Oturaklı Punk

Haossaa, tam bir gürültü estetiği inşa ederek tarifi ve kategori edilmesi güç bir müzik yaptıklarını bir kez daha ortaya koydu.

Murat Beşer

D.I.Y (kendin yap) şiarıyla kurulan Mevzu Records, multidisipliner bir hareket. “Label Night” adı altında yaptıkları faaliyetin iki gün süren dördüncü ayağı geçen hafta sonu Vault 34’te gerçekleşti.

Vault 34, akıntıya kürek çekercesine sanat sepet işlerine kucak açmış misyoner bir mekân. İmam Adnan Sokak’ta, Dorock’ın yanı. Eski Yeşilçam Sineması burası. Yönetmen Reis Çelik’e ait olan mekânda şimdi oğlu Anıl Çelik faaliyette, sinemanın makinisti Burcu Karakaş ile. Taksim’de yaşanan kültürel değişim ve kültürsüzleşmeye direnmek için tasarladıkları bir sığınak olarak. Sinema makinesi ise artık bir dekor, bu çok amaçlı salonda. Biz ilk gün çıkan Yersiz, Asperger, Padme ve The Moon Illusion’ı kaçırmıştık, ama etkinliğin ikinci gününe intikal etmeyi becerdik.

Kapı önünde var bir 50 kişi, yaşları 18 ile 50 arası “tuhaf” müziklere sevdalı. Birkaç selamdan sonra dar kapıdan girip, koridoru geçince sağa inen merdivenlerin bitimindeki masanın, çalan topluluklara ait satılık albüm ve malzemelerle dolu olduğunu gördük. Salona girdiğimizde ise koltuklarla karşılaştık. Şaşkınlığımızı üzerimizden attıktan sonra ilk iş saymaya başladık. Her şey eskisi gibi yerli yerindeydi, 70 koltuk dahil. Mekânın orijinal haline sadık kalınmıştı. Çocukluğumun sinemalarının rutubetli kokusu dahil her şey sanki eskiye aitti. İçeride uzaklardan tınlayan bir müzik çalıyordu, alabildiğine sert. Az sonra fark ettik ki yandaki Dorock’tan geliyor. İlk topluluk Hedonistic Noise başlarken içerisi doldu. Kanka muhabbeti dönmeye başladı, dinleyici ile çalanlar arasında, ergence. Ama hepsi insana kıskançlık verecek kadar eğleniyordu. İzleyenler sahnede; gitarcıdan daha yakındı davulcuya, basçıya... Koltuklara pek itibar eden olmadı, sahneye inen merdivenlerde ya da koltuk arası boşluklarda ayakta pogo yaptılar. Tanık olduğum kadın nüfusu en yüksek pogoydu bu. Topluluk elemanlarının yüzlerine yapıştırdıkları siyah elektrikçi bantları ise terden dökülmüştü. İkinci topluluk Ria’nın solisti, aynı zamanda Mevzu Records’un kurucusu. Estirdikleri hardcore punk fırtınası esnasında içeride yer bulamayanlar ve oturmak istemeyenler fuayede dikiliyordu.

Üçüncü topluluk Haossaa -ki bu geceye dahil oluşumun müsebbibi- tam bir gürültü estetiği inşa ederek tarifi ve kategori edilmesi güç bir müzik yaptıklarını bir kez daha ortaya koydu. Yapıbozumcu üçlü sahnede de plaklarındaki kadar iyiydi. Perdeyi kapatan Destroy Earth ise diğerlerinden tür olarak farklıydı. Saykodelik Rock üçlüsünün güçlü soundu mekânın duvarlarını zorluyordu. Oturaklı Punk akşamı olarak başlayan gecemiz, ayakta stoner rock gecesi olarak sona ermişti.
Bu su katılmamış yeraltı ortamının en mutlu eden yanı ise, çocuksu da olsa taşıdığı kolektif ruhla umut vermesiydi.

(muratbeser@
muratbeser.com)