. Bir de eğitimi daha bütüncül gören, çocuğun yeteneklerini geliştiren okullar var. Son olarak da daha zayıf öğrencilerle eğitimi, iddiasız bir şekilde sürdürmeye çalışan okullar var. Ancak, bu demek değil ki akademik başarısı yüksek okullar dışındakier başarısızdır. Çünkü eğitim bütüncül olarak gören okullar da var. Ben de veli olsam ‘o kadar para verdim, akademik başarı nerede’ derim. Fakat bu durumda velinin kendinde de kusur araması lazım. Özel okul sadece velinin para verip, çocuğnudan başarı bekleyeceği bir yer değil. Bu noktada okulun eğtiim politikalarını takip edip, yönlendirmeleri gerekir. Özel okulların da çok sayıda alanda çocuklara kazandırabileceği yetenekler var.”
E-kayıt dönemi başladı
Üniversiteyi kazanan adaylar için, bugün başlayan e-kayıt dönemi 5 Ağustos’a kadar sürecek. Adaylar, www.turkiye.gov. tr adresinde e-Hizmetler bölümünde yer alan YÖK başlığı altında açılacak Üniversite e-kayıt seçeneğinden kayıt işlemlerini yapabilecek. İşlemini tamamlayan öğrencilerin kayıt olduklarını gösteren “barkod”lu çıktı, resmi belge olarak kabul edilecek. Öğrenciler, sistemde sorun yaşadıkları takdirde 160’ı tuşlayarak e-Devlet kapısı çağrı merkeziyle irtibata geçebilecek. Birçok okul yalnızca birinci öğretim için e-kayıt alıyor. Okulu gidip kayıt yaptıracak öğrenciler için kayıt süresi 3-7 Ağustos tarihleri arasında. Gereken belgeler şu şekilde; ÖSYS sonuç belgesi, lise diplomasının aslı ya da yeni tarihli mezuniyet belgesinin aslı, nüfus cüzdanın önlü arkalı fotokopisi, askerlik durum belgesi, ikamet adresi beyanı, 8 adet vesikalık fotoğraf, öğrenci katkı payının ödendiğine dair banka dekontu.